T24- Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, İçişleri eski Bakanı Mehmet Ağar'a Susurluk Davası kapsamında Emniyet Genel Müdürü olduğu dönemle ilgili cürüm işlemek için silahlı teşekkül oluşturduğu iddiasıyla örgüt yöneticiliğinden 5 yıl hapis cezası verdi. TCK'nın 313. maddesi uyarınca önce 6 yıl hapis cezasına çarptırılan Ağar'ın, sadece bir kez duruşmaya katılmasına karşın, "davanın seyri boyunca gözlemlenen hal ve tavrı nedeniyle " 1 yıl iyi hal indirimi yapılarak cezası düşürüldü. Mehmet Ağar karar sonrası yaptığı açıklamada, "Ben kendimden eminim ve vicdanen rahatım" dedi. Ankara 11. Ağır ceza mahkemesinde görülen davanın bugünkü karar duruşmasında vareste tutulan Mehmet Ağar'ın avukatları Abdulkadir Toluç ile Abdullah Egeli ve bir grup Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi avukatlar katıldı. Duruşmada Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Selçuk Bozağaçlı eski özel harekatçı ve Susurluk davası hükümlüsü Ayhan Çarkın'ın İstanbul ve Ankara Cumhuriyet Başsavcı vekilliğinde verdiği ifadelere dikkat çekerek, Ağar'ın Emniyet Genel Müdürü olduğu dönemde öldürülen avukat Faik Candan'ın ailesinin talebi üzerine müdahillik isteminde bulundu. Avukat Bozağaçlı, "Katledilen meslektaşımızın ailesinin istemi üzerine buradayız" diyerek, Ayhan Çarkın'ın "Her şey Mehmet Ağar'ın ve İbrahim Şahin'in bilgisi dahilinde yapılmıştır" iddialarını anımsattı. Bozağaçlı, Çarkın'ın "Bir ölüm listesi var. İşadamları bu listeden çıkmak için parayı alıp İbrahim Şahin aracılığıyla Mehmet ağara veriyordu" sözlerine atıfta bulunarak, mahkemede Mehmet Ağar için istenilen cezayı kabul edemediklerini belirtti. Şemdinli davasını anımsatan Bozağaçlı şunları söyledi:
"Şemdinli davasında bir savcı olayın derinleşmesini istediği için görevinden atıldı. Biz de bu davanın derinleştirilmesini istiyoruz. Ayhan Çarkın adlı Susurluk Davası hükümlüsü bu yıl Haziran ayında Cumhuriyet savcılığı sorgu hakimliğinde ifadeler verdi. Bu ifadeler sanığın aleyhinedir. Daha önceden beri dile getirdiğimiz iddialarımızı desteklemektedir."
Ayhan Çarkın’ın dinlenilmesi talebi reddedildi
Selçuk Bozağaçlı'nın davaya katılma talebini Cumhuriyet Savcısı Kubilay Taştan, Faik Candan'ın öldürülmesi olayının yargılama konusunu oluşturan iddianame içeriğinde anlatılan olay olmadığı gerekçesi ile reddedilmesini istedi. Savcı Taştan, mahkemeden Ayhan Çarkın'ın Mehmet Ağar için hazırlanan iddianamede belirtilen olaylarla ilgili olarak ifadelerinin alınması için mahkemede dinlenilmesi talebinde bulundu. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bir önceki duruşmada Ayhan Çarkın'ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekilliğine verdiği ifadelerin istenilmesi kararını anımsatan Taştan, bu ifadelerin beklenilmesini istedi. Mahkeme heyeti ise, avukat Bozağaçlı'nın katılma talebinde bulunanların doğrudan doğruya zarar gördüğü hususunun sabit olmadığına karar vererek, talebi reddetti. Mahkeme Başkanı Hasan Şakır, Savcı Taştan'ın Ayhan Çarkın'ın tanık olarak dinlenmesi talebinin reddedildiğini oy birliğiyle karar verildiğini belirterek, Mehmet Ağar hakkındaki kararı açıklamak için duruşmaya ara verdi. Örgüt yöneticiliğinden mahkum oldu
Yaklaşık 15 dakikalık aranın ardından mahkeme başkanı Şakır, sanık avukatlarına son sözlerini sordu. Ağarın avukatları Egeli ve Toluç, savunmalarını tekrarladıklarını belirterek, müvekkillerinin suçlamadan beraatine karar verilmesi talebinde bulundu. Mahkeme Başkanı Şakır, Ağar'ın eski TCK'nın "Cürüm İşlemek İçin Teşekkül Kurma" başlıklı 313. Maddesi gereğince 6 yıl cezalandırılmasına karar verdi. Duruşmaya bir kez katılan Ağar'ın dava seyri boyunca gözlemlenen hal ve tavrı nedeniyle 1 yıl indirim yaparak, 5 yıl hapsine hükmetti. Mahkeme Başkanı Şakır, sanık Mehmet Ağar'ın halk arasında korku, endişe veya panik yaratacak şekilde ammenin selameti aleyhine kasten adam öldürme veya yol kesmek ve adam kaldırmak cürümlerini işlemek amacıyla teşekkül oluşturarak, teşekkül mensuplarının dağlarda, kırlarda, genel yollarda veya meskun yerlerde silahlı olarak dolaştıkları sübuta erdiğinden 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren TCK'nın aleyhine olduğuna dikkat çekerek, eski TCK'dan hüküm kurulduğunu açıkladı. İddianamede Mehmet Ağar için örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan ceza istenmesine rağmen, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi örgüt yöneticiliği suçundan mahkum etti. Mehmet Ağar'ın avukatlarının karara itiraz edeceği öğrenildi.
