Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, anayasa değişikliği referandumuna ilişkin olarak "‘Evet’ cephesinde son 2 hafta olumsuz gelişmeler yaşandı. İlk defa rüzgârın tersine dönmeye başladığı söyleniyor. Özellikle İstanbul ve Ankara’da son 2 hafta ‘Evet’ cephesinde bir gerileme yaşanmaya başladı. Bu oranın yüzde yarım mı, yoksa 1 mi olduğu belli değil" diye yazdı. Selvi, "evet rüzgarının tersine dönmesi"ne sebep olan gelişmeleri "‘Hayır’ diyenlerin PKK, DAEŞ ve FETÖ’cü olarak gösterilmesi, KHK’larla akademisyenlerin ihracı, Varlık Fonu tartışmaları, Meral Akşener’in Çanakkale’de konuşturulmaması" olarak sıraladı.
Abdulkadir Selvi'nin Hürriyet gazetesinin bugünkü (15 Şubat 2017) nüshasında yayımlanan 'Evet rüzgârı tersine döndü' başlıklı yazısı şöyle:
BAŞBAKAN Binali Yıldırım, referandum kampanyasının 25 Şubat’ta Ankara Arena’da başlayacağını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Mersin ve Aksaray’da zaten evet kampanyasını başlattı. Hafta sonu da Malatya, Elazığ, Kahramanmaraş, Gaziantep ve Adıyaman’da olacak. Bu arada strateji ekibi de seçim kampanyasını şekillendiriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Körfez gezisinden dönüşüyle birlikte kampanyaya son şekli verilecek. Başbakan ile Cumhurbaşkanı’nın birkaç açılış ve mitinge birlikte katılması planlanıyor. Kampanyanın iki ayağı olacak: 1- Afişlerde, sloganlarda, kampanya müziğinde ‘Evet’ işlenecek. Evet denildiğinde ne olacağı anlatılacak. İstikrara, kalkınmaya evet denildiği anlatılacak. 2- Cumhurbaşkanı ve Başbakan miting konuşmalarında ‘Hayır’ın zararlarını anlatacak. Tabii ‘Kimler hayır diyor?’ başlığı önemli bir yer tutacak. PKK ‘Hayır’ diyor, FETÖ ‘Hayır’ diyor, DAEŞ ‘Hayır’ diyor, HDP ‘Hayır’ diyor, CHP ‘Hayır’ diyor vurgusu yapılacak. ‘Hayır diyen teröristtir’ anlamına gelecek bir dilden uzak durulacak. Tabii başarılabilirse! ‘Hayır teröristi sevindirir’ söylemi tercih edilecek. Görselde ‘Evet’, söylemde ‘Hayır’ ağırlıklı bir kampanya yürütülecek. Referandum kampanyasında 15 Temmuz olacak mı? Kampanya sadece ‘Evet-Hayır’ üzerinden değil, 15 Temmuz zemininde yürütülecek. 15 Temmuz darbe girişimi unutturulmayacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa referandumunu 15 Temmuz’un siyasi sonucu olarak görüyor. 15 Temmuz’da millet kararını verdi, referandum ise bunun siyasi bir sonucu görüşünde. AK Parti 15 Temmuz’u unutmayacak, unutturmayacak.
Referandumda halkın nabzını tutmak için sürekli olarak anketler yapılıyor. Şu ana kadar ‘Evet’leri yüzde 51-54 arasında gösteren sonuçlar gelmiş. Ancak ‘Evet’ oylarının oranı yüzde 55’i hiç geçmemiş. AK Parti hesabını bu sonuçlara göre mi yapıyor? Hayır. Çünkü anket firmalarının sahada çalışmaları devam ediyor.
Referandumda ‘Evet’ oyları ile AK Parti’nin oyları neredeyse aynı görünüyor. Son anketlerde AK Parti’nin oyu yüzde 54.4 olarak görünüyor. Referandumda AK Parti seçmeninin içinde ikna edilmesi gerekenlerin oranı yüzde 5 olarak çıkıyor. 7 Haziran seçimi ile 1 Kasım arasındaki farka bakıp bu oran yüzde 9 olarak hesaplanmıştı ama son ölçümlerde yüzde 5’e gerilediği görülüyor.
MHP’den yüzde 5 oranında katkı bekleniyor. MHP yönetimi, çok çalıştıklarını, tabanı toparlamaya başladıklarını söylüyor. Bu aşamada MHP tabanının yüzde 60 oranında ‘Evet’ diyeceği beklentisi hâkim. Böylece yüzde 55’in üzerinde anlamlı bir ‘Evet’in çıkması için çaba gösteriliyor. HDP’deki muhafazakâr Kürt seçmenin yüzde iki oranında ‘Evet’ demesi bekleniyor.
Referandum kampanyası henüz başlamadı ama milletin kararı yavaş yavaş şekilleniyor. ‘Evet’ cephesinde son 2 hafta olumsuz gelişmeler yaşandı. İlk defa rüzgârın tersine dönmeye başladığı söyleniyor. Özellikle İstanbul ve Ankara’da son 2 hafta ‘Evet’ cephesinde bir gerileme yaşanmaya başladı. Bu oranın yüzde yarım mı, yoksa 1 mi olduğu belli değil. Ama parti yönetimi çok az bir oran olsa dahi bu durumu önemsiyor.
Peki olumsuz bir hava esmesine neden olan gelişme ne?
1- ‘Hayır’ diyenlerin PKK, DAEŞ ve FETÖ’cü olarak gösterilmesi 2- KHK’larla akademisyenlerin ihracı. 3- Varlık Fonu tartışmaları. 4- Meral Akşener’in Çanakkale’de konuşturulmaması. Bu gelişmeler tek adamlık, otoriterleşme gibi olumsuz algıları güçlendiren eylemler olarak görünüyor. AK Parti 2011 seçimlerinde benzer bir durum yaşamıştı. Kılıçdaroğlu üzerinden girilen soy sop tartışması oyları aşağıya çekmeye başlamıştı. Bu durumun tespit edilmesi üzerine Erdoğan söylemini değiştirip, kucaklayıcı bir dil kullanmış, ibre tersine dönmüştü. Henüz kampanya başlamadan ortaya çıkan bu sorun, erken uyarı olarak görülüyor. Sorunların çözülüp, rüzgârın tersine dönmesi hedefleniyor.