Milliyet gazetesi yazarı Sina Koloğlu, evlilik programlarının gözde sunucu Esra Erol'un "Dün çok önemli bir karar aldım. Teşekkür ediyorum bu kararımı destekleyen genel müdürüme. O kararın ne olduğunu, yakında göreceksiniz" sözlerini köşesine taşıdı. Esra Erol'un 'önemli kararı'nı "Evlilik programı bitiyor, sinyali miydi?" olarak yorumlayan Koloğlu'nun "Ben Yoruldum Bir Karar Aldım" başlığıyla yayımlanan (13 Ekim 2016) yazısı şöyle:
Evlilik programları, birbirlerinden transferlerle hareketli bir sezona başladı. Daha önce de yazdım. Benim için ilk zamanlar, sosyolojik araştırma, toplumu tanıma sahnesiydi. İlişkilere insanlar nasıl bakıyor, nasıl davranıyor niyetine izliyordum. Sonra evlilik niyeti, yerini bir ekran şovuna bıraktı. ‘İzlenme oranı yüksek çiftler’ ya da ‘kişiler’in eğlence arenasına döndü. Bunda birden fazla programın olmasının rolü büyük.
Bu tarz yapımlarda kuşkusuz akla ilk gelen isim Esra Erol. Erol, “10 yıldır bu işi yapıyorum” dedi. Doğrudur. Son programında, “O kadar yoruldum ki. Bundan sonra çıkıp bir şeyler anlatma gibi bir durumum yok. Bu program olur, olmaz. Dün çok önemli bir karar aldım. Teşekkür ediyorum bu kararımı destekleyen genel müdürüme. O kararın ne olduğunu, yakında göreceksiniz” dedi. Evlilik programı bitiyor, sinyali miydi?
Çin’de Beijing TV’de, ‘gerçeğin şovu’ programının adı; ‘Adam Doğuruyor’. Eşinin doğum halini bire bir yaşama fikri, ekranda daha önce de vardı. Danimarka kamu televizyonu DR3’te, canlı yayınlanan dört saatlik bir doğum öncesi ve anını anlatan program yapılmıştı. Baylara, elektro şok verilmiş, acıları hissetsinler diye.
Singapur patentli bu formatta, üç çift belirleniyor. Erkekler emzirmek için, memenin mevcut olduğu bir iç yelek giyiyorlar. Karın, yeleğin içine yerleştirilen özel bir aygıtla eşte olduğu gibi şişiyor. Hatta erkek, markette alışveriş yaparken sıvısı bile geliyor. Sonra, kasılmaları hissetmeleri için karında elektrik dalgaları yayan bir aygıt devreye giriyor ve doğum anı. Bu yıl format, MİPCOM’da yerini alacak. Bilmem böyle bir iş bizde tutar mı? Biz galiba daha çok dedikodusu olan halleri seviyoruz!
Norveç devlet televizyonu NRK 1’in yeni yarışması eşini; koku, dokunmak gibi hayvanların dünyasındaki yöntemlerle seçmek. Dişi kaplan erkeğini seçmek için idrar kalıntısı bırakırmış. Fikirlerden biri de bu! Bir kadın yarışmacı, yedi erkekten birini eş olarak seçecek. Bunun için bazı aşamalar var. Yedi erkeğin her biri kavanozlara idrarını yapıyor. Eş adayı, koklayarak kendine en yakın kokuyu seçiyor.
İkinci deneyse, gözler kapalı her bir erkeğin vücudun koklamak. Boynunu, koltuk altlarını... “Sen bir haftadır yıkanmamışsın” ya da “Ne kadar taze bir vücut kokun var” gibi durumlar! Erkekler de aslan olarak, evlenmek istedikleri bu kadının ilgisi çekmek için kükrüyorlar mesela. Özetle bir haftanın sonunda bekar kızımız; koklayarak, dokunarak ve kükremesini duyarak eşini seçiyor.