Eygi: Bazı kadınların bazı erkekleri kudurtacak tarzda seksî kıyafetleri tecavüz vak’alarını çoğaltıyor!

Eygi: Bazı kadınların bazı erkekleri kudurtacak tarzda seksî kıyafetleri tecavüz vak’alarını çoğaltıyor!

Vahdet yazarı Mehmet Şevket Eygi, Bağdat Caddesi'nde 19 yaşında bir kadının tecavüze uğramasıyla ilgili olarak, "Başta tecavüz olmak üzere suçların patlamasının en büyük sorumlusu ahlaksız medyadır. Müstehcen yayınlar bazılarını çıldırtmakta ve suç işlemelerine sebep olmaktadır" dedi. Eygi, yazısında "Bazı kadınların ve kızların, bazı erkekleri delirtecek, çıldırtacak, kudurtacak tarzda seksî ve şehevî kıyafetlerle dolaşmalarının  tecavüz vak’alarını çoğalttığı inkar edilemez bir gerçektir" ifadelerine yer verdi.

Eygi, "Hiçbir namuslu kadın ve kızın sokaklarda meydanlarda fahişe kıyafetiyle dolaşması caiz görülemez. Tecavüzcülere lanet olsun ama onları tahrik edenlere lanet edilsin" dedi.

Mehmet Şevket Eygi'nin Vahdet gazetesinin bugünkü (2 Şubat 2016) nüshasında yayımlanan yazısı şöyle:

Bağdat Caddesi’nde bir kız, silahla tehdit edilerek tecavüze uğradı. İki çocuk babası tecavüzcü bulundu ve tutuklandı.

Ülkemizde ahlak yerlere serilmiş vaziyettedir. Sadece tecavüz hadiseleri konusunda tepki göstermekle kalmamalıyız,  her konudaki ahlak düşüklüğünü enerjik şekilde protesto etmeliyiz.

Suçlular, başkalarına ibret olacak ve korkutacak şekilde cezalandırılmazsa suçlar çoğalmaya devam edecektir.

Başta tecavüz olmak üzere suçların patlamasının en büyük sorumlusu ahlaksız medyadır. Müstehcen yayınlar bazılarını çıldırtmakta ve suç işlemelerine sebep olmaktadır. Gazete ve tv’lerdeki müstehcen yayınların mutlaka önlenmesi gerekir.  Bunun için yeni kanun çıkartmaya lüzum yoktur. Ceza Kanunu’nda bu konuda yeterli madde bulunmaktadır.

Bazı kadınların ve kızların, bazı erkekleri delirtecek, çıldırtacak, kudurtacak tarzda seksî ve şehevî kıyafetlerle dolaşmalarının  tecavüz vak’alarını çoğalttığı inkar edilemez bir gerçektir.

Bundan birkaç sene önce bir liseli kız, dekolte bir kıyafetle yabancı bir erkeğin evine gitmiş, orada  feci şekilde öldürülmüş, cesedi parçalara ayrılmış ve çöpe atılmıştı. Bu cinayette, dolaylı şekilde de olsa kızın ana babasının, bizzat kendisinin suçu yok mudur?

Siyasal İslam yükselirken maalesef dindarlık ve ahlak geriliyor. Bu da inkar edilemez bir gerçektir.

Yıllardan beri, ahlaksızlık teşvik ediliyor.  Otobüste herkesin içinde utanmazca öpüşüp birbirlerini mıncıklayan kadına ve erkeğe, yapmayın ayıptır diyen otobüs şoförünün çağdaş ve laik zümreler tarafından nasıl linç edildiğini hatırlıyoruz.

Hiçbir namuslu kadın ve kızın sokaklarda meydanlarda fahişe kıyafetiyle dolaşması caiz görülemez.

Tecavüzcülere lanet olsun ama onları tahrik edenlere lanet edilsin.

İffet, hayâ, edep, terbiye değer ve kavramlarını yitiren bir toplum böyle iğrenç hadiselerle yüz göz olmaya mahkumdur.

Hem tecavüzcüler, hem de ırz ve namus düşmanlığını dolaylı şekilde teşvik edenler, müstehcen yayın yapanlar,  halkı azdıran iffet ve hayâ düşmanları cezalandırılmalıdır.

Bugünkü Ceza Kanunu’yla başta tecavüz suçları olmak üzere bütün suçlarda patlama olacaktır.

Biz en korkunç ve vahşi katillere bile idam cezası vermiyoruz. Kur’an “Kısasta sizin için hayat vardır” buyuruyor. İdam edilmesi gerekenleri idam etmeyen bir sistem hayattan vaz geçmiş, ölümü seçmiş, intihar etmiş olur.

Fahişe olmayan, fahişelik yapmayan bazı kadın ve kızların fahişe kıyafetiyle gezmeleri kabul edilemez.

Hürriyetler mutlak değildir.  Azdırıcı, kışkırtıcı seksî kıyafetler için hürriyet var, o şekilde gezsin denilemez.

Türkiye’nin nüfusu Müslümandır, kimliği ve kültürü İslam’a dayanır. Kadın kız kıyafetleri iffet hayâ konusunda İslamî kriterler göz önüne alınmalıdır.