Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) yayımladığı 2016 yılı Aile Yapısı Araştırma sonucuna göre, kadınların yüzde 28.2’si, erkeklerin de yüzde 5.6’sı 18 yaşından önce evlendi. Evliliklerin yüzde 59.9’u görücü usulüyle gerçekleşti. Boşanma nedenlerinde ise ilk sırada yüzde 50.9 ile çiftlerin birbirlerine karşı sorumsuz ve ilgisiz davranışları yer aldı.
Araştırmaya göre, hane halklarının en fazla hafta sonunda ve akşam yemeğinde bir araya geldikleri görüldü. Hanehalklarının akşam yemeğinde bir araya gelme oranı hafta içi yüzde 78.2, hafta sonu ise yüzde 83.1 oldu.
Evlilik deneyimi yaşamış bireylerin araştırmada beyan ettikleri ilk evlenme yaşları incelendiğinde; ilk evliliklerin yüzde 37.5’i 20-24 yaş aralığında gerçekleştirildi. Bu yaş aralığından sonra ilk evlilikler en fazla yüzde 21.2 ile 25-29 yaş aralığında, yüzde 17.9 ile 18 yaşından önce yapıldı.
İlk evlilik yaşı cinsiyete göre incelendiğinde; kadınların ve erkeklerin ilk evliliklerini en fazla 20-24 yaş aralığında yaptığı görüldü. İlk evliliğini 20-24 yaş aralığında yapan kadınların oranı yüzde 34.3 iken, bu oran erkeklerde yüzde 41.3 oldu. Evliliğini 18 yaşından önce yapan kadınların oranı yüzde 28.2, erkeklerin oranı ise yüzde 5.6 olarak belirlendi.
Kadınlar için en uygun ilk evlenme yaşı yüzde 46.9 ile 20-24 yaş arası, erkekler için ise yüzde 53,9 ile 25-29 yaş arası olarak belirtildi.
Bireylerin eş seçimini nasıl yaptıkları incelendiğinde; ülke genelinde ilk evliliklerin yüzde 47.8’inin görücü usulü ve kendi rızası ile yüzde 12.1’inin ise görücü usulü ve kendi görüşü sorulmadan aile kararıyla gerçekleştiği görüldü. Eşini kendi kararı ve ailesinin rızası ile seçenlerin oranı yüzde 30.2, kendi kararı ve ailesinin rızası dışında evlenenlerin oranı yüzde 2.5, kaçma veya kaçırılma ile evlenenlerin oranı ise yüzde 7 oldu.
Görücü usulü ve kendi rızası ile evlenen kadınların ve erkeklerin oranı yüzde 47.8 iken görücü usulü ve kendi görüşü sorulmadan aile kararıyla evlenen kadınların oranı yüzde 14.8, erkeklerin oranı ise yüzde 9 olarak belirlendi. Eşini kendi kararı ve ailesinin rızası ile seçen kadınların oranı yüzde 27.1, erkeklerin oranı yüzde 33.8, kendi kararı ve ailesinin rızası dışında evlenen kadınların oranı yüzde 2.6, erkeklerin oranı ise yüzde 2.5 olarak kayıtlara geçti.
Bireylerin öğrenim durumu yükseldikçe kendi seçimi ile evlenenlerin oranının arttığı, görücü usulü ile evlenenlerin oranının ise azaldığı tespit edildi.
Bireylerin kendilerine bakamayacak kadar yaşlandıklarında nasıl yaşamayı düşündükleri sorulduğunda, yüzde 37.6’sı yaşlandıklarında çocuklarının yanında kalmayı istediğini ifade etti. Diğer tercihler ise yüzde 29.4 ile evde bakım hizmeti almak ve yüzde 11’i ile huzurevine gitmek oldu.
Kadınların en fazla istediği ideal çocuk sayısı 2, erkeklerin en fazla istediği ideal çocuk sayısı ise 3 oldu. Anne ve babaların çocuklarına verdikleri en yaygın ceza türü yüzde 72.6 ile azarlama olurken bunu, yüzde 48.7 ile interneti yasaklama ve yüzde 40.8 ile televizyon izlemesine izin vermeme cezaları takip etti.
Türkiye genelinde en fazla boşanma nedeni yüzde 50.9 ile “sorumsuz ve ilgisiz davranma” olurken, eşler en fazla “ev ile ilgili sorumluluklar” konusunda sorun yaşadı. En fazla sorun yaşanan diğer konular sırasıyla yüzde 5,4 ile ailece birlikte vakit geçirmeme ve yüzde 5,3 ile sigara alışkanlığı olarak sıralandı.
Cinsiyetlere göre incelendiğinde ise kadınlar için bunu yüzde 42.6 ile “evin ekonomik olarak geçimini sağlayamama”, yüzde 36.4 ile “dayak veya kötü muamele” takip etti. Erkekler için ise yüzde 24.5 ile “eşin ailesinin aile içi ilişkilere karışması” ve yüzde 24 ile “eşlerin ailelerine karşı saygısız davranması” diğer nedenler olarak sıralandı.