Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava üçüncü gününde. Tutuklu sanıklar Ali Fuat Yılmazer, Ramazan Akyürek, Ercan Demir duruşmada hazır bulunurken, başka suçlardan tutuklu bulunan Tamer Bülent Demirel, Osman Gülbel, Ali Poyraz, Hamdi Egebatan bulundukları cezaevlerinden görüntülü olarak (SEGBİS) duruşmaya katıldı. Yasin Hayal ve Ogün Samast da duruşmaya görüntülü olarak cezaevinden katıldı. Eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, savunmasında "Dink'in öldürüleceğini duymadım, bilmiyordum" dedi.
Tutuksuz sanıklardan Celalettin Cerrah, Ahmet İlhan Güler, Reşat Altay, Faruk Sarı, Sabri Uzun, Onur Karakaya, Mehmet Ayhan, Mehmet Ali Özkılıç, Muhittin Zenit ve Özkan Mumcu duruşmaya katılırken sanıklardan Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Engin Dinç duruşmaya yine katılmadı.
Dosyası birleştirilen Mülkiye eski Müfettişlerinden ve halen Ordu Vali Yardımcısı olarak görev yapan Mehmet Ali Özkılıç hakkında kabul edilen iddianamenin okunmasının ardından mahkeme savunmaları almaya başladı.
Bianet'ten Elif Akgül'ün haberine göre, İlk savunmayı Dink cinayeti işlendiğinde Trabzon Emniyet Müdürü olan Reşat Altay yaptı. Altay savunmasında “tertemiz bir sicile” sahip olduğunu ve Dink cinayeti davasında yargılanmaktan “hicap duyduğunu” belirtti.
15 Mayıs 2006'da Trabzon Emniyet Müdürü olarak göreve başladığını aktaran Altay, görevi Ramazan Akyürek'ten devraldığını ve Akyürek'in kendisine devam eden sözlü ve yazılı operasyonlarla ilgili bir bilgi vermediğini ifade etti.
“Başta istihbaratla ilgili olmak üzere aldığım hiçbir brifingde Dink'in öldürüleceğine dair bilgi almadım” diye devam eden Altay, göreve başladıktan sonra Engin Dinç ile sorunlu bir yardıcı istihbarat elemanı üzerine konuştuklarını aktardı. Dinç'in bu yardımıcı istihbarat elemanının agresif olduğunu, bilgi getimediğini ve “istemedikleri olaya karışabileceğini” aktaran Altay, Engin Dinç ile görüşmelerinde Dink suikastiyle ilgili hiçbir bilgi vermediğini söyledi.
Altay, söz konusu elemanın Erhan Tuncel olduğunu cinayetin işlenmesinin ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde Tuncel'in sorgulanmasından sonra, Celalettin Cerrah'ın kendisine söylemesiyle öğrendiği ifade etti.
2006'nın Temmuz ayında sanıklardan Faruk Sarı'nın İstihbarat Şube Müdürü olarak göreve başladığını ve Sarı'nın bu tarihten Dink'in öldürüldüğü tarihe kadar kendisine suikastle ilgili bir bilgi vermediğini söyledi.
Tuncel'in 21 Kasım 2006'da yardımcı istihbarat elemanlığından çıkarılmasına sürecinde kendisine Tuncel'in Dink cinayetiyle ilgili istihbarat veren kişi olduğunun söylenmediğini belirten Altay, ortaya çıkan ve istihbarat elemanıyla görüşmelere ilişkin F4 raporunun eksik olduğu 11 ve 12 numaralı F3 raporlarıyla ilgili konuştu.
İki raporun da tek sayfadan oluştuğunu, bunun da üst yazıda belirttiğini ifade eden Altay “bu raporları ben tanzim etmedim. Buluşmayı gerçekleştiren elemanların hazırladıkları raporlardı. Buluşmada yardımcı istihbarat elemanından bilgi alınmamıştı. F4 raporlarının olmaması iş yoğunluğu nedeniyle gözümden kaçmış olabilir” diye konuştu.
Erhan Tuncel ile ilgili 10 adet F4 raporu olduğunu belirten Altay “İlk 8'inde ne olduğunu ben dahil kimse bilmiyor” dedi.
Sadece dokuzuncu F4 raporunda Dink'in kesin olarak öldürüleceği bilgisinin olduğunu, 10. raporda da Tuncel'in Yasin Hayal'i eylemden vazgeçmeye ikna edeceğine ilişkin olduğunu aktaran Altay, “İlk rapor olayın ciddiyetini ortaya koymasına rağmen sonraki raporda durum gevşiyor. Sonraki süreçte Dink'in öldürüleceğine ilişkin devlet arşivlerine girmiş hiçbir bilgi yok. 11 ve 12'inci F3 raporları elemanı böyle bir bilgi vermediğini söylüyor” diye konuştu. Altay savunmasında Yasin Hayal'in Dink'in öldürülmesi konusundaki kararlılığından cayma olmadığını vurguladı.
Duruşma Altay'ın savunmasıyla devam ediyor.
Reşat Altay
Reşat Altay, 15 Mayıs 2006 tarihinde Trabzon İl Emniyet Müdürü olarak göreve başladı. Cinayetin işlendiği tarihte bu görevini sürdürüyordu. Dava iddianamesinde hakkında kasten öldürmenin ihmali davranışıyla işlenmesi, resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme, ve görevi kötüye kullanma iddiasıyla 31 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Savcı Gökalp Kökçü’nün hazırladığı, aralarında Engin Dinç, Ahmet İlhan Güler, Celalettin Cerrah ve Reşat Altay’ın da bulunduğu 26 sanığın yargılanmasının istendiği kamu görevlileri iddianamesi 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmiş ve ana davanın devam ettiği 5. Ağır Ceza Mahkemesine göndermişti.
İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin dosyayı kabul etmemesi üzerine iki mahkeme arasındaki uyuşmazlık Yargıtay’a taşınmıştı. Yargıtay 5. Ceza Dairesi de, kamu görevlileriyle ilgili açılan davayı ana davayla birleştirmeye karar vermişti.
Birleştirilen Dink cinayeti davasının ilk duruşmasında sanıklar Yılmaz Angın ve Ali Fuat Yılmazer mahkeme heyetinin tarafsız olamayacağı gerekçesiyle redd-i hakim talebinde bulunmuştu.
Redd-i hakim taleplerinin reddedildiği davada Ordu Vali Yardımcısı eski Mülkiye Başmüfettişi Mehmet Ali Özkılınç hakkında hazırlanan iddianame de 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın ilk duruşmasında tutuklu sanıklar Muhittin Zenit ve Özkan Mumcu’nun tahliyesine karar vermiş, mahkeme savcısı tahliye talepleriyle ilgili olarak itirazda bulunmuş ve karar düzeltmesi istemişti. Savcının talebini değerlendiren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi karar düzeltme talebini de reddetmişti.
Dink cinayeti davası: Cerrah'ın davanın ortadan kaldırılması talebine ret