Aldatılan eş, 'öteki kadın'dan tazminat istedi.Aile kurumuna saldırı olduğu gerekçesiyle, eşe tazminat ödenmesi kararı çıktı.Yargıtay, evli kişilerle birlikte olanlara tazminat yolunu açan birkarara imza attı. İzmir’de yaşayan A.S., üç yıl önce intihar eden eşipilot binbaşı Murat S. ile ilişkiye girip, ‘kişilik haklarına zararverdiği’ iddiasıyla T.A.’ya 10 bin TL’lik manevi tazminat davası açtı.Yerel mahkeme davayı reddetti. Ancak, temyize başvuran A.S.’nintalebini yerinde gören Yargıtay 4’üncü Hukuk Dairesi, T.A.’nın, evliolduğunu bilmesine rağmen davacının eşi ile duygusal ve cinsel ilişkiyegirdiğini, bu nedenle tazminat ödemeye mahkûm edilmesi gerektiğinibelirtip kararı bozdu.Aldatılan eş A.S.’nin mahkemeye verdiği dilekçeye göre, A.S. ile eşiMurat S., 1990’da evlendi. 10 yıl süren evlilikleri, Murat S.’nin 2000yılında İzmir’deki Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı Kara HavacılıkAlayı’na atanmasıyla bozuldu. İnternette bir sohbet grubu oluşturanMurat S., davalı T.A. ile tanıştı. A.S. sonrasını şöyle anlattı:“Bu tanışma daha sonra aşka dönüştü. 1.5 yıla yakın bu beraberlikleridevam etti, eşim 2006 yılında intihar edene dek sürdü. T.A., eşimleevli olduğumu bilerek bu ilişkiye başladı. Kendisine bağlamak amacıylahamile olduğu konusunda yalan söyledi. Eşimin tıbbi olarak çocuk sahibiolması mümkün değildir. Davalı 5 Nisan 2006’da hamile olduğunu gösterenraporu verdikten sonra eşim evi terk edip gitti. Bu beni ruhsalçöküntüye sürükledi. İntihara bile teşebbüs ettim. Depresyon tedavisigörmeye başladım. Eşim hatasını anlayıp döndü. Beni terk etmesininvicdan azabı ve ruhsal bunalımı sonucu zehir içip kollarımda öldü. Banabu acıları yaşatan T.A., eşimle mutlu olduğumu bile bile bu oyunuoynamıştır. Davalı, kişilik haklarıma ve manevi varlığıma, ailebütünlüğüme ağır saldırıda bulunmuştur. 10 bin TL manevi tazminatödenmesini istiyorum.”‘Sorumlusu aldatan erkek’İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi hâkimi, davacının manevi zararauğramasının, davalının eylemi ile bir ilgisinin olmadığını, bir zararsöz konusu ise bu zararın evlilik birliğine aykırı davranan kocasıtarafından gerçekleştiğini belirtip davanın reddine karar verdi. Temyizaşamasında dosyayı inceleyen Yargıtay 4’üncü Hukuk Dairesi ise davalıT.A.’nın olayda kusurlu olduğunu, davacının zarara uğradığını belirtipyerel mahkemenin kararını bozdu. Bozma kararı şöyle:“Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmakzorundadırlar’ biçimindeki düzenleme gereğince, evli bir kimseninevlilik dışı birlikteliği, diğer eşin sosyal kişilik değerlerinesaldırı niteliğindedir. Bu eyleme, evliliği bilerek katılan kişi dezarardan sorumludur. Davalı, davacının evli olduğunu bilerek, duygusalve cinsel ilişkiye girdiğine göre, Borçlar Kanunu’nun 49’uncu maddesigereğince manevi tazminatla sorumlu tutulmalıdır. Yerel mahkemece,açıklanan olgular gözetilerek, davalının manevi tazminat ile sorumlututulması gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle istemin tümdenreddedilmiş olması, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararınbozulması gerekmektedir. Bu nedenle yerel mahkemenin verdiği kararoyçokluğuyla bozulmuştur.”