HDP Bitlis Milletvekili Mahmut Celadet Gaydalı, referandum sürecine ilişkin olarak ‘hayır’ kampanyası yürütülen kişilerin yaftalanmaya çalışıldığını belirtirken evet cephesinde ise heyecan ve heves olmadığını söyledi. Gaydalı, evet cephesinde “anlatmaya değer bir hikâye olmadığını” söyledi.
Meclis Genel Kurulu’nda konuşan Gaydalı, sokağa ‘hayır’ diyerek çıkanların gazla, copla, ters kelepçe ile karşılaştığını söylerken “Tamamen bir korku imparatorluğu yaratılmaya çalışılıyor. Birey, iktidar karşısında tamamen savunmasız bir durumda. Bireyi koruması gereken hukuk sistemi ise tamamen askıya alınmıştır. Cumhurbaşkanı OHAL ilanında güvence olarak ‘Vatandaşın normal hayatı etkilenmeyecek’ demişti. Sokağa çıkıp bir bakıp, "normal" olarak adlandırılacak bir ortam var mı?” ifadelerini kullandı.
İktidarın ‘evet’ diyenler kadar ‘hayır’ diyenleri de savunması gerektiğinin altını çizen Gaydalı şöyle devam etti:
"Hayır" diyenler işlerinden olurken, "hayır" diyenler gözaltına alınırken, "hayır" diyenler tutuklanırken, "hayır" diyenler kriminalize ederken adaletten söz etmeniz mümkün değildir.
Değerli milletvekilleri, Başbakan Yardımcısı şenlik içinde kampanya yapacağından bahsediyor. Bir söz vardır: "Düğün evinde çok oynayandan, cenaze evinde çok ağlayandan korkmak lazım." Asıl mesele şu ki: "Evet"çilerde ne heves kalmış ne heyecan çünkü anlatmaya değer bir hikâye yok.
Gaydalı, Başbakan Binali Yıldırım’ın CHP’ye yönelik söylediği “HDP’nin kayığına bindiği sözlerini şu sözlerle eleştirdi:
Bahsettiğiniz kayık değil, filikadır. Titanik bile muhteşem bir dizayn olmasına rağmen bir "aysberg"e çarpıp battı, kurtulanlar filikalar sayesinde kurtuldu. Bizim filikalarımızın 6 milyon gönüllü kürekçisi var ve tamamı emek ve insan gücüne dayanıyor, hatta daha ileri giderek bizimkinin Nuh'un gemisi olduğunu da söyleyebiliriz. Sizin gemicikleriniz ise ithal yakıtla çalışıyor. Yakıtınız tükenince tezekle yolunuza devam edebilecek misiniz? Gemiciğiniz su alıyor, farkında değilsiniz. Siz hâlâ tek kaptan başkanla kurtulma hesabı yapıyorsunuz. Bizim ise daha güçlü ve hızlı yol almamız için bir başkana değil, kürekçilerimizin daha ritmik ve efektif kürek çekmesi için ritim davuluna ihtiyacımız var. Bunun da teknolojik iş birliği yaptığınız Afrika kabilelerinden temini mümkün. Yalnız bir şartla, ihale şartnamesini ve ihale prosedürlerini bizim belirlememiz gerekiyor. Bizler ithal malına çok meraklı değiliz. Yalnız bizim yerli davulların sesi iyi çıkmıyor da.
Yeni getirilecek sistemle parlamentonun, Meclis’teki komisyonlara çevrileceğini ifade eden Gaydalı, sözlerini şöyle tamamladı:
Dünya örnekleri iyi incelendiği zaman ekonomik anlamda da güçlü olmanın şartı parlamenter sistemdir yani halk iradesinin hesap sorabildiği bu çatının altı. Dünya ekonomisinde güçlü ülkeler parlamenter sistemlerle yönetilmektedir. Bu sistemi daha güçlü kılmaktansa tamamen ortadan kaldırmayı, Parlamentoyu sıradan bir komisyona çevirmeyi düşünüyorsunuz. Bunu kabul etmek mümkün değildir.