Saadet Partisi Genel Başkan Başdanışmanı Fatih Erbakan Akşam gazetesinden Nebahat Koç'a verdiği ropörtajda Necmettin Erbakan vefat ettiğinde Kenan Evren'in kendisini arayıp başsağlığı dilediğini söyledi. Partinin borcunun henüz kapanmadığını söyleyen Erbakan, 14 milyon TL'lik borcun yarısının ödendiğini de belirtti.
İşte Fatih Erbakan'ın Akşam'da yayımlanan röportajından bölümler şöyle:
"28 Şubat soruşturmasını, 'hırsızı yakalayıp hırsızın çaldıklarını geri alamamak gibi' değerlendirdik. Çünkü orada asıl önemli olan, hırsızı yakalayıp hapse atmaktan ziyade, hırsızın çaldığı altınları paraları geri almak. Dış güçlerin planladıkları hedefe ulaşıldı. Yapmak istedikleri tahribatlar yapılarak Türkiye'nin belki 30 senesine mal olacak adım atıldı. Bundan 15 yıl sonra bunu yapan, buna alet olan insanları alıp hapse koyuyorsunuz ama 30 seneyi geriye getirebilmeniz mümkün değil. Asıl çözülmesi gereken sorun bu kayıp yılların geri kazanılması. Kayıp diyoruz çünkü 28 Şubat süreci, 54. Hükümet'i düşürdü. Bu hükümet, devlet bütçesine 6 ayda 35 milyar dolar ilave kaynak buldu. 5 sene iktidarda kalsa Türkiye'nin hiçbir iç ve dış borcu kalmayacaktı. İhtiyaç sahibi ülkelere yardım edecek konuma gelecekti. D-8 projesi gerçekleştirilmiş, Dünya İslam Birliği de kurulacaktı. Bu birlik kurulmuş olsaydı Afganistan, Irak, Suriye'de katliamlar yaşanmayacaktı. Bu kayıplar yaşandı. Bunun arkasından 3-5 kişiyi gözaltına almanız, sorgulamanız, hapse atmanız büyük kayıpları maalesef geri getirmiyor."
"İlker Başbuğ'a böyle yapılan suçlamanın uygun görülmesi mümkün değil. Vicdanen biz de böyle bir şey olacağını düşünmüyoruz. Genelkurmay Başkanlığı seviyesine gelmiş bir insan mutlaka vatanını milletini seviyordur. Hele hele bu suçlamada yapıldığı gibi bir takım yollara kesinlikle tevessül edeceğini düşünmüyoruz. İnşallah en kısa zamanda adalet yerini bulur diye temenni ediyoruz."
"Babam vefat ettiğinde Kenan Evren Paşa aradı. Sağolsun başsağlığı diledi. Kendisi rahatsız olduğu için cenazeye iştirak edemediğini söyledi. O da 12 Eylül'ün mimarı... Babam da, Milli Görüşçüler de, o dönemde cezalar çekip, sıkıntılara maruz kaldı. Bu da tabii her şeye rağmen bir insanlık göstergesi. Bunu yapması güzel bir şey. 28 Şubat'ta aktif rol oynayanların pek çokları da TV'de, basında gördük ki, 'Biz yanlış yapmışız. Meğerse Erbakan Hoca vatansevermiş, çok büyük hata etmişiz, pişman olduk' dediler. Bu hem bize hem kamuoyuna bir özür mahiyetinde ve durumun deklare edilmesi demektir."
"Babamın 'Deniz Gezmiş'in idamını onayladığı, Gezmiş'in doğum gününde öldü' iddiaları kesinlikle yanlış bir bilgi. Babamın Deniz Gezmiş idamını onaylaması gibi bir durum söz konusu olmaz, hiç öyle şey de bilmiyorum. 28 Şubatçılarla ilgili de biliyorsunuz, 'Onların eğitilmesi lazım, cezalandırılmasını istemeyiz' demiştir. Hiç kimsenin asılmasına kesinlikle onay verecek insan değil."
"Başbakan Erdoğan, karizmatik ve insanların kalbine duygularına hitap eden bir insan. Ayrıca gençliğinden beri Erbakan Hoca'nın yanında yetiştiği için RP gençlik kolları başkanlığından Beyoğlu teşkilatından itibaren uzun seneler teşkilatın içinde teşkilatçılığı bilen, öğrenen bir insan olarak yetişmiş, siyasi geçmişi ve altyapısı da kuvvetli. Şu anda halen Erbakan Hoca'nın teşkilatlanma modelini AK Parti iyi uyguladığı için de başarılı oluyorlar. Bu sebeple Erbakan Hoca gibi büyük bir cevherden mahrum olsaydı, bu kadar başarılı olamayabilirdi."
"Bizim AK Parti'ye katılacağımız söylentilerine karşı, asıl doğru olan yol burası. Her zaman ifade ettiğimiz gibi Erbakan Hoca'nın söyledikleri haktır. Bin sene önce de bin sene sonra da değişmez, doğruluğunu, değerini kaybetmez. İnsanlar, 'Numan Bey'le çalışırken, o da sizin gibi aynı şeyleri söylüyordu. Bu sözlerinizi ondan da duyduk. Sonra ne oldu. Sizden de öyle bir sürpriz görmeleyim' dediler. İnsanlar, kendinden o kadar emin konuşan insanların sonradan U dönüşleri yaptıklarına şahit oldular ki, bizle ilgili de böyle bir endişe duymakta haklılar. Biz de 'Bizim durumumuz farklı. Biz Erbakan Hoca'nın evladıyız. Böyle bir konuda tutarsızlık, bir U dönüşü görmezsiniz. Merak etmeyin' dedik."
"Borç devam ediyor.... Kamuoyunda, torba yasadan yararlanarak borçların silindiği şekilde yanlış bir algılama oldu. O yasalarda maalesef naylon fatura düzenleyenlere bile af geldi fakat Erbakan Hoca'ya böyle bir af gelmedi. Borç faziyle 14 katına çıkmış ve 14 milyon liraya ulaşmış. Yarısı ödendi, yarısı duruyor. Kalan 7 milyonluk kısmı taksitler halinde ödeyeceğiz. Kolay bir borç değil. Tabii bu borç Erbakan Hoca'nın şahsi borcu da değil. O dönemki şartlardan dolayı açılmış bir dava ve haksız bir dava. Erbakan'ın şahsı olduğu için resmi sorumlu olan, onun miraşçıları. Dolayısıyla biz sorumluyuz. Tabii manevi anlamda bütün teşkilatımızın partimizin bir borcu. Milli Görüş lideri olduğu için Erbakan Hoca'ya 28 Şubat'ta cezalandırılması sonucu yapılmış bir olay. Allah büyüktür diyoruz. İnşallah Allah yardım eder ve öderiz."