Davanın geçmişi
Mehmet Ağar, Susurluk Davası kapsamında Emniyet Genel Müdürü olduğu dönemle ilgili cürüm işlemek için silahlı teşekkül oluşturduğu gerekçesi ile yargılandı. Danıştay 1. Dairesi Ağar'ın cürüm işlemek için silahlı teşekkül meydana getirmek iddiası yönünden lüzumu muhakemesine ve eylemine uyan TCK'nın suç işlemek için örgüt kurmak başlıklı 220. Maddesi gereğince yargılanmasına karar vermişti. Danıştay İdari İşler Kurulu da 1. Dairenin kararını onayarak dosyayı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi. Ağar'ın vali statüsünde olduğu gerekçesiyle dosya Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nde görülmüş, Ağar'ın isnat edilen suç tarihinde emniyet genel müdürü olduğuna işaret edilerek görevsizlik kararı verilmişti. Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi de görevsizlik kararı vererek dava dosyasını Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermişti.
Ağar’ın mahkum edildiği madde
Mahkeme, Mehmet Ağar'ın TCK'nın 313. Maddesi uyarınca yargılanmasına karar verirken, bu maddenin içeriği ise şu şekilde:
"Her ne suretle olursa olsun cürüm işlemek için teşekkül oluşturanlara veya bu teşekküllere katılanlara bir yıldan iki yıla kadar ağır hapis cezası verilir. Bu teşekkül halk arasında korku, endişe veya panik yaratmak veya siyasi ve sosyal bir görüşten kaynaklanan amaçla veya ammenin selameti aleyhine cürümlerle kasden adam öldürmek veya yağma ve yol kesmek ve adam kaldırmak cürümlerini işlemek için meydana getirilmişse, verilecek ceza bir yıldan üç yıla kadar ağır hapistir. Teşekkül mensupları dağlarda ve kırlarda veya genel yollarda veya meskun yerlerde içlerinden iki veya daha fazlası silahlı olarak dolaşır veya buluşma yerlerinde veya emin bir yerde silah saklarsa; birinci fıkradaki halde bir yıldan üç yıla, fıkradaki halde iki yıldan dört yıla kadar ağır hapis cezası verilir. Teşekkülün yöneticileri hakkında yukarıdaki fıkralar uyarınca hükmedilecek cezalar üçte birden yarıya kadar artırılır. Teşekkül mensuplarının teşekkülün amacına yönelik cürüm işlemeleri halinde, verilecek cezaların toplamı en ağır cezayı gerektiren fiilin azami haddini geçemez. Bu maddede yazılı teşekkül, iki veya daha fazla kimsenin birlikte cürüm işlemek amacı etrafında birleşmesi ile oluşur. Bu kanun ve diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." Mehmet Ağar: Yargı süreci bitmedi, herkes saygılı olsun Ağar, avukatları Abdulkadir Toluç ve Abdullah Egeli aracılığıyla yaptığı yazılı açıklamada, "Mahkeme kararlarında hüküm cümlesi şu sözle başlar, ’Türk Milleti adına’. Bizim için o sözle başlayan cümlenin nasıl devam ettiği veya edeceği önemli değildir. Bizim aşık olduğumuz, bir ömrü adadığımız o kelimedir. Benden kimse buğz etmemi beklemesin" görüşünü dile getirdi. "Ben kendimden eminim ve vicdanen rahatım" diyen Ağar, yargı sürecinin devam ettiğini kaydetti. Mehmet Ağar, "Deliller ve dosya müktesebatı ile paralellik arz etmeyen bu kararın Yargıtayda düzeleceğine emin olduğumu belirtir, herkesin devam eden yargı sürecine saygı göstermesini rica ederim" dedi.