Euro 2016'nın zemini bozuk

Euro 2016'nın zemini bozuk

Fransa'daki Avrupa Futbol Şampiyonası karşılaşmalarının oynandığı statların üçte birinde zemin sorunu var. Turnuva direktörü Martin Kallen çim zeminin durumundan memnun olmadıklarını söyledi. Öncelikle Marsilya'daki stadın oynanamayacak durumda olduğu belirtiliyor. Çimlerin yağışların da etkisiyle zarar görmesi nedeniyle Macaristan – İzlanda karşılaşması öncesindeki son antrenman, sahanın daha da yıpranmaması için ertelenmek zorunda kaldı.

2:0 sonuçlanan Fransa ile Arnavutluk arasındaki eleme grubu karşılaşmasında futbolcuların sanki buz üzerindeymiş gibi sık sık kayarak düşmesi milli takım antrenörü Didier Deschamps'ın da tepkisine yol açtı. Deschamps Marsilya stadının zemininin durumunu ‘feci' olarak tanımladı. Turnuvadan birkaç hafta önce AC/DC grubunun statta konser vermesi UEFA tarafından da eleştirilmişti.

Diğer statlar da sorunlu

Sain Denis ve Lille'deki statların durumu da pek farklı değil. UEFA Stade de France ve Stade Perre Mauroy'daki şartların oynamaya elverişli olsa da ideal sayılamayacağını duyurdu. Problemlerin olduğunu ve ellerinden geleni yaptıklarını söyleyen turnuva direktörü Martin Kalen AC/DC konserinden dört gün sonra çimlerin yenilendiğini ancak sürekli yağışlar nedeniyle döşenen çimlerin zemine tam oturmadığını söyledi. Kallen futbol dışındaki organizasyonların da yapıldığı statlardaki çim kalitesini tatminkar bulmadıklarını belirtti.

0:0 sona eren Almanya-Polonya maçının oynandığı Stade de France ve 2:0 sonuçlanan Almanya – Ukrayna karşılaşmasının yapıldığı Lille'deki stat da zemindeki bozukluk nedeniyle eleştirilere hedef oldu. Tribün mimarisinin çimlerin rüzgâr ve güneş almasına elverişsiz olması zeminin bozulmasında önemli rol oynuyor.

Avusturya ve İsviçre'nin birlikte ev sahipliğini yaptığı 2008 Avrupa Şampiyonası sırasında şiddetli yağmur altında geçen İsviçre – Türkiye maçından sonra Basel stadının çim zemini değiştirilmişti. Martin Kallen kısa vadeli çözümlerin riskli olduğunu ve Basel stadının yeni çim zemininin arzulanan kaliteyi vermediğini söyledi. Kallen bu yöntemin Fransa'da da uygulanabileceğini ancak bu adımın düşünülmeden atılmaması gerektiğini belirtti.