Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, Fetullahçı Terör Örgütü(FETÖ)'nün mülkiye mahrem yapılanmasına yönelik soruşturmasında gözaltına alınan eski kaymakam C.M. hakkında, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan iddianame düzenlendi.
İddianamede, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyen C.M'nin itiraflarına yer verildi. FETÖ ile lise eğitimi sırasında Malatya'da dershaneye gittiğinde tanıştığını beyan eden C.M, üniversiteye 2004'te girdiğini, 2010'da mezun olduğunu, bu sürede Malatya'da ailesinin yanında yaşadığını ancak ara ara paralel yapıya mensup evlerde kaldığını belirtti.
C.M., "Üniversitenin ilk iki yılında, paralel yapının evlerine giderek benim sorumlu olduğum ortaokul ve lise öğrencilerine ders veriyordum." ifadelerini kullandı. Örgütün o dönem Malatya'daki bölge yapılanması hakkında bilgi veren C.M, kendisinden sorumlu örgüt üyelerinin de isimlerini de söyledi.
Eski kaymakam C.M, o dönem tanık olduklarına ilişkin şunları kaydetti:
"2010'da paralel yapıya mensup kişiler, Malatya'da beni 'Şakir' isimli bir kişiyle görüştürdüler. Bu kişi Ankara'dan gelmişti. Bu kişiyle görüştükten sonra Ankara'ya KPSS çalışma evlerine davet ettiler. 2011 yılının ocak ayında Ankara'ya gittim. Keçiören'deki KPSS hazırlık evine götürdüler. Bu evin kuralları ağırdı. Evde telefon kullanmak yasaktı. Eve girdiğim zaman telefonumu aldılar. Telefonu ancak 2-3 saat kullanabiliyorduk. Evde sabah saat 05.00'de kalkıyorduk. Gece 01.00'a kadar ders çalışıyorduk. Evde sigara içmek yasaktı. Günlük 1 saat kitap okuturlardı. Bu kitap okuma saatinde Gülen'in kitaplarını okurduk. Evin tüm masraflarını evde kalanlar karşılıyordu. 2011 KPSS'ye girdikten sonra ortalamanın biraz üzerinde puanlar aldım. Bu sırada benimle irtibatlarına devam ettiler. Benimle telefonla görüşüp irtibat sağlıyorlardı. Bana, benim puanlarımı öğrendikten sonra 'kurumların açmış olduğu sınavlara gir' dediler. Beni bazı mesleklere yönlendirdiler."
Kaymakamlık sınavını kazandıktan sonra örgütle irtibatının devam ettiğini anlatan C.M, "Şakir" kod adlı örgüt yöneticisinin aradığını, "Sınavı kazanmışsın, hayırlı olsun, bundan sonra sahipsiz kalmaman ve korunup gözetilmen ve meslekte başarılı olman için seni birileriyle tanıştıracağız." dediğini, daha sonra kendisini "Suat" kod adlı kişiye devrettiğini aktardı.
Mesleğe başladıktan sonra da görev yaptığı yerlerde örgütsel toplantılara gittiğini, maaşının yüzde 15'ini burs olarak örgüte verdiğini belirten C.M, "Ben toplantıları aksatmaya başladıktan sonra, isminin Yavuz olduğunu ve meslekten olduğunu söyleyen bir kişi beni arayarak 'Biz seni takip ediyoruz, hal ve hareketlerine daha çok dikkat etmelisin. Attığın adımdan haberimiz var. Bunları senin iyiliğin için söylüyorum." diyerek telefonu kapattı. Bu, onlardan aldığım bariz tehditti." beyanında bulundu.
C.M, darbe girişimi sırasında görevde olduğunu, etkin pişmanlıktan yararlanıp soruşturmanın her aşamasında örgüt mensubu olarak bildiği kaymakamları ve mahrem imamları da teşhis edeceğini kaydetti.
İddianamede, tanık olarak beyanı geçen E.T. de şüpheli C.M'nin 2009'da Malatya'da FETÖ'ye ait bir yurtta o dönemin polislik sınav sorularını yurtta kalan öğrencilere dağıttığını öne sürdü.
Tanık E.T, "Soruları dağıttığı söylenen 'Harun' olarak kast edilen kişinin gerçek kimliğinin C.M. olduğunu öğrendim. İlerleyen süreçte bu şahsın polislik sınavı sorularını Malatya ilinin bağlı olduğu Gaziantep'ten bir şekilde aldığını öğrendim. Bu kişinin, Malatya'dayken FETÖ içerisinde 5 bölgeden 1'inin 'büyük bölge talebe mesulü' olduğunu biliyorum." şeklinde ifade verdi.
C.M'nin "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, şüphelinin etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak adına FETÖ'nün dağılması ve mensuplarının yakalanmasına elverişli bilgiler verdiği kaydedildi.(AA)