Kabinedeki sürpriz revizyonun ardından Emniyet Genel Müdürlüğü'nde de görev değişikliği yapıldı. 17 Aralık operasyonunun ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne atanan, ardından İçişleri Bakanlığı Müsteşarlığı görevine getirilen Selami Altınok, görevi Celalettin Lekesiz'den devraldı.
Lekesiz, yaptığı veda konuşmasında, eski İçişleri Bakanı Efkan Ala dönemindeki görevden almalara vurgu yaparak, "Takdir edilir ki bu irade son iki yıldır eski İçişleri Bakanımız Efkan Ala'nın ortaya koyduğu güçlü iradeyle polis teşkilatımızdaki FETÖ'cüleri temizleme gayretine girmeseydik, görevden almalar olmasaydı, o operasyonlar yapılmasaydı, mazeret üretilerek, çözüm yerine sorun üretilseydi o kişiler görevlerinin başında olacaktı. Belki de Türkiye 16 Temmuz gecesi Türkiye hiç istemediği bir manzaraya uyanırdı" görüşünü dile getirdi.
Altınok da teşekkür konuşmasında, "Bizim emir alacağımız tek merci vardır, o da gücünü, yetkisini anayasadan alan meşru hükümettir. Demokratik düzenin dışından hiçbir makamdan Türk Polis Teşkilatı'nın emir alması mümkün değildir" ifadelerini kullandı.
Lekesiz'in açıklamaları şöyle:
"Bu zor süreç içerisinde hiç şüphesiz Türk Polis Teşkilatı'nın konumu oldukça önemli. Teşkilatın olaylar karşısındaki tavrı, sevk ve idare biçimi oldukça önemli. Demokratik değerleri özümsemiş bir teşkilat olarak güven ortamını tesis etmeye devam ediyoruz. Memnuniyetle belirtmek isterim ki Türk Polis Teşkilatı 15 Temmuz akşamı da değerlerinden taviz vermedi. Meşru otoritenin emrinde olan polis teşkilatı, hukuk dışına çıkmış olan, milli iradenin dışına çıkan hainlere karşı silahlı direnişe geçti. Başta sayın Cumhurbaşkanımızın, milletimizin büyük desteği polis teşkilatı ve TSK'daki darbe karşıtı askerlerin mücadelesi sonucunda darbe girişimi dağıtıldı. O gün Türkiye Cumhuriyeti'nin en uzun gecesiydi, Türk tarihine altın harflerle geçeceğiz inşallah. Sayın müdürüm, siz de bunları yakından gördünüz, Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımızın, bir önceki bakanımız Efkan Ala'nın desteğini hep gördük. Yeni Süleyman Soylu'nun desteğini de şimdilerde hissediyoruz. Güç ve enerjiye ihtiyacı var bu teşkilatın.
Türkiye gerçekten zor bir dönemden geçiyor. Tarihte de bunların örneği oldu ama biz biliyoruz ki ne zaman zor dönemlerden geçtiysek felsefi inanç vb. ayrılıklar gözetilmeksizin milletimiz ne zaman el ele verdiyse her türlü güçlüğün üstesinden gelmeyi bilmiştir. Son yıllarda Türkiye yer altı kaynaklarını değerlendirdi, yer üstü zenginliklerini geliştirdi. Türkiye süratle bölgesel ve küresel anlamda basamak atlamaya başladı. Türkiye'nin oynadığı roller rahatsız yaratmaya başladı, darbe girişimini devreye soktular. Türkiye'yi evcilleştirmeye çalışıyorlar. inşallah zat-ı alinizin teşkilatın başına geçmesiyle her şey daha iyiye gidecektir, Allah utandırmasın, Allah mahçup etmesin.
Mesai gözetmeksizin gece gündüz çalıştık. Herkesin hakkı var. Demokrasiden, meşru iradeden, hukuktan yana tavır koyduk. Takdir edilir ki bu irade son iki yıldır eski İçişleri Bakanımız Efkan Ala'nın ortaya koyduğu güçlü iradeyle polis teşkilatımızdaki FETÖ'cüleri temizleme gayretine girmeseydik, görevden almalar olmasaydı, o operasyonlar yapılmasaydı, mazeret üretilerek, çözüm yerine sorun üretilseydi o kişiler görevlerinin başında olacaktı. Belki de Türkiye 16 Temmuz gecesi Türkiye hiç istemediği bir manzaraya uyanırdı. İlgili Bakanlarımıza, Başbakanımıza ayrı ayrı teşekkür ederim."
Selami Altınok'un açıklamaları şöyle:
"Mesleğe girdiğim günden beri birlikte olmaktan onur duyduğum genel müdürümüzden, abimizden bu görevi alırken onun bıraktığı noktadan polis teşkilatımızı daha ileri götürmek adına üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Kurumlar baki, görevler geçicidir. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere herkese saygılarımı iletiyorum. Bu teşkilatta yabancı bir insan değilim, 2 yıla yakın bir süredir İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde çalışmış bir insan olmanın gururuyla birlikte geliyorum. Vatandaşımız akşam başını yastığa rahat koysun diye 7/24 çalıştığımızın farkındayım, umarım bundan sonra da 24 saat, sayın genel müdürümüzün bıraktığı noktadan devam ederken mücadele edeceğiz inşallah. Bunu yaparken de biraz önce söylendiği üzere jandarmamıza, korucularımıza, bayrağı her zaman gönderde dik tutabilmek adına birlikte görev yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Dediğim gibi kurumlar baki, görevler geçicidir. Allah izin verirse biz de bir gün bizden sonra gelen arkadaşa bayrağımızı devredeceğiz. Özellikle 15 Temmuz 'FETÖ'cü darbe girişimi gecesinde polis teşkilatımız milletine layık bir duruş sergilemiştir. Bizim emir alacağımız tek merci vardır, o da gücünü, yetkisini anayasadan alan meşru hükümettir. Demokratik düzenin dışından hiçbir makamdan Türk Polis Teşkilatı'nın emir alması mümkün değildir.
Sayın genel müdürüm zamanında başlatılan ve devam eden "devlete bağlılık" düşüncesi devam edecektir. Başka düşüncede olanların bizim teşkilatımızda yaşayabilmesi mümkün değildir. Biz hükümetin emrinde, devletin emrinde olmak zorundayız. Başka hiçbir makam polis teşkilatını etkilemeye yetki ve imkan bulamayacaktır. Bugüne kadar olan mücadelede canını feda etmiş şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Çalışmalarımızı birlikte yapacağımız jandarmamız, sahil güvenlik teşkilatımız tüm korucularımızla birlikte bu memlekette güvenlik sıkıntısı yaratan ne varsa sayın genel müdürümün bıraktığı noktadan daha ileri götüreceğiz. Genel müdürümüze aile dostluğu için, abiliği için, müdürlüğü için teşekkür ediyorum. Burada bir kardeşin var, bugüne kadar vermiş olduğunuz hizmetleri unutmadan her zaman birlikte mücadele edeceğimizi belirtmek istiyorum."