Fatih Terim: Maçın favorisi İzlanda, polemik yaratmak istemiyorum diyorsunuz ama...

Fatih Terim: Maçın favorisi İzlanda, polemik yaratmak istemiyorum diyorsunuz ama...

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, 2018 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri kapsamında yarın oynanacak İzlanda maçıyla ilgili olarak "Maçın favorisi çok açık. Bu şartlarda oynandığına göre ve bu zamana kadar burada yenemediğimize göre favori İzdanda. Ama bu bizim korktuğumuz anlamına gelmez. Fizik olarak çok güçlü bir takımdan bahsediyoruz" dedi. Bir gazetecinin sorduğu soruya sinirlenen Terim, "Polemik yaratmak istemiyorum diyorsunuz ama böyle bir akşamda bu soruyu soruyorsunuz. Ben Antalya'da gerekeni söyledim kimsenin ismini zikretmeden. Zamana bakalım görürüz" ifadesini kullandı.

Sporx'de yer alan habere göre Fatih Terim'in açıklamaları şöyle:

İzlanda'yı tebrik ederek başlamak istiyorum. Burada 3-0 yenildiğimiz maçtan 25 ay geçti. İki sene içinde İzlanda'nın büyük aşama kaydettiğini düşünüyorum. Avrupa Şampiyonası'nda da dikkat çeken en önemli takımlarından oldular. Saygıyı hak ediyorlar. İzlanda ile her yerde oynamak zor ama burada daha zor. Son Finlandiya maçını düşünürsek hava topu veya yan toplara engel olamayan bir Finlandiya vardı. İzlanda bu gücünü burada çok iyi kullanıyor. Muhakkak herkes buna göre tedbirini alacaktır ama İzlanda'nın etkili olduğu bir silah bu. Bunları önlemek çok zor. Bunları halledebilirsek buradan hoşumuza giden bir sonuçla dönebiliriz. Ayrıca 15-20 derece bir sıcaklık farkı var. 24 saat içinde bu kadar değişiklik küçümsenecek bir şey değil. Ekibimiz bu etkiyi en aza indirmek için çalışıyor ama yine de zor. Genç takımım var. Gençlere güveniyorum. İsteklerini ve arzularını kazanmak adına yapacakları hamleleri yüreklerine güveniyorum. Onların hatalarını ben karşılarım. Onlar rahat olsun ben gereken riskleri alırım. Oyuncularıma güveniyorum.

"Biz fırtınayı oyuncularımızdan bekliyoruz"

Geçenki maç Eylül'deydi. Bu kez Ekim'de. O zaman hiç havadan falan değil kötü oynayıp kaybettik. Biz fırtınayı sahada oyunculardan bekliyoruz. İzlanda'dan başka bir şey beklemek mümkün değil. Sulu kar da olabilir. Futbolun içinde olan şeyler. Yapacak bir şey yok. 6 Ekim gecesi oynanan maçtan 10 saat sonra İzlanda'ya geliyorsunuz ve 20 derece sıcaklık farkı. 48 saat içinde de maça çıkacaksınız. Burada mantık aramıyorum. Demek ki takvimler bu kadar sıkışık. Şampiyonlar Ligi, UEFA Avrupa Ligi, herkesin kendi ligi derken takvim sıkışıyor. Mesela İzlanda ilk maçı burada oynadı, ikinci maçı da burada oynayacak. Grupta böyle denk gelen başka maç yok. Şansa inanmayan bir insan olarak bunu söylüyorum. Hırvatlar da iki kez deplasman yaptı. Biz de Ukrayna maçından sonra Konya'da İzlanda'yı bekleyebilirdik. Ama yapacak bir şey yok. Umarım hava şartları bize de uygun olur. Maç öncesi hava şartlarının bizi değiştirmesi söz konusu değil. Maç içinde olursa müdahale ederim.

"Favori İzlanda"

Maçın favorisi çok açık. Bu şartlarda oynandığına göre ve bu zamana kadar burada yenemediğimize göre favori İzdanda. Ama bu bizim korktuğumuz anlamına gelmez. Fizik olarak çok güçlü bir takımdan bahsediyoruz. Bu havada güçlü olmak gerekiyor. Oyuncularımız da onlara cevap verecek sertlikte. Birtakım talihsizlikle aleyhimize oldu. İzdanda'nın son golünde 1.20 saniye gecikme oldu. Bizim maç tam zamanında bitti. Burada Ömer Toprak 60 saniyede oyundan atılmıştı. Ben oyuncularımın çıkıp oynamasını istiyorum. Bazen baskı oluyor bazen defans yapmak gerekiyor ama mağlubiyeti kolay kabullenmeyen bir takım olması benim için çok önemli İzlanda'nın önceki maçımızdan çok değişikliği yok. Fransa onlara özgüven olarak aşırı yansıdı. Oynayan da bir İzlanda var. Bugün antrenörlerinin değişik ve güzel bir röportajını okudum. 'Oyuncularım genelde Premier Lig'e giderler. Kimse oynamayacağı takıma gitmez.' diyordu. Bu önemli bir durum. Hep hazırlar. Biz olayı 300-400 bin nüfuslu adaya indirgiyoruz ama oralardan çıktı o iş. Bizden çok oyuncuları dışarıda oynuyor. Sonuç olarak burada çok kişi yenemiyor onları. İstatistiklerde de 9'da iki yenmişiz. Onlar da iki yenmiş. Finlandiya'yı da uzun yıllar yenmemiştik. Çok da önemli değil istatistikler. İnşallah ilk olur burada galibiyetimiz. Ona niyetliyiz ama kolay değil.

"Galip gelirsek"

1 ya da 0 puan planlarımızı bozmaz. Rakibimiz 7'ye çıkar ama daha önce de 5 puan geriye düştük. Önümüze bakarız. Kazanırsak çok farklı bir noktaya gelir, çok doğru bir yola gireriz. Hem zaman lehimize işlemeye başlar hem de oyuncularımız özgüven kazanır, rahatlar. Ancak her sonuca hazırlıklıyız. Geri dönebiliyoruz tabii ama öne geçsek, hatta hiç gol yemesek daha iyi olur.

Polemik yaratmak istemiyorum diyorsunuz ama böyle bir akşamda bu soruyu soruyorsunuz. Ben Antalya'da gerekeni söyledim kimsenin ismini zikretmeden. Zamana bakalım görürüz.

Duran topları kullanacak oyuncular bizde keskindir. Hakan Çalhanoğlu veya Selçuk varsa rakibi aldatıcı bir taktik yapmaya gerek yok. Hakan mesafe tanımadan vuruyor. Orası da yerlerinden biriydi. Emre de iyi vuruyor oralardan. Orada Emre; "Çok iyi hissediyorum vurayım" demiş vurmuş. Büyütecek bir şey yok. Sonrasında da Hakan vurdu olmadı. Direkt vuracak oyuncularımız varken olayı komplike hale getirmeyi düşünmüyorum.