Kamuoyunun "Cüppeli Ahmet Hoca" olarak bildiği Ahmet Mahmut Ünlü, ''Eskiden sevenlerim vardı, şimdi fanatiklerim oldu. İtibarım da cemaatim de kat kat büyüdü'' dedi.
'Cüppeli Ahmet Hoca' olarak bilinen ve 'fuhuş' suçlamasıyla 8 aydır tutuklu olan Ahmet Mahmut Ünlü, Metris'te Radikal Gazetesi'nden Ömer Şahin'in sorularını yanıtladı.
Kamuoyunun ‘Cüppeli Ahmet’ olarak bildiği Ahmet Mahmut Ünlü, Karagümrük Çetesi’ne yapılan operasyondan sonra ‘fuhuş’ iddiasıyla tutuklanmıştı. Özgün tarzı ile bir ‘pop star’ kadar ünlenen Cüppeli, 8 aydır cezaevinde. Kendisine büyük bir komplo kurulduğuna inanıyor. “Her şey jet ski ile başladı” diyen Hoca, ‘uluslararası odakları’ işaret ediyor. Kendisine komplo kurabilecek ülkeler olarak İsrail, ABD ve İran ’ı gösteriyor. ‘Fuhuş’ iddiasını da reddeden Cüppeli, “Ben zina yapmadım. İslami ölçüden sapmadım” diyor. Poliste kendisine ‘Seni rezil edeceğiz’ denildiğini söyleyen Cüppeli’ye göre halk iddialara inanmadı. Cüppeli, “Eskiden sevenlerim vardı, şimdi fanatiklerim oldu. İtibarım da cemaatim de kat kat büyüdü” diyor.
“Beni susturmak istediler” diyen Cüppeli Ahmet Hoca, büyük bir komployla karşı karşıya olduğunu savunuyor. “Bunlar 2-3 polisin yapacağı işler değil, memlekette ajanlar cirit atıyor” dedikten sonra şunları anlattı: “TV programlarım çok tesirli oldu. Türkiye’yi salladı. Teke-Tek’e çıkmadan iki gün önce bir Başbakan Yardımcısı arayıp engellemek istemiş. Ben Mahmut Efendi’den izin alarak çıktım. Beni kontrol edemezler. Mahmut Efendi’den başkasına biat etmem. Vatanseverliğim, milliyetçiliğim dağdaki çobanı bile etkiledi. Askeriye, samimi miyim, değil miyim öğrenmek için yüz kontrolü yaptırmış. 10 milyon izleyicim oldu. Beni Danıştay üyesi de Atatürkçü Düşünce Derneği üyesi de izledi. Adnan Hocacılar, Diyalogcular, İrancılar hepsi rahatsızdı. İran Sefiri ülkesine davet etti, gitmedim. Ben kendimi küçük görürüm. Birileri beni büyük görüp oyun oynamak istediler.”
Cüppeli, kısa sürede tahliye olacağına da ihtimal vermiyor. O yüzden yargı paketine umut bağlamıyor.
Cüppeli Ahmet Hoca sağlık sorunundan dolayı Metris’te revirde kalıyor. Kalbine stent takılı. Behçet ve şeker hastalıklarından raporlu. Yoğun ziyaretçisi var. CHP, MHP milletvekilleri gelmiş. Ak Parti’den gelen milletvekili yok. Siyasi görüş olarak her kesimden ziyarete gelenler olmuş. Solcular, Alevilerden de gelenler olmuş. 28 Şubat sürecinde de cezaevinde yattığı için demir parmaklıkların yabancısı değil. Dini ritüellerini burada da sürdürüyor. Günde 2 saat tarikat dersini ihmal etmiyor. Binlerce mektup gelmiş. Hayranları neler yazmış, neler? Yemeden içmeden kesilenler, tatilini iptal edenler… Vaaz veremiyor, ama her hafta 30 sayfayı bulan mektup yazıyor. Radyoda ‘mektuplu vaaz’ okunuyor. Hoca, cezaevinde 7 aydır ağzına et ve ürünlerini sürmemiş. “Helal” olup olmadığından, kesim şartlarından şüphe duyuyor. 28 Şubat döneminde de cezaevinin etlerini yememiş. Cüppeli, daha önce “Saman TV ” dediği “Dansöz izleyin daha iyi” diye dizilerini eleştirdiği Samanyolu TV’yi izlemeye başlamış: “Haberleri oradan izliyorum. Mahkemeleri, ÖYM’leri en fazla onlar veriyor.”
