Eski MİT'çi Öneş: Ankara'da istihbarat zafiyeti var, ihmal tartışılmaz

Eski MİT'çi Öneş: Ankara'da istihbarat zafiyeti var, ihmal tartışılmaz

Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, Ankara katliamının ardından ortaya çıkan Adıyaman iddianamesi ve telefon tapelerinin, süreçte yaşanan zafiyeti tartışmasız bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi. Öneş, “Böylesine emarelerin olduğu ve ciddi riskleri taşıyan bir gelişmenin ortaya çıktığı durumda, tabii ki bu şahısların çok yakından kontrol edilmesi, sürekliliğe sahip şekilde takibat altında bulundurulması gerekirdi” dedi.

"Çok büyük bir güvenlik ve istihbarat zafiyetinin olduğunu tartışmasız kabul etmemiz lazım" diyen Öneş, "İhmal var mı yok mu tartışılacak bir mesele değil. Ciddi bir ihmalle karşı karşıyayız. Bugün bu ihmali çok hassas bir şekilde değerlendirmek, yeni olayların olmaması bakımından çok önemli" ifadelerini kullandı.

 

‘İstihbarat zafiyeti’

 

Önce Diyarbakır, ardından Suruç ve Ankara’da yaşanan saldırıların güvenlik ve istihbarat zafiyeti anlamında birlikte değerlendirilmesi gerektiğini belirten Öneş, “Özellikle Adıyaman’da ortaya çıkan gelişmeler, oluşan grup, bu grupta yer alanlar ve yer alanlarla ilgili olarak ailelerinin yaptığı şikayetlere bakıldığında; meseleyi Diyarbakır’da, Suruç’ta meydana gelen ve devamındaki olaylarla karşılaşırdığımız zaman çok büyük bir güvenlik ve istihbarat zafiyetinin olduğunu tartışmasız kabul etmemiz lazım” dedi. Cumhuriyet'te yer alan habere göre, ortaya çıkan yeni bilgilerin IŞİD ve El Kaide bağlantılı bir yapıyı tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdiğini anlatan Öneş, şöyle devam etti:

“Böylesine emarelerin olduğu ve ciddi riskleri taşıyan bir gelişmenin ortaya çıktığı durumda, tabii ki bu şahısların çok yakından kontrol edilmesi, sürekliliğe sahip şekilde takibat altında bulundurulması gerekir ve tabii ki ortaya çıkan dinlemeler, bir intihar olayı ile bağlantılı olabileceği açıkça görüldüğüne göre, bunların önleyici istihbarat kapsamında değerlendirilmesi zorunluluğu açıkça görülebiliyor. Bugün açığa çıkan olaylar karşısında bir ciddi ihmal görülüyor.”

 

Emare değil somut veri

 

Ankara bombacısı Yunus Emre Alagöz’ün kardeşi ile yaptığı telefon görüşmelerine ilişkin tapelere de değinen Öneş, “Burada ortaya çıkan emareler, emareyi aşan artık somut veriler olarak karşımıza çıkıyor” derken, şunları kaydetti: “O bakımdan burada ihmal var mı yok mu tartışılacak bir mesele değil. Ciddi bir ihmalle karşı karşıyayız. Bugün bu ihmali çok hassas bir şekilde değerlendirmek, yeni olayların olmaması bakımından çok önemli. Mesele sadece dar kapsamlı güvenlik meselesi olarak karşımıza çıkmıyor. Bu bir zihniyet meselesi, sistem meselesi ve bir hukuk devletinin kurumsal yapısının işlerliği meselesi. Yani topyekün demokratik hukuk devleti olup olmama meselesi. Böylesine bir yapıda siyasetin niteliği çok önemli ve tüm içinde yaşamakta olduğumuz süreçte Türkiye iklimin bu çatışmalı süreçten çıkarılması meselesi.”