Piyanist ve besteci Fazıl Say, CHP'yi eleştirdi. "Siz kazanamazsınız kardeşim. Siz kazanmaktan da korkuyorsunuz. Siz iktidardan korkuyorsunuz. Siz genç nesile ulaşmaktan, 40 yıllık Kürt sorunundan korkuyorsunuz" diyen Say, "Atatürk'ü hele hiç anlamamışsınız, anlamadığınız Atatürk'ün maalesef tahmini 100 yıl gerisindesiniz" ifadesini kullandı.
Piyanist ve besteci Fazıl Say, kişisel Instagram hesabında 'CHP'ye naçizane bir eleştiri' notuyla bir paylaşımda bulundu. Ne zaman Halk TV'de tartışma seyretse, ne zaman bir bakkalda Sözcü gazetesinin manşetine rastlasa, ne zaman bir CHP'liyi bir kanalda konuşurken televizyonda görse hep aynı duyguyu hissettiğini söyledi. Bunu "korku" olarak tanımlayan Say, şunları söyledi:
"Ne zaman Halk Tv'de tartışma seyretsem, ne zaman bir bakkalda uzaktan Sözcü gazetesi manşetine rastlasam, ne zaman bir CHP'liyi filanca kanalda konuşurken televizyonda görsem; hep aynı hislerdeyim; KORKU! Korku, korku...
Korku kötü şeydir. Korku kendinde başlar. Ve maalesef sevginin zıttıdır, cesur olmayan sevemez. Cesur olmayan kazanamaz. Siz kazanamazsınız kardeşim! Siz kazanmaktan da korkuyorsunuz! Siz İktidardan korkuyorsunuz! Siz genç nesile ulaşmaktan, 40 yıllık Kürt sorunundan korkuyorsunuz!
Siz laiklik savunmayı da bu korkuyla yapamazsınız. Laiklik savunmayan kadın haklarını savunacak? 'Olanın iyisi'? Bu ama öyle bir konu değil... Salgını, şu tüm hataları, Türkiye'nin durumunu; her şeyi...Siz Atatürk'ü hele hiç anlamamışsınız, anlamadığınız Atatürk'ün maalesef tahmini 100 yıl gerisindesiniz, korku yılı olarak da 100 ışık yılı gerisindesiniz, Atatürk 'bugünkü sizin' çok ilerinizde, sandığınızdan da ilerisinde. Çünkü 'korkmuyordu' o. Korku ışık yıllarıyla ölçülür...
Siz korkunun çağındasınız. Ve maalesef bunu bize yansıtıyorsunuz ve bizi eritiyorsunuz.Bize; bu ülkede, özellikle gençlere ve kadınlara, gerçek anlamda umut vermemenizin nedenidir; bu korku.
Tek tavsiyem var kardeşim; içinizde korkmayanların sayısını arttırın. Gençler cesur, kadınlar cesur,sayısını arttırın. Bırakın korkuyu. Bize cesur insanlarla gelin. Sıkışıp kalmışlığınızı atın. Dertlerinizi atın. Nefes alın. Nefes! Güven verin."