Cüppeli, İsmail Ağa Cemaati lideri olan Mahmut Efendi’ye çok düşkün. “En çok o mübareği özledim” diyor. Cemaatle sohbet etmeyi, TV programlarına çıkmayı sabırsızlıkla beklediği izlenimini de aldım. Tahliye olursa mutlaka TV’lerde yer alacak. Bu sene Umre’ye gidememiş. Mekke ve Medine’nin gözünde tüttüğünü anlatıyor. Eşinin, şeker hastalığına uygun yaptığı zeytinyağlı yemekleri de özlemiş.
Cüppeli Ahmet Hoca’nın Metris’te revir komşusu Aziz Yıldırım’dı. İkilinin dostluğu günlerdir dillerde. Aziz Başkanın Cüppeli’yi FB’li yaptığı, “En büyük Fener” dedirttiği de gazetelere yansıdı. Peki, bütün bunlar doğru mu? Cüppeli ne diyor? Bir defa Cüppeli, Aziz Yıldırım ’ı çok sevmiş. Hürmet ediyor. Birçok iyiliğini gördüğünü söylüyor. Aziz Yıldırım yaşça büyük olduğu için O’na “Baba” diyormuş. Bir ziyaretçisinin yanında “Baba” dediği Aziz Başkan için “O’nun tebaatinden olduk” demiş. Oysa bu söz dışarıya farklı yansımış. “FB tebaati” olarak haber olmuş. Peki, Aziz Yıldırım ’la bu kadar samimi olan Cüppeli, FB’li mi oldu? “En büyük Fener” mi diyor? Cüppeli, medyaya yansıyan haberlere şaşırmış ve üzülmüş. Hiçbir zaman takım tutmadığını söylüyor. “Ben takımlar üstüyüm” diyor. Niye herhangi bir kulübün taraftarı olmadığını da şöyle anlatıyor: “Ben kamuya mal olmuş bir insanım. Galatasaraylı amigo Sebo da, Fenerbahçe amigosu Sefa da benim cemaatim. Her takımdan insanlar sohbetime geliyor. Bu durumda olan insanın takım açıklaması uygun olmaz.”
Cüppeli Ahmet Hoca, Metris’te “En büyük Fener” dediği şeklindeki habere de tepkili. “Böyle bir şey olabilir mi?”dedikten sonra, “Vaazlarımda ‘ En büyük Allah’ demiş insanım. En büyük Fener diyebilir miyim” diye soruyor. Cüppeli, maç izlemenin ‘boş iş’ olduğunu ve böyle işlerle vakit kaybetmediğini de belirtiyor.
Cüppeli Ahmet Hoca, FB’nin şampiyonluğu için dua ettiğini ise gizlemiyor. Aziz Yıldırım’ın kendisinden dua talep ettiğini söyleyen Cüppeli, “Aziz Başkan’ı sevdim, saydım. Çok mahzundu. Diğer başkanlar dışarıda, o tutukluydu. Sevinsin diye dua ettim. Komşuluk hakkı var. Başkan, ‘Hocam dua et’ derdi, bazen devre arası dua isterdi. Bir seferinde ‘Dua et, kale kapansın’ dedi, o maç FB gol yemedi, top içeri girmedi. Ben kim isterse dua ederim.”
Aziz Yıldırım, Cüppeli’den liglerin bitmesine 3 ay kala dua istemeye başlamış. Lig Şampiyonu Galatasaray olunca Cüppeli ile Yıldırım arasında ilginç bir diyalog yaşanmış. Cüppeli, Aziz Başkan’a söylediği o sözleri gülerek anlatıyor: “Siz benden dua istediğinizde 9 puan fark vardı. O puan farkı kapandı. Yüzde yüz duayla. GS buçuk puanla şampiyon oldu. 104 kitapta buçuklu duanın yeri yok. Keşke benden daha önce dua isteseydiniz.”
