T24
- Geçen yıl ağustos ayında yapılan KPSS’deki kopya skandalının ortaya çıkmasının ardından görevinden ayrılan eski ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, YGS’deki şifreli kitapçık iddialarıyla ilgili değerlendirme yaparken, “Türkiye, korku imparatorluğu haline geldi. Ben de 8 aydır korkumdan konuşamadım” dedi. Eski ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, Yükseköğretime Giriş Sınavı’ndaki (YGS) şifreli kitapçık iddialarıyla ilgili değerlendirme yaparken, “Türkiye korku imparatorluğu haline geldi. Ben de görevden ayrıldıktan sonra aylarca konuşmaya çekindim ve korktum” dedi. KPSS Eğitim Bilimleri Testi’nde ortaya çıkan kopya skandalının ardından ÖSYM Başkanlığı’ndan ayrılan ve 8 aydır basına açıklama yapmayan eski ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, YGS’deki son iddialarla ilgili de bir kaç gün sessiz kaldı. Yarımağan, dün, şunları söyledi: “Neden hiçbir üniversiteden, uzmanlardan çıt çıkmıyor, hiçbir bilim adamı görüş belirtemiyor? En dinamik beyinler konuşamıyor, ses çıkaramıyor. Tartışılmıyor. Bu ülkemiz adına çok olumsuz bir durum. Adayları etkiler 1 milyon 700 bin farklı kitapçık türetmek, öncelikle adayın başarısını olumsuz etkiler. Sorular mantıklı sırada gelmeli. Belli konuya konsantre olmuşken, bir anda başka bir sorunun önüne gelmesi, adayı olumsuz etkiler. Sayısal testlerde sorular sıralı, sözel testlerde de mantıklı sıralanmalı. Bilgisayarın yapacağı rastgele sıralama olmaz. Biz eskiden şıkları ya büyükten küçüğe ya da küçükten büyüğe sıralardık. Sırasız hiç yapmadık. Test uzmanlarımız şıkların yerini eşitlik ilkesi gereği hiç değiştirmezlerdi. O sorunun doğru şıkkı hep aynı oluyordu, ama soruların yeri 10 farklı türdeki soru kitapçığında farklı yerlerde oluyordu. İşte şimdi böyle değiştirirlerse şifre ortaya çıkar. Bunun farkındalar mıydı bilmiyorum. Eğer sadece basına dağıtılan böyleyse sorun yok, ama adayların kitaplarında da varsa o zaman sorun çıkar. Tamamen fantezi Master kopyadan basına özel kitapçık üretmek yerine, master kopyanın kendisini basına verselerdi hiçbir sorun çıkmazdı. Şıklarda doğruların yerini koruyup, yanlışların yerini değiştirmek tamamen fantezi. Gerekçesi yok. Gereksiz bir fırtına koptu.”