'Ey eşcinsel aday gösteren HDP, sen nasıl Müslüman Kürtleri temsil ediyorsun!'

'Ey eşcinsel aday gösteren HDP, sen nasıl Müslüman Kürtleri temsil ediyorsun!'

HDP’nin İslam ile dar ve pragmatist bir ilişki kurduğunu öne süren Yeni Şafak yazarı Ergün Yıldırım, Kürt siyasi hareketinin Kürtleri sol anlayışla sekülerleştirmek ve milliyetçileştirmek istediğini savundu. Ergün Yıldırım yazısında, “Kürtler kültürlerinde hep namusa en fazla inanan bir İslam toplumu oldu. Ancak şimdi HDP onun bu kültürünü alaya alıyor, aşağılıyor ve fuhuş yapan kadınlar imgesiyle ters yüz etmek istiyor. Bunlar yetmiyormuş gibi bir de eşcinsel aday gösteriyor. Ey HDP, bütün bunlarla sen nasıl Müslüman Kürtleri temsil ediyorsun?” ifadelerine yer verdi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da daha önce “Biz Diyarbakır’da sözde müftü, Ege’de eşcinsel aday göstermiyoruz” demişti.

Ergün Yıldırım’ın Yeni Şafak gazetesinin bugünkü (31 Mayıs 2015) nüshasında yayımlanan, “HDP dindar Kürtleri temsil etmez” başlıklı yazısı şöyle:

HDP, bir din muhabbeti tutturmuş gidiyor. Sanıyorsunuz ki Türkiye'de otuz yıldır bu hareket İslam için mücadele ediyor. Bu kadar dini özgürlükleri o getirmiş, liderleri hapse İslam için girmişler, Kemalizm'in dini tasfiye hareketlerine karşı onlar meydan okumuş. Türkiye'nin İslamlaşma mücadelesinin öncülüğünü yapmışlar. Müslüman Kürtlerin İslam kimlikleri için çeşitli mücadele stratejilerin yine onlar geliştirmişler. Oysa bunların hiç biri HDP-KCK-PKK –DTP içinde bulunmuyor. Bu “Kürt siyasal hareketi”nin liderleri tamamıyla Kürtçülük siyasetine yoğunlaşarak savaşmış, hapse girmiş, yayıncılık yapmış, örgütlenme faaliyetlerinde bulunmuşlar.

HDP, böyle bir siyasal hareketin partisidir. Ne İslamcılarla, ne İslamlaşmayla ne de İslami hareketlerle alakası vardır.

İslam kaygısı ile ortaya çıkan ve bunun mücadelesini veren bir tutuma sahip değildir. Kurucu metinlerine, liderlerinin konuşmalarına ve yayınlanan kitaplarına baktığımız zaman İslam birkaç açıdan ele alınıyor. Buna göre İslam feodalizm kalıntısıdır, bu kalıntıyı ortadan kaldırarak toplumsal ilerleme sağlanmalıdır! İkincisi İslam dogmatiktir. Üçüncü olarak İslam sadece Kürtler için bir faktördür. Bütün bu okumalar milliyetçi, seküler ve sol bir anlayıştan beslenir. Bundan dolayı HDP hareketinin İslam ile kurduğu ilişki İslam'ı sekülerlikle, milliyetçilikle ve solla tanımlama bağlamında fonksiyon icra eder. Bu üç yaklaşım etrafında din zamanı geçendir, sadece birey için önemlidir ve Kürtler açsından ele alınır. Yani İslam Kürtçülük içinde yorumlanır ve sadece Kürtlüğe indirgenir. Bu çerçevede HDP için ümmet, İslam dünyası, İslam coğrafyası, Müslüman kardeşler vs. meselesi yoktur. Ne Kudüs meselesi vardır ne de Filistin. Mesela İslam toplumlarının herhangi birinde HDP hareketinin bir yardımını duydunuz mu? Ya da İslam aleminin sorunlarıyla ilgili tek bir söz söylediğini hiç hatırlıyor musunuz? Kürt siyasi hareketinin böyle bir derdi yok.

Buna göre HDP din ile oldukça dar ve pragmatist açıdan ilişki kurmaktadır. Müslüman Kürtlerin oylarını almak peşindedir. İslam'ın Kürter için taşıdığı önemin farkında ve bu nedenle onlardan oy almak için daha önce sağcı ve Türk milliyetçi partilerin kurduğu ilişki tarzını kurmaktadır. Yani dindar Kürtlerden yararlanırken kendisi İslam'a ve dindarlara bir şey sunuyor. Bu çerçevede kimi başörtülü kadınları ya da kimi İslamcı geçmişi olan kişileri yanına alarak dinle pragmatik bir ilişki kurmakta. Sonuçta Kürt siyasal hareketinin kurucu ruhunda İslam yoktur.

 

HDP, bir siyasal parti olmanın ötesinde PKK, KCK, DTK gibi partnerlerden oluşan bir siyasal harekettir. Bu siyasal hareketin odağında Kürtlük var. Mesele olarak Kürtlüğü koyar. Yaptığı mücadeleyi bunun için verir. Bu hareket Kürtlerin meselelerini çözmekle yetinmiyor bundan öte Kürtleri sol anlayışla sekülerleştirmek ve milliyetçileştirmek istiyor. Bunu bir çok faaliyetinde görüyoruz. Örneğin kadını İslam anlayış ve geleneğinden çıkararak, namus ile dalga geçerek tamamıyla sol ve seküler bir bağlama taşır. Bu çerçevede çarşaflı kadınları zincirlenmiş varlıklar olarak bir gösteride sergilemesi( bu tabloyu Kemalistler çok kullandı daha önce) yine Van'ın caddelerinde “kimsenin namusu olmayacağız” sloganlarının bildboardlarda yazılması ve parti propagandalarında “hepimiz müsaitiz” pankartlarının asılması… gibi uygulamalarla karşılaşıyoruz. Kürtler kültürlerinde hep namusa en fazla inanan bir İslam toplumu oldu. Ancak şimdi HDP onun bu kültürünü alaya alıyor, aşağılıyor ve fuhuş yapan kadınlar imgesiyle ters yüz etmek istiyor. Bunlar yetmiyormuş gibi bir de eşcinsel aday gösteriyor. Ey HDP, bütün bunlarla sen nasıl Müslüman Kürtleri temsil ediyorsun?