FAZ: İltica politikasına çekidüzen verilmeli

FAZ: İltica politikasına çekidüzen verilmeli

(Alman gazetelerinden seçtiğimiz yorumların konularını, Almanya'da haksız yere iltica başvurusu kabul edilenlerin arasında radikal unsurların da bulunduğunun ortaya çıkarılması ve Alman ana muhalefet liderinin Nazi dönemini önemsiz göstermeye çalışan sözleri oluşturuyor.)

Frankfurter Allgemeine Zeitung Göç ve Mülteciler Dairesi'nde yapılan usulsüzlüklere şu satırları ayırmış:

"Göç ve Mülteciler Federal Dairesi ve İçişleri Bakanlığında çalışanlar Alman ve Avrupa iltica politikasının ve yargısal kararların kendini kandırma zincirindeki son halkalardır. Siyasi sorumluların memurları suçlaması dikkatleri kendi başarısızlıklarından saptırmak için yapılmış ucuz bir manevradır. Almanya'nın insan kaçakçıları cennetine dönüşmesinin suçlusu mülteciler dairesi değil, Alman iltica sisteminin ve hükümetin insani koridorlar açtırmamaktaki ısrarıdır. Bunu ortaya çıkarmak için araştırma komisyonu kurmak gerekmez.”

Tagesspiegel gazetesi hükümetin bildiği hâlde iltica işlemlerindeki usulsüzlük skandalına seyirci kalmış olabileceğini öne sürüyor:

"İki ihtimal var: Ya eyalet yönetimlerinin ve uzmanların sürekli şikâyetlerine rağmen başbakan, başbakanlık müsteşarı ve eski içişleri bakanının iltica politikasının en önemli organı olan federal dairede olanlardan haberi yoktu. Ya da her şeyi görüp bildikleri hâlde seslerini çıkarmadılar. En azından neticeye götürecek müdahalede bulunmadılar. Başbakan Merkel, eski Başbakanlık Müsteşarı Altmaier ve eski İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere'nin üzerlerine düşen görevin ne kadar büyük boyutlu olduğunu bilmeleri gerekirdi. Neler olduğunu herkes biliyordu. Bu bakımdan, yürütmenin yapıp yapmadıklarının halkın temsilcileri tarafından açıklığa kavuşturulması gerekir. Başbakan Merkel araştırma komisyonu kurulmasını beklememelidir.”

Alman ana muhalefetini temsil eden Almanya İçin Alternatif (AfD) partisinin eş genel ve meclis grup başkanı Alexander Gauland'ın Nazi dönemini önemsizleştiren sözleri yoğun tepki aldı. Frankfurter Rundschau gazetesi ana muhalefet liderinin ifadelerini şöyle yorumluyor:

"Nasyonal Sosyalistler 6 milyon Yahudi ve bir o kadar da muhalif, homoseksüel, savaş esiri ve engelliyi katlettiler. Hitler rejiminin başlattığı dünya savaşında 50 milyon insan can verdi. Ülkeye caniler ve katliamcılar egemen oldu. Mülkiyet, temel haklar ve demokrasi yabancı kelimelerdi. Alexander Gauland o dönemin Alman tarihinde ‘kuş dışkısı' kadar yeri olduğunu söyledi. Unutmamakta yarar var: AfD katliam, savaş, ırkçılık ve diktatörlüğü önemsenmeyecek şeyler gibi görüyor. Daha sonra sözlerinin vahametini sınırlamaya çalışsalar da bu gerçek değişmez. Bu partiye oy verenlerin ve onu destekleyenlerin de oturup düşünmeleri gerekir. AfD protesto partisi statüsünü kaybetmiştir. Partinin başındakilerin zihniyeti apaçık ortadadır. Bu küçümsenecek bir şey değildir. Kimsenin ‘Öyle olduklarını bilmiyordum' demeye hakkı yoktur.”

Die Welt gazetesinin aynı konudaki yorumu ise şöyle:

"Federal Almanya tarihinin en parlak yanlarından biri de Alman tarihinin tanıdığı en karanlık dönemin anısını ayakta tutmasıdır. Berlin'deki Yahudi Soykırımı anıtı unutmamak istemenin taşlaşmış kanıtıdır. Nazi dönemini önemsizleştirmek isteyen, bu tabuyu sarsmaya çalışıyor demektir. Almanya'yı Nazi barbarlığını basitleştirerek takdir edebilen bir insan Almanya'yı sevmiyor demektir. O insan ahlaki pusulasını kaybetmiş ya da çöpe atmış, zerre kadar iffet sahibi olmadığını göstermiştir. Yargı peşine düşerse, şaşırmasın. Tahammülün de bir sınırı olmalıdır. ‘Dava arkadaşları' kimi başa getirdiklerinin hesabını vermekle iyi ederler.”

DW,dpa,AFP/AG,CÖ

© Deutsche Welle Türkçe