Euro 2013’ü göremeyebilir, Türkiye ekonomisi daralacak

Euro 2013’ü göremeyebilir, Türkiye ekonomisi daralacak

T24 - Uzmanlara göre, İtalya’da yeni patlak veren resesyonun sonuçlarıyla Fransa’nın kredi notunun da düşürülüp düşürülmemesi, 10 yılını geride bırakan Avrupa ortak para biriminin kaderini belirleyecek. Uzmanlar, sürekli yenilenen ve hacmi büyüyen kurtarma paketlerinin hiç umut vermediği görüşünü dile getiriyor. Merkel ve Sarkozy’nin ısrarla sertleştirdikleri istikrar paktlarının AB anlaşmalarındaki değişikliklerle birlikte sonuç vermeyeceği görüşü ağırlık kazanıyor.

Yeni yılda Avro Bölgesi’nin parçalanabileceğini düşünen uzman sayısı hızla artıyor. “2012’de Avro Projesi’ne veda edilebileceği” yorumlarını reddeden Federal Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble, Avro ülkelerinin borç krizini yeni yılda denetim altına alacağı görüşünü savunurken, özellikle Avro Kurtarma Fonu ESM’den umutlu olduğunun altını çizdi.Cumhuriyet'in haberine göre; yeni yılda “sorunları çok büyüyen” Avro Bölgesi’nde her şeye rağmen bir parçalanma beklemediğinin altını çizen Schäuble’nin bu iyimserliği, birçok siyasetçi ve uzman tarafından paylaşılmadı. Federal hükümete danışmanlık yapan iktisatçılardan oluşan “Uzmanlar Kurulu” (Sachverständigenrat) üyesi Prof. Dr. Beatrice Weder di Mauro, ülkenin en çok satan gazetesi Bild’e yaptığı açıklamalarda, 2012’de Avro Bölgesi’nin parçalanmasına da tanık olunabileceğini hatırlatınca, hava iyice gerginleşti.

İtalya’da yeni patlak veren resesyonun sonuçlarıyla Fransa’nın kredi notunun da düşürülüp düşürülmemesinin, 10 yılını geride bırakan Avrupa ortak para biriminin kaderini belirleyeceğini savunan uzmanlar, sürekli yenilenen ve hacmi büyüyen kurtarma paketlerinin hiç umut vermediği görüşünü dile getirdi. Finans piyasaları bu tür paketlerden pek de etkilenmezken, Avro Bölgesi’ndeki devlet tahvillerinin yükselen getirileri “yatırımcıların kuşku ve ilgisizliğine yönelik açık birer işaret oldu”. Angela Merkel ve Nicolas Sarkozy’nin, ısrarla sertleştirdikleri istikrar paktları AB anlaşmalarındaki değişikliklerle birlikte fazla bir umut vermedi.

Tam bir kısırdöngü

Merkel hükümeti ve büyük sermaye çevrelerine yakınlığıyla bilinen “Die Welt” gazetesinde yer alan ayrıntılı bir “senaryoda”, Avro Bölgesi’nin tam bir kısırdöngü içine girdiğine dikkat çekildi. Özellikle “İstikrar Paktı”nda yer alan devletlerin finans ölçütlerine uyup uymadıklarının kimler tarafından denetleneceğine yönelik tartışmaların, Avro’yu sarsacağı ileri sürüldü. Analizde, Avro devletlerinin borç krizini kontrol altına alması için izleyecekleri tasarruf politikalarının belki Berlin’i memnun edebileceği, ama ekonomilerin büyümesini sağlayamayacağı kaydedildi. Özellikle Anglosakson dünyasının belirlediği uluslararası finans piyasalarında Almanya’nın tasarruf baskısını, büyümeyi engellediği için fazla ciddiye almadığı, bunun olumsuz sonuçlar doğuracağı vurgulandı.

‘Toparlanma zor, Türkiye ekonomisi de daralır’

Dünyada ekonomik kriz derinleşirken 2011’de büyüme rekorları kıran Türkiye, 2012’de ise daralmanın etkilerini yaşayacak. Türkiye Ekonomi Kurumu Başkanı Uygur, “2012, geride kalan yıldan daha kötü olacak” dedi.

Ekonomistlere göre, 2012, Türkiye ekonomisinde daralmanın yaşandığı ve işsizliğin arttığı bir yıl olacak.

Türkiye Ekonomi Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ercan Uygur: Avrupa’da mucizevi bir çözüm olursa o zaman hızlı toparlanma olabilir. Ama benim şahsi düşüncem 2012’nin bu yıldan daha kötü olacağı yönünde. Çünkü Avrupa krizi dünyayı etkilemeye devam edecek. Toparlanma zor görünüyor.

Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erinç Yeldan: AB ülkelerinin yapısal nitelikli sorunlarını aşmadaki tek olanağı emek gelirlerinin düşürülmesidir. Bu da 2012’de küresel ekonomide büyük çaplı bir talep daralması yaşanabileceğine işaret etmektedir. Türkiye 2010 ve 2011’i yoğun yabancı sermaye girişleri ve döviz rezerv kullanımı sayesinde yüksek büyüme ile geçmişti. Ancak 2012’de söz konusu sermaye girişlerinin yavaşlayacağı beklentisi nedeniyle Türkiye ekonomisinin yavaşlama olasılığı son derece yüksek gözükmektedir. Söz konusu yavaşlamanın yumuşak olabilmesi için yurtiçi kredi hacminin genişletilmesi gereği ise enflasyonist kaygılar nedeniyle Merkez Bankası tarafından uygulanmayacaktır. Geriye sadece döviz kurunda daha hızlı aşınmaya (dövizin pahalılaşmasına) dayalı bir net ihracat olanağı kalmış gözükmektedir. 2012’de büyüme hızındaki yavaşlamanın görece sert ve yumuşak olması, döviz kuru ile yurtiçi kredi hacmine bağlı enflasyonist baskıların seyrine bağlı olarak değişecektir.

Ekonomist Prof. Dr. Yakup Kepenek: ABD’nin önünde seçim var. Seçimlere giderken ABD sistemi kasıma kadar Obama yönetimi krize yol açmayacak her şeyi yapar. AB kanımca çok doğru bir iş yaptı. Avro’ya güven duyulması yönünde çok ciddi adımlar atmaya başladı. Bu sermayede güven yaratırsa kriz olmaz. Ama sermaye “daha fazla güven istiyoruz, bu kadarı yeterli değil” der ise küresel sermaye ve Uzakdoğu’da yatırım alanları bulursa Avrupa ve ABD’de kriz biraz daha artabilir.