Fatih Terim'den Arda Turan yorumu: İçime sinerek verdiğim bir karar olmadı

Fatih Terim'den Arda Turan yorumu: İçime sinerek verdiğim bir karar olmadı

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası'ndan sonra ilk kez milli takıma davet ettiği Arda Turan'la ilgili "İçime sinerek verdiğim bir karar olmadı" yorumunda bulundu. Terim, gündemdeki istifa iddialarına ilişkin de "Buradayım, daha yapacak çok işimiz var" yanıtını verdi.

Türkiye - Kosova karşılaşmasından sonra açıklamalarda bulunan Terim'in konuşmasından satır başları şöyle:

 

İstifa iddialarına yanıt  

Benim haberim yok. Dünkü basın toplantısından sonra tamamen kendimi kapattım, telefonum açık değil. Ben böyle bir şey ima ettim mi, yok. Zaten problem orada. Sporkamuoyu ile genel kamuoyu aynı değil. İstifa haberlerinden benim haberim yok. Dünkü basın toplantısından sonra kendimi tamamen kapattım. İstifayı ima etmedim.

Bütün oyunun parçaları bunun (istifa) üzerineydi. Buradayım, daha yapacak çok işimiz var. Karar TFF yönetiminindir. Bunun kararını Futbol Federasyonu Başkanı ve yönetimidir. Ben böyle birşey olursa çıkar söylerim zaten... Bazılarının dileği böyle olduğu için... Ben ne ima ettim ne söyledim. Şundan yapmadım. Aldın, almadın, kadroya çağırdın, kadroya çağırmadın. Allah kimseyi bizim gibi böyle maçlara çıkarmasın. Başka bir sonuç olsa da söylemeyecektim.

 

'Özür dilemeyeni almam demedim'  

Ağustos ayında benim beyanım çok açık ama iyi okunmamış ve televizyonda iyi takip edilmemiş. İsterseniz dağıtılsın size iyi bakın. Ben kendi adıma İspanya maçı sonrası üzgün olduğumu söyledim. Kendime ait özür istemedim. Üçüncü olarak Türk halkından özür dilensin demedim kimseye zaten ben zorla özür diletemem. Ben özür dilemeyenleri milli takıma almam demedim lütfen bir kez daha okuyun. Ben 2016'da özür dilediğim gibi 2018'de sorumluuğunu üzerime alıyorum. Kimsenin alamayacağı bir kararla dört maç için kadro kararı verdim. Ben bu bedeli ödemeye hazır olduğumu belirttim. Eğer halkan özür dilemezseniz kadroya almam demedim.

 

'Kadroya almak gönlümü kazandı demek değil'  

Ben hala aynı noktadayım. Bu tartışmalara yol açan olayları yok saymam mümkün değil. Kadroya almak demek gönlümü kazandı demek değil ve eskiye dönecek diye bir şey yok. Milli menfaat daha önemli... Kosova maçı öncesi kadroyu açıklamadan önce bir telefon aldım. Emre Belözoğlu çok sevdiğim çok önemli bir kişiliktir kendisi ve uzun senelerdir beraberiz kendisiyle... Bir çok aracı yazıldı aman yarabbi... Arayı bulanlar için televizyoncu, galerici en son ailem var ama hiç alakası yok.

 

'Emre ve Arda'nın söyledikleri yeterli oldu'

Emre ve Arda'nın söyledikleri almam için bana kafi geldi ve ondan sonra kadroyu açıkladı. Önce Emre ile sonra Arda ile konuşmam beni tatmin etti ve kadroya aldım. Bu karar açıkcası içime sinerek verdiğim bir karar olmadı. Yaşanmışları olmamış gibi kabul edemem. Ancak hepimiz profesyoneliz ve bu kararları alabiliyoruz. Üzerlerine düşeni yapıyorlar.

 

Cumhurbaşkanı mı devreye girdi?

Sevgili arkadaşlar sayın Cumhurbaşkanı'nın bile talimat verdiğini söylüyorsunuz. Bu kadar olaylar varken bunları yazmak haksızlık olmuyor mu? Sayın Cumhurbaşkanı bizleri her maçın ardından bu konuyla ilgili ne al ne alma diye birşey söylemedi. Arkadaşlar ben olduğum yerdeyim durduğum yerdeyim. Alıyorum başka almıyorum başka...

Bu arada araya girmeyen kalmadı gerçekten iyi niyetli olarak. Belirli bir bölümün gerek sosyal medya gerek televizyonda bu işten hoşlandığını sanmıyorum. Ben onların çok iyi niyetli olduğuna da innamıyorum. Süreci körükleyecek durumlar olmuştur. Dolayısıyla alma sebebim burada almama sebebim orada... Sonuç olarak doğru yerde bir galibiyet aldık oyuncularımızı tebrik ederim. Mümkünse Türkiye'nin fırsatı kaçırmaması için ülke menfaatleri için yaptığımızı bilelim. Eskiden nerede duruyorsam orada duruyorum. Görüşüm görünüşüm, fikrim değişebilir ama karakterim değişmez.

 

'Yanımda ceketinin düğmesini açamayanlar...'

Kendi arkadaşlarına iş bulmak için uğraşan bir çok arkadaş var. Bakınız Hırvatistan'da beraber ekalmışız. İzlanda'ya mağlup olduk kıyamet koptuk. Gazete ve televizyonlar şahsi benim yanımda ceketinin düğmesini açamayanlar babayiğit olmuşlar .Benim yanımda bırak ağzını ceketinin düğmesini açamayanlar... Herkes inşallah bir görevin başında olur ama böyle çok alemi düşmanlık yaparak yani gerçi bunların düşmanlığından ne olacak? Frekans ve dozu bazı şeylerin kaçtı. Daha dikkatli davranmamız gerekiyor ben onların yaptığını yapmayacağım.

Sizin hiç ihanete uğradığınızı düşündüğünüz oldu mu? Şimdi yazamadıkları benim ağzımdan duymak istiyorlar. Ben eski stilime döneceğim galiba öyle gözüküyor. İnşallah bana bunu yaşatanlar bunu yaşamazlar dilemiyorum.