Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif'in Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili ifadelerine ilişkin, "Kasıtlı şekilde bağlamından koparılan bir şiir bahane edilerek Sayın Cumhurbaşkanımıza ve ülkemize yönelik sarf edilen saldırgan ifadeleri kınıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
""Bölgemizin barış, istikrar, huzur ve güvenliğinin ülkelerimize büyük sorumluluklar yüklediği bir dönemde, ikili ilişkilerimize gölge düşürebilecek her türlü tutum ve söylemden hassasiyetle kaçınılmasının son derece önemli olduğunu hatırlatıyoruz" diyen Altun, "İran makamlarına, bu vehimli ruh halinden bir an önce kurtulmalarını, ortak tarihi geçmişimizden ve halklarımız arasındaki güçlü bağlardan husumet değil olumlu bir gündem yaratmak için yararlanmalarını tavsiye ediyoruz" çağrısında bulundu.
Türkiye'nin Tahran Büyükelçisi Derya Örs, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Bakü'de okuduğu şiir nedeniyle İran Dışişleri Bakanlığı'na çağrılmıştı. İran Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan resmi açıklamada, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Bakü ziyareti sırasında yaptığı müdahaleci ve kabul edilemez sözlere cevaben, Türkiye'nin İran İslam Cumhuriyeti büyükelçisini çağırdığını duyuruldu" ifadeleri yer almıştı İran Dışişleri Bakanı Zarif de konuya ilişkin Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, "Cumhurbaşkanı Erdoğan Bakü'de okuduklarının Aras'ın kuzeyindeki bölgelerin İran anavatanından zorla ayrılmasına atıfta bulunduğunu bilmiyordu. Azerbaycan Cumhuriyeti'nin bütünlüğünü baltaladığını farketmedi mi? KİMSE, BİZİM Azerbaycanımız hakkında konuşamaz" diye yazmıştı. |
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Ermenistan işgalindeki Azerbaycan topraklarının kurtarılması dolayısıyla Bakü'de düzenlenen Zafer Geçidi Töreni'nde Bahtiyar Vahapzade'nin "Topraktan pay olmaz" şiirini okuduğunu anımsatan Fahrettin Altun, "Bir şiir üzerinden yapay bir gerilim üretilmeye çalışılmaktadır. Söz konusu şiirde, Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarını işgalinin, mağdur edilmiş bir halkta yarattığı hissiyat, duygulu bir şekilde dile getirilmekte ve hiçbir şekilde İran'ın adı geçmemekte, ima da edilmemektedir" ifadelerine yer verdi.
Erdoğan'ın, şanlı bir mücadele ile Karabağ'daki işgale son veren Azerbaycan'ın kazandığı tarihi zaferin coşkusuna ortak olmak maksadıyla bu dizelere konuşmasında yer verdiğini belirten Altun, şöyle devam etti:
"Komşu bir ülkenin bölge barışı ve istikrarı adına da yeni bir sayfa açılmasına vesile olan haklı zaferinin coşkusunu paylaşmak yerine, bir şiirin işaret ettiği anlam çarpıtılarak anlamsız bir gerilim oluşturulmaya çalışılmasını ve bugüne kadar işgalci konumda bulunan Ermenistan'ı sevindirecek bir tutum sergilenmesini anlamakta zorlanıyoruz.
Kasıtlı şekilde bağlamından koparılan bir şiir bahane edilerek Sayın Cumhurbaşkanımıza ve ülkemize yönelik sarf edilen saldırgan ifadeleri kınıyoruz.
İran'da mesnetsiz iddialarla Türkiye'yi hedef alan kampanyanın, İran İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanı Muhammed Cevad Azeri Cahromi tarafından 'Safevi dönemi İran haritası' paylaşımıyla tarih olmuş bir devletin sınırlarının gündeme getirilmesine kadar vardırılmasının da bölgemizde yürütülen barış çabalarına ve kardeşlik hukukumuza zarar verici mahiyet taşıdığı ortadadır."
Ne Türkiye'nin ne de bir başka ülkenin toprakları üzerinde bu şekilde hak iddia edilmesine asla müsamaha göstermeyeceklerini vurgulayan Fahrettin Altun, "İran makamlarının ülkemize yönelttiği haksız suçlamalara güçlü tepkimiz ve İran makamlarının bundan sonra ülkemize yönelik yaklaşımında azami özen ve hassasiyeti göstermesine ilişkin beklentimiz, dün akşam Dışişleri Bakanlığımıza çağrılan İran'ın Ankara Büyükelçisinin dikkatine getirilmiş, İran tarafının tutumu protesto edilmiştir." açıklamasına yer verdi.
Türkiye'nin, İran'ın zor zamanlarında uluslararası baskıları da göğüslemek pahasına İran devletinin ve halkının yanında durarak kendilerine destek olduğunun unutulmaması gerektiğini vurgulayan Altun, şunları kaydetti:
"Bölgemizin barış, istikrar, huzur ve güvenliğinin ülkelerimize büyük sorumluluklar yüklediği bir dönemde, ikili ilişkilerimize gölge düşürebilecek her türlü tutum ve söylemden hassasiyetle kaçınılmasının son derece önemli olduğunu hatırlatıyoruz.
İran makamlarına, bu vehimli ruh halinden bir an önce kurtulmalarını, ortak tarihi geçmişimizden ve halklarımız arasındaki güçlü bağlardan husumet değil olumlu bir gündem yaratmak için yararlanmalarını tavsiye ediyoruz."