Pandemi döneminin başlamasıyla dünyayla birlikte Türkiye’nin de gündemine giren uzaktan çalışma, geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelikle yasal mevzuatına kavuştu. İş hukuku uzmanı Dr. Başak Güneş, Türkiye’de uzaktan çalışmayı düzenleyen yasalar hakkında bilgiler vererek gündemdeki “Uzaktan Çalışma Yönetmeliği”ni değerlendirdi.
2016 yılında 4857 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde değişiklik yapılarak uzaktan çalışma ile ilgili hükümler eklendiğini hatırlatan Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Dr. Dr. Başak Güneş, söz konusu tarihe kadar Türk hukukunda uzaktan çalışmaya ilişkin bir yasal düzenlemenin bulunmadığını belirtti. Aynı hükümde, uzaktan çalışmanın usul ve esaslarını belirlemek için yönetmelik çıkarılacağının da öngörüldüğünü kaydeden Dr. Güneş, “Ancak bu yönetmelik, uzunca bir süre çıkarılmadı. Pandeminin etkisiyle uzaktan çalışmanın çok yaygınlaşması yönetmeliğe duyulan ihtiyacı da giderek arttırdı ve nihayet 10 Mart 2021 tarihinde Uzaktan Çalışma Yönetmeliği Resmi Gazetede yayımlandı” bilgisini verdi.
Dr. Başak Güneş, uzaktan çalışma konusunda yanıtı en çok merak edilen sorulardan biri olan, evden çalışanın öğlen arası ve diğer molalarına dair kuralların neler olacağı konusunda şunları söyledi:
“Kanun’da ve Yönetmelik’te uzaktan çalışanların ara dinlenmesine ilişkin özel bir düzenleme yok. Çalışma süresi ile özel ve genel çalışma şartlarına ilişkin esasların, uzaktan çalışmaya ilişkin yazılı iş sözleşmesinde düzenlenmesi gerekir. Elbette sözleşmede yer alacak hükümler de İş Kanunu’nun bu konudaki emredici düzenlemelerine uygun olmalıdır. İş Kanunu’nun 68. maddesi uyarınca, günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında işin gereğine göre ayarlanmak suretiyle işçilere, 4 saat veya daha kısa süreli işlerde 15 dakika, 4 saatten fazla ve 7,5 saate kadar (7,5 saat dahil) süreli işlerde yarım saat, 7,5 saatten fazla süreli işlerde 1 saat ara dinlenmesi verilmelidir. Kanun açıkça işçilere bundan daha kısa süre ara dinlenmesi verilemeyeceğini belirtmiştir. Esasen bu dinlenme sürelerinin işçiye aralıksız verilmesi gerekir. Ancak bu süreler, iklim, mevsim, o yerdeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak sözleşmeler ile aralı olarak kullandırılabilir. Bu kurallar uzaktan çalışan işçiler bakımından da geçerlidir.”
Dr. Başak Güneş, evden çalışanların teknolojik altyapı ve iletişim giderlerinin kimin tarafından karşılanacağı konusunda ise şu bilgileri verdi:
“İşçilerin iş için yaptığı giderlere ilişkin 4857 sayılı İş Kanunu’nda düzenleme mevcut değil. Konu 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nda ele alınıyor. Kanun’a göre, aksine anlaşma veya yerel âdet yoksa, işveren işçiye iş için gerekli araçları ve malzemeyi sağlamakla yükümlüdür. İşçi işverenle anlaşarak kendi araç veya malzemesini işin görülmesine özgülerse, aksi anlaşmada kararlaştırılmadıkça veya yerel âdet bulunmadıkça işveren, bunun için işçiye uygun bir karşılık ödemekle yükümlüdür (TBK m.413). Bunun yanı sıra, işveren, işin görülmesinin gerektirdiği her türlü harcamayı da ödemekle yükümlüdür. Eğer işçi kendi araç ve gerecini kullanacaksa işveren bunun için işçiye uygun bir karşılık ödemelidir.”
Bununla birlikte, iş sözleşmesinde söz konusu hususların aksinin kararlaştırılmasının da mümkün olduğunu belirten Dr. Başak Güneş, şu uyarıları yaptı: “Öte yandan, iş için zorunlu giderler bakımından aynı şeyi söyleyemeyiz. Başka bir ifadeyle iş sözleşmesinde zorunlu giderlerin işçi tarafından karşılanacağı düzenlenemez, böyle bir sözleşme hükmü geçersiz olacaktır.”
İşverenin evde tele çalışanların kira bedeline katılması veya buna benzer bir ödeme yapması gerekip gerekmediğinin de tartışıldığına dikkat çeken Dr. Başak Güneş, “Bazı işverenler ticari sırların korunması, veri güvenliği gibi sebeplerden ötürü, tele çalışan işçilerin mutlaka evinde çalışmasını ve çalışma süresi esnasında iş ortamında yalnız olmasını şart koşmaktadır. Bu konuda yaygın görüş, benzer durumlarda, yani işverenin, işçiden, ev içinde çalışmak için ayırdığı alanı tamamen iş için tahsis etmesini ve sınırlandırmasını istemesi halinde, işçiye bunun karşılığında uygun bir bedel ödemesi gerektiği yönündedir. Konuya ilişkin bir yargı kararı ise henüz yok” dedi.
Öğle yemeği masrafının işveren tarafından karşılanması bakımından uzaktan çalışan ile işyerinde çalışan işçi arasında ayrım yapılmaması gerektiğini vurgulayan Dr. Başak Güneş, “Ancak azınlıkta olsa bile öğretide farklı görüşte olan yazarlar bulunduğunu da belirtmek gerekir” dedi. İşçi, işyerinde çalışırken öğle yemeği masrafı işveren tarafından karşılanıyorsa uzaktan çalışmaya geçildiğinde de bu uygulamanın devam etmesi gerektiğini ifade eden Dr. Güneş, “İşveren bu uygulamayı kaldırmak istiyorsa 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesine uygun şekilde işçiye uygulamanın kaldırılması yönündeki teklifini yazılı yapmalı, işçi de bu teklifi yazılı olarak 6 iş günü içerisinde kabul etmeli. Aksi takdirde işçi ödenmeyen yemek ücretini dava yoluyla talep edebilir” diye konuştu.