Fehmi Koru: Biz 28 Şubat'ta işlerini kaybeden gazetecilere sahip çıkardık

Fehmi Koru: Biz 28 Şubat'ta işlerini kaybeden gazetecilere sahip çıkardık

Star gazetesi yazarı Fehmi Koru, Gezi Parkı direnişi döneminde basının durumu ile 28 Şubat dönemi arasında bir paralellik kurmak isteyenleri eleştirerek, “Şimdilerde köşelerini kaybedenlere sahip çıkılmıyor; oysa 28 Şubat’ta bizler kimseyi köşesiz bırakmadık. O dönemde baskılara maruz kalan yöneticilerini zorda bırakmamak için sessizce ortadan çekilenlerimiz de oldu; bazılarımız ‘marjinal’ sayılan gazetelere geçerek patronlarımızı ve yöneticilerimizi rahatlattık...” dedi.

Fehmi Koru, Star gazetesinde “Penguen’in hatırlattıkları” başlığıyla yayımlanan (9 Temmuz 2013) yazısında, “150 yıllık basın tarihimizin hangi dönemini ele alırsanız alın, masum Penguen’e rahmet okutacak dehşetengiz derecede yüz kızartıcı olaylarla karşılaşabilirsiniz” dedi.

1 Mart Tezkeresi dönemi ve 28 Şubat dönemini hatırlatan Koru, o dönemde gazetelerde ve haber kanallarındaki haberler için “Onlar için de birer simge aransaydı çok ilginç görüntüler çıkartılabilirdi; reklamcılar aldatılanların veya mağdurların tarafında bulunmadığı için simgesiz kaldı o dönemler...” ifadelerini kullandı.

“Şimdinin hiç mi sorunu yok?” diyen Koru, medyanın ikiye bölündüğünü söyledi. Koru, “Daha önce üçte ikiye üçte birlik bir ayrışma söz konusuyken bugünlerde galiba ayrışmanın tam ortadan gerçekleştiği söylenebilir” dedi.

Koru yazısını şöyle sürdürdü:

“Bugün içinde yaşadığımız durumla 28 Şubat günlerinde karşı karşıya kalınan durum arasında paralellik kuranlara rastlanıyor. Ne kadar yanıltıcı! 28 Şubat’ın karanlık günlerinde sadece köşelerini kaybetmekle kalmıyordu yazarlar, merkez medya denilen gazeteler ve TV kanallarında itibarsızlaştırma kampanyalarına da maruz kalıyorlardı. ‘Andıç’ yüzünden bir sivil toplum örgütü yöneticisi az kalsın hayatını kaybedecekti; aynı ‘andıç’ta hedef gösterilen gazetecilerin başına da aynı akıbet gelebilirdi pekala...

İki dönem arasında bir başka fark daha var: Şimdilerde köşelerini kaybedenlere sahip çıkılmıyor; oysa 28 Şubat’ta bizler kimseyi köşesiz bırakmadık. O dönemde baskılara maruz kalan yöneticilerini zorda bırakmamak için sessizce ortadan çekilenlerimiz de oldu; bazılarımız ‘marjinal’ sayılan gazetelere geçerek patronlarımızı ve yöneticilerimizi rahatlattık...

Dün Tarhan Erdem’in Radikal’de dikkat çektiği gibi, kovulduktan sonra baskıdan söz eden oluyor şu günlerde, ama çalıştığı sırada aynı şikayeti dillendiren hiç çıkmıyor... ‘’Baskı kimden geliyor?’’ sorusuna doğru dürüst bir cevap da yok.

Penguen herkese Gezi Parkı eylemleri sırasında bazı haber kanallarının uyguladığı perdelemeyi hatırlatıyor olabilir; ama aynı kibar yaratık, benim aklıma, 150 yıllık basın tarihimizin hiç de övünülmeyecek pek çok hoş olmayan sayfasını getiriyor.”