Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı, Saadet Partisi'nin "özgül ağırlığa" sahip olduğunu belirterek, "Bana göre 2019’a giden yolda Saadet hiç ummadığınız kadar 'güçlü' bir partidir" dedi.
"Yerli ve milli bir cephe kurulduğu zaman Saadet bunun içine girmeyip farklı bir pozisyonda durursa ayrık otu gibi göze batıyor, daha doğru bir ifadeyle çizilmek istenen “yerli ve milli” tablo tam olarak oluşmuyor" diyen Altaylı, "Diyebilirsiniz ki: 'Kimin umurunda? 'Ben, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın umurunda olduğunu zannediyorum" diye yazdı.
Fatih Altaylı'nın Habertürk'teki yazısından ilgili bölüm şöyle:
Şimdi bazı okurlar, “Taktın bu ittifak meselesine” diyecekler.
Haksız sayılmazlar, haklı da sayılmazlar.
Evet ittifak meselesine taktım biraz.
Çünkü bana göre önemli.
Seçim öncesi açıklanan koalisyonların, seçim sonrası oluşan koalisyonlardan daha doğru olduğuna inandığımı yazdım zaten.
Bu kez değineceğim konu ise biraz farklı.
Geçen hafta AK Parti-MHP ittifakının “Yeni Milliyetçi Cephe” gibi göründüğünü, çünkü BBP’nin de bu çatı altına girdiğini ve dışarıda kalan tek partinin “şimdilik” kaydıyla Saadet olduğunu yazdım.
Saadet de bu çatı altına girerse “Yeni MC” tamamdır.
Diyebilirsiniz ki: “İttifak bu haliyle yüzde 50’nin üzerinde bir güç elde ediyor, Saadet’in ne önemi var?”
Saadet’in önemi büyük ve eminim ki, Türkiye’de sağ siyaseti dizayn eden akıl bunun farkında.
Saadet, oy oranın ötesinde bir “özgül ağırlığa” sahip.
Çünkü yıllardır değişmeyen, tutarlı bir duruşu temsil ediyor.
Laik seçmen bunun farkında olmayabilir ve sağdaki elmaların hepsini “elma” olarak görebilir.
Ama işin özü öyle değil.
Saadet’in özellikle Anadolu’daki muhafazakâr seçmen gözünde farklı bir konumu var.
Yerli ve milli bir cephe kurulduğu zaman Saadet bunun içine girmeyip farklı bir pozisyonda durursa ayrık otu gibi göze batıyor, daha doğru bir ifadeyle çizilmek istenen “yerli ve milli” tablo tam olarak oluşmuyor.
Diyebilirsiniz ki: “Kimin umurunda?”
Ben, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın umurunda olduğunu zannediyorum.
Geçmişte Saadet’ten pek de güçlü olmayan HAS Parti’yi, Demokrat Parti’yi“simgeleyen” Soylu’yu kanatları altına alırken neyi umursadıysa, bugün de Saadet’le ilgili aynı şeyi “umursadığından” eminim.
Saadet Partisi yönetimi de bunun farkında.
Bu yüzden de iktidar partisini rahatsız edici söylemlerini artıracaktır ve “ittifak masasına” oturmaya karar verirse elinin güçlü olmasını isteyecektir.
Bana göre 2019’a giden yolda Saadet hiç ummadığınız kadar “güçlü” bir partidir.