Eski İçişleri Bakanı Tantan: Türkiye, savunma sanayii alanında küresel güçlere boyun eğmesine neden olacak her girişime 'hayır' demeli

Eski İçişleri Bakanı Tantan: Türkiye, savunma sanayii alanında küresel güçlere boyun eğmesine neden olacak her girişime 'hayır' demeli

Eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, ASELSAN'ın satılacağına yönelik iddiaların ardından savunma sanayisi şirketlerinin önemini konu alan bir yazı kaleme aldı. 

Tantan, Cumhuriyet'te kaleme aldığı yazısında, "ASELSAN Kıbrıs Barış Harekâtı’nda TCG Kocatepe’nin batmasına neden olan iletişimsizlik sonucu bir daha Kocatepe’ler batmasın diye kuruldu. 1974 Kıbrıs barış harekâtı Türk savunma sanayisi için bir dönüm noktasıdır. Kıbrıs Harekatı nedeniyle karşılaşılan Amerikan ambargosu sonucunda parasını ödediğimiz silahları hatta bakıma gönderdiğimiz nakliye uçaklarını dahi geri alamadık. Ancak o günkü devlet aklı, ABD’nin ambargosuna karşı kendi şirketlerini kurarak Türkiye’nin sahip olduğu eşsiz şirketleri ortaya çıkardı" dedi. 

Tantan, "Türkiye, Altay Tankı projesine 1996 yılında başladı. 2005 ve 2009’da seri üretim aşamasına gelmesine rağmen milli tankımız üretilemedi. Üstüne üstlük Tank Palet Fabrikamızın yarısı Katarlılara satıldı. 20 yıldır ülkeyi yöneten bir iktidara bu konuda hesap soruldu mu? Şüpheli şekilde hayatlarını kaybeden ASELSAN mühendislerimizin, Toryum elementinin nasıl kullanılacağını keşfeden bilim insanlarımızın ölümlerine neden olan olaylar TBMM’de araştırma komisyonu kurularak araştırıldı mı?" ifadelerini kullandı. 

Tantan, şöyle devam etti:

"AKP iktidarının ilk yıllarında, kamunun sahibi olduğu, Türkiye’nin en değerli şirketleri özelleştirilmeseydi, Türkiye bugünkü ekonomik sıkıntılarla karşılaşmayabilirdi. Özelleştirmeden sağlanan büyük sermaye ile inşaat yerine çağın gereklerine uygun yatırımlar yapılsaydı Türk ekonomisi bir üst lige çıkabilirdi.

2011’den bu yana her seçimde savaş uçağımızı üretiyoruz, yerli otomobili üretiyoruz diye boy boy afiş asanlara nerede bu uçak, nerede bu otomobil diye hesap soruldu mu?

Türkiye’nin üretimini gerçekleştirdiği ancak küresel sermayenin önünü kestiği ASELSAN 1919 telefonu dünyaya pazarlanabilseydi belki de bugün Türkiye dünyanın en büyük telefon ihracatçısı olacaktı. Bunu engelleyen işbirlikçiler, devletin arşivi sayesinde bilinmektedir.

Türkiye yakın geçmişte sahip olduğu 'yumuşak güç' sayesinde İran’a Hazar’da geri adım attırmış; Yunanistan’a da Ege ve Doğu Akdeniz’de askeri olarak şans tanımamıştı. Diplomatik olarak elde ettiğimiz başarıların ardında askeri gücümüzü göz ardı edemeyiz. Türkiye, savunma sanayisi alanındaki şirketlerimizin pazar ve üretim gücünü artırma noktasında yabancı ülkelerle işbirliğine gidebilir ancak ülkenin küresel güçlere boyun eğmesine neden olacak her türlü girişime hayır demesi gereklidir."

TIKLAYIN - ASELSAN, Birleşik Arap Emirlikleri'ne satılacağı iddialarını yalanladı