Fatoş Güney'e sahtecilikten 14 yıl hapis istemi

Fatoş Güney'e sahtecilikten 14 yıl hapis istemi

Yılmaz Güney'in kızı Güney Pütün'ün açtığı "Resmi belgede sahtecilik" davasında mahkeme, duruşmalara katılmayan Fatoş Güney'in bir sonraki celseye gelmemesi halinde hakkında "yakalama kararı" çıkaracağı uyarısında bulundu.

Sinemanın 'Çirkin kralı' Yılmaz Güney’in kızı Güney Pütün’ün açtığı " resmi belgede sahtecilik" davasında sanık olan Fatoş Güney duruşmaya gelmezse hakkında yakalama kararı çıkarılacak.

Yılmaz Güney'in Fransa'da yaşayan ve Birten Ünal'dan olan kızı Güney Pütün, sanatçı tarafından 1974'te kurulan 'Güney Filimcilik A.Ş.'de hisse sahibi olduğunu ancak şirketin Yönetim Kurulu Başkanı olan Fatoş Güney'in (Jale Fatma Pütün), şirketin genel kurul toplantılarında haberi olmadan kendisi adına imza atılarak kararlar alındığını ileri sürmüştü.

Güney Pütün, üvey annesi Fatoş Güney hakkında "resmi belgede sahtecilik" yaptığı gerekçesiyle şikayette bulunmuştu. İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın 2'nci duruşması görüldü. Davada Fransa'dan gelen Yılmaz Güney'in kızı Güney Pütün hazır bulunurken, sanık Fatoş Güney ise rahatsızlığı gerekçesiyle katılamadı.

 

'Babamın kurduğu şirketten babam ölünce haberim oldu' 

 

Mahkemede ilk olarak söz alan, Yılmaz Güney'in kızı Güney Pütün, 1981 yılından beri Fransa'da yaşadığını belirterek, "Babam Yılmaz Güney tarafından 1974 yılında kurulan Güney Filimcilik şirketinden, babamın vefat ettiği 1984 yılında haberim oldu. 2002 yılına kadar Türkiye'ye hiç gelmedim. Daha sonra her yıl düzenli gelmeye başladım. 2011 yılında yaptığım araştırmalar sonucu şirketin genel kurul toplantılarında bizzat katıldığıma ve bizzat imza attığıma dair tutanaklar tutulmuş. Hatta şirket genel kurul toplantılarında benim haberim olmadan payım azaltılmış. Fatoş hanımın bu işleri yaptığını düşünüyorum. Maddi manevi zarara uğratıldığım için şikayetçiyim" diye konuştu.

Daha sonra mahkeme hakimi, Güney Pütün'e dosyada bulunan genel kurul toplantıları için düzenlenen hazirun cetvelindeki imzayı gösterdi. Güney Pütün imzanın kendisine ait olmadığını söyledi.

Daha sonra, şirketin 8 yıl mali müşavirliğini yapan Mehmet Çetin Sönmez tanık olarak çağrıldı. Genel kurul toplantılarında bulunduğunu ifade eden tanık Çetin Sönmez, Güney Pütün adına kimin imza attığını bilmediğini savunarak, hazirun cetvelinin kendi bürolarında hazırlandığını ve genel kurulda hükümet komiseri nezaretinde imzaların atıldığını söyledi. Sönmez ayrıca Fatoş Güney'in çocuklarının şirket işlerine olan ilgilisizliğinden sürekli yakındığı dile getirerek, "Fatoş Güney, sadece Yılmaz Güney'in ismini ve eserlerini yaşatmaya çabalıyordu" dedi.

Mahkeme hakimi, sanık Fatoş Güney'in gelecek celsede hazır bulunmasını, aksi halde hakkında yakalama emri çıkartılmasına ve Güney Pütün'ün yazı ve imza örneklerinin alınmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

 

'Babamın mirasına sahip çıkmak istiyorum' 

 

Duruşma sonrası Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde basına konuyla ilgili açıklama yapan Güney Pütün, haberi olmaksızın adına imza atılmasının üzücü bir durum olduğunu belirterek, "Babamın mirasına sahip çıkmak istiyorum. Benim görevim bu. Bunun için de gereken mücadeleyi vereceğim. Bugüne kadar şirket hakkında sorduğum soruların hiçbirine yanıt alamadım" ifadelerini kullandı. Pütün'ün avukatı Çiftçioğlu da yargı aşamasında ellerinden geleni yapacaklarını belirtti.

 

İddianameden

 

Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede, Güney Pütün ile Jale Fatma Pütün (Fatoş Güney)'in sanatçı Yılmaz Güney'in varisleri oldukları belirtildi. İddianamede, şikayetçi Güney Pütün'ün, Güney Filimcilik A.Ş.'nin miras yoluyla şirketin ortağı olduğu, Fransa'da yaşadığı halde şirketin, 2005 ile 2009 arasında yapılan genel kurul toplantılarında var gösterilerek, yerine imza atıldığı belirtildi. Fatoş Güney'in beyanlarına da yer verilen iddianamede savcı, "Resmi belgede sahtecilik, şirket veya kooperatif hakkında yanlış bilgi vermek" suçlamasıyla Jale Fatma Pütün (Fatoş Güney) hakkında 3 yıldan 14 yıla kadar hapis istemiyle cezalandırılmasını istedi.