2007-2014 yılları arasından TRT'de Genel Müdürlük görevi yapan İbrahim Şahin döneminde işe alınan 435 kişinin 368'inin FETÖ ile ilişkili olduğu iddiasıyla ihraç edildi. Konu hakkında ifade veren Şahin, "Samanyolu grubundan gelenlerin FETÖ’cü olduğunu bilmiyordum. Yayın politikaları hükümet, devlet, AK Parti yanlısı görüldüğünden bunların geçişine izin verildi" dedi.
Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberi aynen şöyle:
TRT Genel Müdürlüğü’nün Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği rapor, FETÖ’den soruşturulup “aklanan” eski Genel Müdür İbrahim Şahin döneminde FETÖ’nün kurumda nasıl kadrolaştığını ortaya koydu. Raporda, 15 Temmuz darbe girişimini ardından FETÖ gerekçesiyle TRT’den ihraç edilen 435 personelden 368’inin (yüzde 84’ü) İbrahim Şahin’in genel müdürlük yaptığı 2007-2014 arasında alındığı bildirildi. Rapora göre, bizzat İbrahim Şahin tarafından TRT üst yönetim kadrosuna atanan 43 kişinin FETÖ bağlantılı olduğu tespit edildi. Bu dönemde Genel Müdür Şahin onayı ile TRT’ye KPSS şartı olmadan sözlü sınavla alınan 31 personelden 15 Temmuz sonrasında ihraç edilen 18’inin Samanyolu ve Zaman grubundan geçtiği belirlendi. Şüpheli sıfatıyla Samsun Başsavcısı’na ifade veren İbrahim Şahin, “Samanyolu grubundan gelenlerin FETÖ’cü olduğunu bilmiyordum. Yayın politikaları hükümet, devlet, AK Parti yanlısı görüldüğünden bunların geçişine izin verildi” itirafında bulundu. Cumhuriyet, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın eski Samsun Valisi ve TRT Genel Müdürü İbralim Şahin’e FETÖ üyeliği iddiasıyla takipsizlik kararı vererek “kapattığı” dosyaya ulaştı. Buna göre Şahin hakkındaki “Silahlı FETÖ terör örgütüne üye olma” suçundan soruşturma yürüten Samsun Başsavcısı Ahmet Yavuz, dosyayı iki somut olgu üzerine kurdu. Bunlardan ilki, İbrahim Şahin adına kayıtlı “0532 788” ile başlayan telefon numarası üzerinde 5 Ocak 2016 tarihinde ByLock programı yüklenmesi oldu. Soruşturmanın ikinci ayağı ise Şahin döneminde TRT’de oluşturulan FETÖ yapılanması üzerine oturdu. Soruşturmayı yürüten Başsavcı Ahmet Yavuz, TRT’den İbrahim Şahin döneminde alınan personel ve yapılan ihalelerle ilgili bilgi istedi. TRT Genel Müdürlüğü, başsavcılığa ayrıntılı bir rapor gönderdi. Bu yanıt, Şahin döneminde FETÖ’nün nasıl TRT’de üs kurduğunu gösterdi.
TRT’nin yanıtına göre Şahin, genel müdür olarak 21 Aralık 2007’de göreve başladığında TRT’nin personel sayısı 6 bin 997’ydi. Şahin’in 16 Eylül 2014’te görevden alındığında ise personel sayısı 7 bin 182’ye yükseldi. Şahin, görev yaptığı 2007-2014 yılları arasında TRT’ye naklen 964 kişiyi atadı. Bu dönemde 1163 kişi açıktan atama yoluyla alındı. 964 te sözleşmeli personel temin edildi. Böylece Şahin döneminde alınan toplam personel sayısı 2 bin 612 oldu. Bu dönemde TRT’nin kanal sayısı ise 4’ten 15’e çıkarıldı.
