Fahri Kasırga'nın kaçırılması davasında sanık ifadesi: Erdoğan konuşana kadar darbe mi tatbikat mı anlamadım

Fahri Kasırga'nın kaçırılması davasında sanık ifadesi: Erdoğan konuşana kadar darbe mi tatbikat mı anlamadım

15 Temmuz darbe girişimi gecesi Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga'nın alıkonmasına ilişkin 26'sı tutuklu 27 sanık hakkında açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü. Kasırgayı kaçırmakla suçlanan tutuklu sanık Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı Kurmay Albay Muhsin Kutsi Barış, suçlamaları reddererek " Erdoğan konuşana kadar darbe mi tatbikat mı anlamadım" dedi.

Ankara 13. Ağır Ceza mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampusu duruşma salonunda görülen davaya tutuklu sanıklar ve taraf avukatları katıldı. Kimlik tespitinin yapılmasının ardından sanıkların savunmasının alınmasına geçildi. Tutuklu sanık Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı Kurmay Albay Muhsin Kutsi Barış, iddianamede Kasırga’nın alıkonulması planını ve organizasyonunu yapmakla suçlandığını hatırlatarak, suçlamaları kabul etmediğini söyledi.

Darbeden haberi olmadığını iddia eden Barış, Genelkurmay Başkanlığından gelen mesaj ile darbe olduğunu öğrendiğini kaydetti. Kutsi Barış, “Albay Fırat Alakuş beni aradı ve üst düzey yetkililere suikast uygulanacağı yönünde istihbaratın olduğunu, bu nedenle koruma tatbikatı yapılacağını söyledi. Özel Kuvvetler Komutanlığından askerler geldi tatbikat için. Darbe ile ilgili hiç kimseyle toplantı yapmadım” dedi.

 

"Başdanışman darbeyi teyit etti"

 

15 Temmuz’da arandığını ve tatbikatın öne alındığı haberinin kendisine verildiğini belirten Barış, “Daha sonra askerlerden biri Genelkurmay’dan gizli bir mesajın geldiğini söyledi. Mesajda ordunun yönetime el koyduğu yazıyordu. Bunun doğru olup olmadığını öğrenmek için Genelkurmay İkinci Başkanını aradım ama ulaşamadım. Daha sonra Genelkurmay Başkanının Başdanışmanına ulaştım ve teyit ettim. Darbenin emir komuta içinde yapıldığı söylenildi” ifadelerini kullandı.

 

"Dolarlar benim değil, parmak izine bakılsın"

 

Koruma tatbikatı için gelen bir grubun TRT’ye, bir grubun ise Genelkurmay Başkanlığına gönderilmesinin istendiğini kaydeden Barış, bu doğrultuda istenilen yerlere askerleri gönderdiğini söyledi. Barış, Özel Kuvvetler Komutanlığından gelen askerlerden oluşan gruba Kasırga’nın alıkonması emrini vermediğini iddia etti.

Evinde yapılan aramalarda ele geçirilen dolarlara ilişkin Barış, “Evimde 3 adet 1 doların bulunduğu iddia edilmektedir. Bunları kabul etmiyorum. Dolardan haberdar değilim. Evimde bulunduğu iddia edilen dolarlar benim değildir. Kim tarafından oraya konulduğunun belirlenmesi için parmak izlerinin Adli Tıp Kurumu tarafından incelenmesini talep ediyorum” diye konuştu. Olay akşamı Fahri Kasırga’nın derdest edileceğinden haberi olmadığını öne süren Barış,”Derdest edildiğini bilmiyorum. Saat 01.00-02.00 arasında derdest edildiğini revirde öğrendim” dedi.

 

"Erdoğan konuşana kadar anlayamadım"

 

Barış’ın ardından tutuklu sanık Mutlu Serkan Vurdem’in savunmasına geçildi. 15 Temmuz günü Genelkurmay Başkanlığı’nda terörle mücadele ile ilgili toplantı olduğunu söyleyen Vurdem, o toplantıya gittiğini ve akşam saatlerinde toplantıdan çıkıp görev yeri olan Kara Kuvvetler Komutanlığına döndüğünü anlattı. Alayda tatbikat alarmının verildiğini anlatan Vurdem, eğitim kıyafetini giydiğini belirtti. Darbeden haberi olmadığını öne süren Vurdem, "Tatbikat mı, darbe mi olduğunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamasına kadar anlayamadım. O saate kadar hiçbir şey yapmadım. Koltuğumda oturdum uyukladım” dedi.

Tuğgeneral Ali Kalyoncu’dan emir almadığını savunan Vurdem, “Fahri Kasırga’yı daha öncesinde hiç tanımam. Fahri Kasırga ile ilgili ilk bilgim 4 Ağustos 2016 tarihinde bulunduğum cezaevinde oldu. Fahri Kasırga’nın alıkonmasına ilişkin soruşturma için gelen 2 kişi ile ceza evinde görüştüm. Bana bilgi vermem halinde çıkabileceğimi söylediler. Daha sonra iddianame elime geçtiğinde o 2 kişiye verdiğim ifademin yer almadığını gördüm. İfademin montajlanarak kullanılmasından korkuyorum” diye konuştu.

23.12.2016 tarihli Zaman gazetesinin çalışma odamda bulunduğu iddia ediliyor. Görev yaptığım sürece odamda hiç Zaman gazetesi görmedim. İddianamede odamda dua bulunduğu da yer alıyor. Ben o duayı görmedim. Allah inancı olan birisiyim. Benim olsa benim derdim. Bu gazete ve duanın başkası tarafından odama konulduğunu düşünüyorum. Bu şekilde bana FETÖ’cü damgası vurulmak isteniyor” dedi. Vurdem, bunun bir darbe olduğunu bilmediğini tekrarlayarak, “Bunun bir darbe olduğunu bilseydim oraya hiç gelmezdim, kaçardım. Sıralı amirlerimin hepsinin darbeden haberi vardı. 17.00-18.00 gibi hepsinin haberi olmuştu. Onların elleri kolları bağlandı” şeklinde konuştu.