Cüppeli Ahmet Hoca’nın Fethullah Gülen grubuyla arasının iyi olmadığı bilinir. Cüppelinin cezaevine girişinden cemaati sorumlu tuttuğu, hatta Kamer Genç’e “Bana komplo kurdular” dediği basına yansımıştı. Cüppeli ile Fethullah Gülen ve camiayı da konuştuk. İşte Cüppeli Ahmet Hoca’nın Fethullah Gülen’le ilgili görüşleri:
“Fethullah Hoca grubu nezih bir cemaat. Hocaefendi’ye saygı duyarım. Mahmut Efendi de kendisini sever, sayar, laf söyletmez. Bunun şahidiyim. Hocaefendi’nin kanunsuz işlere razı olacağını düşünemem. Bu işi onlara konduramam. Belli ki birileri bizi birbirimize düşürmek istedi. Biz bu oyuna gelmedik. Ben ‘Cemaat bana komplo kurdu’ demedim.”
Cüppeli, Fethullah Gülen’i geçtiğimiz günlerde rüyasında görmüş. “Rüyada bana bildirilir, benim rüyam çıkar” diyen Hoca, “Kendisini çok iyi gördüm. Bana dua ediyordu. Üzüldüğünü söylüyordu” dedi.
Cüppeli Ahmet Hoca, hükümetin bazı politikalarına karşı. Bunlardan birisi 4+4+4 olarak bilinen yeni eğitim modeli. “Bize göre 5 yıl zorunlu olmalı. Ondan sonra isteyen istediği yere gitmeli” diyen Cüppeli, Ruhban Okulu’nun açılmasının çok tehlikeli olacağına inanıyor. Gerekçesi de ulusalcıların bakışını aratmıyor: “Din adamı ihtiyaçları yok. Bunlar ajanlık, misyonerlik yapacaklar. Eğer Yunanlılar işgal etmiş olmasaydı, Batı Trakya ’daki Müslüman Türklere hakları verilseydi o zaman açılabilirdi” diyor. Osmanlı zamanında Ruhban Okulu’nun açık olduğunu hatırlatınca da, “Fatih verdi çünkü Osmanlı güçlüydü. Bugün güçlü değiliz. Tehlikelerle karşı karşıyayız” gerekçesini dile getiriyor.
Cüppeli, “fuhuş” iddialarını “faso fiso” olarak niteliyor. Üstüne basa basa, “Başımdan birkaç nikâh geçti ama İslam’a aykırı bir şey yapmadım, zina yapmadım” diyor. Karagümrük çetesiyle ilgisi olmadığını, Ergenekon’u bilmediğini de söylüyor. ‘Organize’de gözaltındayken, “Seni Türkiye’ye rezil edeceğiz” dediklerini aktaran Cüppeli, “Bana büyük, karma bir komplo var ama anlayamadım” diyor.
Cüppeli’ye göre halk kendisine yönelik suçlamaları kabul etmedi. Bunun en büyük ispatı olarak halkın ilgisini gösteriyor. Tutuklandıktan sonra itibarını da cemaat sayısını da arttırdığını söylüyor. “7 ayda yeni cemaatler edindim. İtibarım 1500 arttı. Ben tahliye olamadım diye hastalananlar olmuş. Annemin cenazesine 60 bin kişi katıldı.”
Cüppeli’nin bir de beddua ettikleri var. Onları da açıklıyor: “Annem durumuma çok üzülmüştü. Bu zulme alet olanları annemin katili olarak görüyorum. Komplo kuranlara, bilerek tertip edenlere çok beddua ediyorum.”
Cüppeli yıllardır sakalı ve cüppesiyle göz önünde. Cezaevinde de kılık ve kıyafetini değiştirmemiş. Bu cüppeyi ne zaman çıkarmayı düşündüğünü sordum. “Hiçbir zaman” demesini bekliyordum ama Cüppeli daha ötesini söyledi. “Cüppe benimle mezara gidecek. Hatta cennette bile cüppeli olmak istiyorum.”
Cüppeli’yi kamuoyunda daha geniş kitleye tanıtan Jet-Ski’li görüntülerdi. Hoca, “Her şey Jet Ski ile başladı” derken o görüntülerin kendisini itibarsızlaşmak için kullanıldığını, işin arkasında ABD, İsrail ya da İran’ın olabileceğini söylüyor. Cüppeli’ye göre Çeçenistan, Doğu Türkistan sorunlarına el atması, dinler arası diyaloga karşı çıkması, İran Şia’sına karşı olması kendisini hedef haline getirdi. Jet-Ski olayından sonra TV programlarına çıkması çok dikkat çekmiş.