"Eyy YÖK; ilan ver ama hobi olarak ver"

"Eyy YÖK; ilan ver ama hobi olarak ver"

Hürriyet yazarı Kanat Atkaya, Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) 19 üniversite için verdiği "rektör aranıyor" ilanıyla ilgili olarak "Durup dururken kendini gülünç duruma düşürüyorsun. Bütçene yazık, ilana para harcıyorsun. Haydi yine üzmeyelim seni. Ver ilan, ver tabii. Ama hobi olarak ver. Yoksa harbiden çok komik oluyorsun" dedi.

Rektör seçimleri, 676 sayılı kanun hükmünde kararname (KHK) ile kaldırılmıştı. Kararname kapsamında Boğaziçi Üniversitesi'nde oyların yüzde 96'sını alan Prof. Dr. Gülay Barbarasoğlu yerine Prof. Dr. Mehmed Özkan atanmıştı.

Kanat Atkaya'nın "Eyy YÖK! İlan ver ama hobi olarak ver" başlığıyla yayımlanan (22 Kasım 2016) yazısı şöyle:

Halimizin, yaşadıklarımızın gülünecek yanı kalmamışken, hiç güleceğim yokken beni güldürdün ya, helal sana YÖK.

Arkadaşımız Gamze Kolcu’nun bugünkü haberinin başlığı şöyleydi: “YÖK rektörilanına çıktı: 19 üniversiteye rektör atanacak...”

Filmi biraz başa saralım, sonra kaldığımız yerden güleriz halimize...

18 Ağustos’ta TBMM’de görüşülen “torba yasa”ya, bir madde eklemek istedi iktidar partisi.

AKP’nin değişiklik önergesine göre devlet üniversitelerindeki rektörler YÖK tarafından önerilecek, profesör olarak en az üç yıl görev yapmış üç aday arasından Cumhurbaşkanı onayıyla atanacaktı. 3 muhalefet partisinin şiddetli itirazı üzerine konuyu yeniden değerlendiren AK Parti kurmayları önergeyi geri çekti.

Günler su gibi aktı, vatandaş ardı arkası kesilmeyen şok gelişmelere hayretle baktı ve 18 Ekim’e gelindi.

18 Ekim’de Beştepe’de “tartışmalara da sebep olan” akademik yıl açılış töreni vardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan o törende akademi dünyasına şunları söyledi:

“Rektör atamalarındaki mevcut usulden vazgeçilmesi üniversite ve ülkemizin de yararına olacaktır diye düşünüyorum...”

Keşke başka isteseymiş Sayın Erdoğan çünkü ağustosta dönen değişiklik bu konuşmasından 11 gün sonra gerçek oldu!

29 Ekim gecesi Resmi Gazete’de yayınlanan 676 sayılı KHK’yla devlet ve vakıf üniversitelerinde rektörlük seçimleri kaldırılarak rektör atama yetkisi Cumhurbaşkanı’na verildi.

Rektör seçiminde yeni kriterler şöyle belirlenmişti...

En az 3 yıllık profesör olacak.

Devlet memuru olarak istihdam edilmesine engel teşkil eden bir durumu olmayacak.

67 yaşından genç olacak.

Akademik özgeçmişini başvurusuna ekleyerek başvuracak.

YÖK başvuruları değerlendirip Cumhurbaşkanı’na sunacak, 1 ay cevap gelmezse ve YÖK de bu süre sona erdikten 15 gün sonra yeni isim önermemişse, Cumhurbaşkanı uygun gördüğü ismi atayacak.

YÖK’ün verdiği ilan işte bu durumu özetleyen bir ilan...

17 üniversiteye rektör arıyor YÖK sanki bir hükmü varmış gibi.

Sanki seçimde bir etkisi olacakmış gibi.

Sanki üniversitelerin özerkliği kalmış gibi.

Sanki rektörünü kendi seçmek hakkını kaybetmemiş gibi.

Boğaziçi Üniversitesi’nde 403 oyun 348’ini alarak rektör seçilen ama “atanamayan” Gülay Barbarosoğlu 16 yıllık profesördü.

Bölüm başkanlığı, rektör yardımcılığından sonra Abdullah Gül döneminde seçimi kazanarak rektör olmuştu.

İktidarın keskin muhalifi gibi bir kimliği yoktu.

Yani demem o ki “kriterlere aykırı” bir yanı yoktu ama geçerli tek kritere takılıverdi işte...

Yani sevgili YÖK, atma din kardeşiyiz şunun şurasında; neyi arıyorsun, niye arıyorsun?

Durup dururken kendini gülünç duruma düşürüyorsun.

Bütçene yazık, ilana para harcıyorsun.

Haydi yine üzmeyelim seni.

Ver ilan, ver tabii.

Ama hobi olarak ver.

Yoksa harbiden çok komik oluyorsun...