TRT Genel Müdürlüğü, FETÖ’cü oldukları gerekçesiyle KHK’ler ile toplam 437 personelin ihraç edildiğini bildirdi. Bunlardan Şahin’in özel kalem müdürü Hakan Kutlu ve Mücahit Özen daha sonra göreve iade edildi. Kalan 435 personelden 368’inin İbrahim Şahin döneminde alınan personelden olduğu ifade edildi. TRT, FETÖ’cü olarak ihraç edilenlerin yüzde 84’ünün Şahin döneminde alındığını vurguladı. Yanıtta, Şahin’in görevden alındığı tarih ile 15 Temmuz darbe girişimi arasında TRT’de FETÖ/ PDY kapsamında işten çıkarılan veya bu nedenle soruşturma açılan hiçbir TRT personelinin bulunmadığı vurgulandı. Diğer yandan TRT’de 2007-2014 arasında “emekliliği teşvik edici” düzenlemelerle 1161 personelin ayrıldığı, 398 kişinin kendi isteğiyle, 202 personelin ise yaş haddinden emekli olduğu, toplamda ise emekli olan personel sayısının 2 bin 221 kişi olduğuna işaret edildi. Savcılığa gönderilen yanıtta, 2954 sayılı TRT Yasası’nın 50. maddesine eklenen hüküm kapsamında, genel müdüre verilen sözleşmeli personel çalıştırma yetkisi çerçevesinde, genel müdür tarafından, KPSS şartı olmadan kurum içi yazılı veya sözlü mülakat yoluyla yapılan sınav neticesinde işe başlatılan sözleşmeli personelden 15 Temmuz 2016 sonrasında çıkarılan KHK’lerle ihraç edilen personel sayısının 31 olduğu anlatıldı. Bunlardan 18’inin daha önceden kamuoyunda FETÖ’cü olarak blinen Samanyolu, Zaman, Cihan ve Feza adlı kuruluşlardan gelen kişiler olduğu kaydedildi.
2007-2014 arasında TRT’nin yönetici kadrolarına atanan yönetici personel sayısının 685 olduğu; aynı dönemde görevden alınan yönetici sayısının 436 olduğu, bu dönemde üst yönetim kadrolarına atananlardan FETÖ irtibatlı olduğu gerekçesiyle ihraç edilenlerin sayısının 43 olduğu ifade edildi. Dosyaya göre Samsun Başsavcısı tarafından İbrahim Şahin’in ifadesi şüpheli sıfatıyla alındı ve TRT’deki FETÖ lehine kadrolaşma soruldu. Şahin, “Bu hain örgüt, sadece TRT’de değil, devletin hemen hemen tüm kurumlarında, kendilerine karşı gösterilen olumlu yaklaşımı suiistimal ederek kadrolaştı. Belki de TRT, bu kurumlar içerisinde oran ve sayı olarak en az FETÖ’cünün kadrolaştığı kurumdur” iddiasında bulundu. Kendisinden sonra gelen Genel Müdür Şenol Göka’yı suçlayan Şahin, “Görevden ayrıldığı Eylül 2014 ile darbe teşebbüsünün yaşandığı 15 Temmuz 2016 arasında geçen yaklaşık 2 yıllık süreçte bu örgütle hiç mücadele yapılmamış olacak ki hiçbir personelin bu iddiayla kurumdan ilişiğinin kesilmediği”ni savundu.
Bunlar örgüt üyesiyse, bu zaman diliminde de örgüt üyeliklerini devam ettirdiğini iddia eden Şahin, “Bunun kabahatinin bana yüklenmesi haksızlık olur. Bu arada görev yapan idareciler neden gerekli araştırma ve soruşturmaları yapıp tedbirler almadı” diye sordu. TRT’ye personel alımında kendisinin tek başına yetkisinin bulunduğunu öne süren Şahin, devletin genel politikası çerçevesinde yönetim kurulu kararı ve bağlı olunan bakanlığın uygun görüşü veya muvaffakatı ile alımların gerçekleştiğini belirterek, hükümeti ve TRT’nin bağlı bulunduğu dönemin başbakan yardımcılarını suçladı. Şahin, başka kurumlardan da TRT’ye personel transferi yaptıklarını vurgularken, şu ifadeyi verdi: “Bunların içinde FETÖ’cü oldukları daha sonra ortaya çıkan Samanyolu grubundan kişiler olduğu gibi merkez medya da denilen Doğan Medya Grubu’ndan kişiler de bulundu. Hatta bu gruptan alınanlar daha fazla. Kuruma alındıkları dönemde Samanyolu’ndan gelenlerin FETÖ’cü oldukları bilinmiyordu. Hatta yayın politikaları o dönemde hükümet, devlet, Ak Parti yanlısı görüldüğünden bunların geçişine izin verildi. Kuruma alınan çok az sayıdaki sonradan FETÖ’cü oldukları anlaşılan kişiler üzerinden (...) devlete yaptığım önemli hizmetlerin gölgelenmesi haksızlık olur.”