Kadir Gecesi'nde sosyal medya hesabından yaptığı içkili paylaşım dolayısıyla O.T. hakkında 1 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenlendi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararından örnek verilen iddianamede, “Bu tür kışkırtıcı temsiller, demokratik toplumun bir unsuru da olması gereken hoşgörü ruhunun, kötü niyetli biçimde ihlali olarak görülebilir” şeklindeki değerlendirme vurgulandı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede şüpheli O.T. ile arkadaşlarının bir restoranda alkol aldıkları ve şüpheli O.T.'nin arkadaşlarıyla birlikte çekildiği içkili fotoğrafı Kadir Gecesini aşağılayıcı yazı yazarak, sosyal medya hesabından 27 Nisan 2022'de paylaştığı anlatıldı.
İddianamede şüpheli O.T.'nin ifadesinde, arkadaşının doğum günü nedeniyle toplandıklarını, selfie çekip, sadece arkadaşlarının gördüğü sosyal medya hesabından paylaştığını söylediği belirtildi. O.T.'nin suçlamayı kabul etmeyerek, paylaşımının mizah amaçlı olduğu, kesinlikle İslam dinine, inananlara veya Kadir Gecesi'ne yönelik aşağılama, dalga geçme, küçük düşürme amacı taşımadığını ileri sürdü. Şüphelinin olayların bu aşamaya gelmesinden dolayı üzgün ve pişman olduğunu ifade ettiği de vurgulandı.
İddianamede soruşturmaya konu 'Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama' suçunun maddi unsurunun, halkın bir kesiminin benimsediği inanç sistemine veya o dini inanışı temsil eden dine mensup kişilerce önemsenen değerlere yönelik, aşağılayıcı davranış ve beyanlarda bulunmasının olduğu vurgulandı. Önemsenen değerlere örnek olarak da, Müslümanlar için oruç tutma, namaz kılma, kurban ibadeti gösterildi.
İddianamede AİHM'in, dinsel görüşler ve inançlar söz konusu olduğunda kamusal bir tartışmaya hiçbir katkısı olmayan, başkaları için ucuz saldırı olarak görülebilecek ifadelerden kaçınmak gerektiğine dair görüş bildirildiği hatırlatıldı. AİHS'in 9'ncu maddesinde garanti altına alınan düşünce, vicdan ve din özgürlüğü, inananların inançlarına saygı, dinen kutsal sayılan nesnelerin kışkırtıcı biçimde temsil edilmesi dolayısıyla, söz konusu suçun ihlal kabul edilebileceği öne sürüldü.
İddianamede Otto Preminger Enstitute'nün 20 Eylül 1994 tarihli Avusturya Kararı'ndaki "Bu tür kışkırtıcı temsiller, demokratik toplumun bir unsuru da olması gereken hoşgörü ruhunun kötü niyetli biçimde ihlali olarak görülebilir" şeklindeki değerlendirmesi de vurgulandı. AİHM'in 13 Aralık 2005 tarihli Türkiye Davası'nda "Din ve inanç özgürlüğü söz konusu olduğunda başkalarına zarar verecek nitelikteki söylemlerden ve saygısızlık edecek davranışlardan kaçınılması gerekir" şeklindeki görüşü de hatırlatıldı.
İddianamenin değerlendirme kısmında ise şu ifadelere yer verildi:
"Kadir Gecesi'nin İslam dini ve İslam dinine inanlar için dini bir değerlendirme olduğu kuşkusuzdur. Şüphelinin İslam inancına mensup kişilerce kutsal kabul edilen Kadir Gecesi'nde yukarıda içeriği tarif edilen fotoğrafı 'Kadir Gecesi özel, Rabbim kabul etsin' yazısıyla paylaşmasının İslam dinince kutsal sayılan değerleri aşağılama niteliğinde olduğu, olayın oluş şekli ve içeriği birlikte değerlendirildiğinde şüphelinin fiilinin toplumun birlikte yaşama duygusuna zarar verme niteliğine haiz olduğu ve toplumsal barışı bozmaya elverişli bulunduğu değerlendirilmiştir."
İddianamede bu kapsamda şüphelinin üzerine atılı suçu işlediğine dair kamu davası açmaya yeter şüpheli oluşturur delil elde edildiği öne sürüldü. İddianamede şüpheli O.T.’nin "Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri kamu barışını bozmaya elverişli şekilde aşağılama" suçundan 9 aydan 1 yıla 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Hazırlanan iddianame değerlendirilmek üzere Anadolu Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. (DHA)