Eski CHP milletvekili emekli müftü İhsan Özkes, “Başkanlık sisteminin dini açıdan bir mahsuru yok. Türkiye Cumhuriyeti’nin geçmişine dayalı Osmanlı sistemine baktığımız zamanda herhangi bir mahsuru yok. Çağdaş dünyaya baktığımız zamanda başkanlık sisteminin uygulamaları var ve yine mahsuru yok” görüşünü dile getirdi.
Cafesiyaset.com.tr’ye konuşan İhsan Özkes, “Başkanlık sistemine doğrudan karşı olmak ya da gözü kapalı olumsuz bir şeyler söylemek doğru değil. Neticede yüzde 99.9’u Müslüman olan bir ülkedeyiz. Başkanlık sistemine dini açıdan bakıldığı zaman hiçbir mahsuru yok. Milli açıdan da baktığımız zaman Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan önceki dönemine bir uygunluk arz ettiğini görüyoruz. Yani sistemin yapısıyla alakalı doğrudan herhangi bir olumsuzluk yok” diye konuştu.
“Günümüze baktığımız zaman başkanlık sistemi denildiği zaman Türkiye’nin bir kesimi kabul ediyor, diğer kesimi daha ‘Başkanlık sistemi’ der demez karşı çıkıyor” diyen Özkes, “Bir kısmının da kafası karışık. Şimdi bu kafası karışık olan orta kesimin Başkanlık sistemiyle alakalı tereddütlerinin giderilmesi lazım…” ifadesini kullandı.
CHP’nin Başkanlık sistemine neden karşı olduğunu anlatan Özkes, “CHP eski milletvekili olarak söylüyorum... CHP, Başkanlık sisteminin içeriğine bakmaksızın Türkiye’nin doğrudan Başkanlık sistemine geçtiği zaman Başkan’ın Erdoğan olacağını düşünüyor. Bu yüzden CHP, Erdoğan düşmanlığından dolayı Başkanlık sistemine karşı oluyor. Tayyip Erdoğan eksenli, odaklı bir düşünce kendilerinde beliriyor ve buna şiddetle karşı çıkıyorlar. CHP’nin kronik bir ana muhalefeti söz konusudur” şeklinde konuştu.
"Parlamenter sistemin zaman zaman tıkandığını" belirten Özkes, sözlerine şöyle devam etti:
“Parlamenter sistem kötü bir sistem değil ancak CHP gibi ana muhalefet partisinin olduğu bir parlamenter sistemde Türkiye’de işler çoğunlukla tıkanıyor. ‘Muhalefetliği her şeye muhalefet olma’ anlayışıyla yaptığı için CHP’de bu memleketin hayrına olacak konulara bile karşı çıkıyor.”
"Parlamenter sistemin 7 Haziran’dan sonra tıkandığı" görüşünü savunan Özkes; “7 Haziran’dan sonra ülke bir kaosa, bir karanlığa doğru sürüklenme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. 7 Haziran seçimlerinden sonraki 1 Kasım seçimlerinin kararının alınmasının arasındaki bu fetret dönemi süreciyle aslında başkanlık sistemi güçlendirilmiştir” dedi.