Fatih Altaylı: Zarrab doğru düzgün yargılansaydı şimdi ABD'nin elinde koz değil, Türkiye'de mahkûm olurdu

Fatih Altaylı: Zarrab doğru düzgün yargılansaydı şimdi ABD'nin elinde koz değil, Türkiye'de mahkûm olurdu

HaberTürk yazarı Fatih Altaylı, AKP ile yakın ilişkisini sürdüren bir dostuyla telefon görüşmesi yaptığını anlattı. Altaylı, dostunun, FETÖ’nün devrede olduğunu, örgütün ABD’deki network’ünü Zarrab ile ilgili harekete geçirdiğini" söylediğini aktardı. Altaylı cevaben,  "Zarrab Efendi, Türkiye’den gitmeden önce eğer yargı önüne çıkarılsaydı; doğru düzgün yargılanıp hapse atılsaydı şimdi ABD’nin elinde koz değil, Türkiye’nin cezaevinde mahkûm olurdu" dediğini bildirdi.

Altaylı'nın "Mahkûm olmadı, koz oldu" başlığıyla (28 Kasım 2017) yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:

Cumartesi günü gazeteden çıkıyorum, asansörde telefonum çaldı.

Bir dönem başbakanlıkta önemli bir pozisyonda bulunan, şimdi de iktidar partisiyle yakın ilişkisini sürdüren bir dostum arıyor.

“Uygunsan bir buluşalım” dedi.

Ne uygun olması, akşam Galatasaray maçı var. “Yok” dedim, “Eve gidiyorum maç seyredeceğim”.

“Dur o zaman Whatsapp’tan arayayım” dedi kapattı.

Arabaya bindim telefon çaldı.

Anladım ki, Whatsapp aramalarını nasıl açacağımı bilmiyorum. Neyse telefonla biraz cebelleşip “Alo” dedim.

Zarrab konusuyla ilgili epey bir anlattı.

FETÖ’nün devrede olduğunu, örgütün ABD’deki network’ünü bu davayla ilgili harekete geçirdiğini, Ankara’da bu meseleyle ilgili sıkıntılı bir bekleyiş olduğunu, bu davanın Türk ekonomisine uzun vadeli zararlar vermek için kullanılacağını uzun uzun anlattı.

“Ne yapabiliriz bilmiyorum” dedi.

Benim yanıtım ise şu oldu:

“Elinden bir şey gelmiyorsa, takmayacaksın. Türkiye çok badireler atlattı. Bunu da atlatır. Ama her şeyden ders almak lazım. Bu Zarrab Efendi, Türkiye’den gitmeden önce eğer yargı önüne çıkarılsaydı; doğru düzgün yargılanıp hapse atılsaydı şimdi ABD’nin elinde koz değil, Türkiye’nin cezaevinde mahkûm olurdu. Pisliği süpürmezsen sonunda senin üstüne bulaşır. Çünkü pislik pisliktir. Burada veya orada fark etmez.”