Fehmi Koru: Digiturk ayıp ediyor

Fehmi Koru: Digiturk ayıp ediyor

Fehmi Koru*

CHP lideri Kemal Kılıçdaoğlu’nun “15 Temmuz kontrollü bir darbe girişimiydi” iddiasını havada bırakması, hazırladıklarını söylediği dosyanın içeriğini açıklamakta tereddüt etmesi hiç hoş değil.

Darbe girişimi 250 can alan hain bir eylemdi; onunla ilgili her türlü aykırı iddianın herkesin kulaklarını dikmesine yol açacağını hiç akıldan çıkarmamalı.

“Kontrollü bir darbe olduğunu bilmeyen mi var?” dediğinizde arkasını mutlaka getirmelisiniz.

Eğer ‘dosya’ ile kast edilen Avrupa Birliği istihbarat biriminin (INTCEN), İngiltere Parlamentosu Dışilişkiler Komisyonu’nun raporları ise.. o durumda da darbe girişiminin sahneye konulduğu ülkenin anamuhalefet partisinin o raporları aşan bir hazırlığı olmalı değil mi?

Nedense, CHP’lilerin ellerinde o raporların bulunduğundan bile kuşkuluyum…

Bugüne kadar darbe ile ilgili yapılan/yapılmayan resmi açıklamalar zihinlerde bolca soru doğmasına sebep oluyor, izah edilmesi gereken büyük boşlukların varlığı da ortada; o sorulara cevap veremeden, boşlukları dolduracak bilgilere sahip olmadan ortaya atılmanın da âlemi yok…

Digitürk ayıp ediyor

Size şimdi burada ilk elde saçma gelen bir soru soracağım: Acaba ABD’de darbe olur mu, olursa nasıl bir darbe beklersiniz?

Çoğu kişi Donald Trump’ın başkan seçilmesini bir tür ‘darbe’ olarak görüyor, bunu biliyorum. Dışarılıklı biri Trump.. parasına güvenerek aday oldu.. parasına güvenerek kampanya yürüttü.. bu arada Rusya’nın da seçime müdahalesinin yardımıyla.. başkan olarak seçilmeyi başardı..

“Bundan âlâ darbe olur mu?” diye soran sorana…

Soruma alternatif cevap teşkil eden bir dizi yayınlanıyor Amerikan ABC televizyonunda; muhtemelen bizdeki kanallardan birinde de gösteriliyordur.

Artık Digitürk’te dizi kanalları bana kapalı olduğu için tereddütlü yazıyorum.

Digitürk’e etek dolusu abone bedeli ödüyorum ve o da her ay o bedele zam yapıp duruyor; ama birden bire “Size dizi kanallarını lütuf olarak vermiştik, şimdi kapatıyoruz” gibi çocukça duyurular yapıp gereğini de yerine getiriyorlar.

Eski yönetim de bunu yapıyordu, Katarlılar sahipliğinde daha da açgözlü hale geldi platform.

İçinizden ‘Digitürk’ abonesi olanlar zaten bunu biliyorlar.

Hayatta kalan son kişi.. yeni başkan..

ABC televizyonunda yayınlanan dizinin adı ‘Designated Survivor’…

Hayır, Acun’un ‘Survivor’u değil, bu başka…

ABD başkanları yılda bir kez ‘ulusa sesleniş’ konuşmasını Kongre’de yapar. Başkan konuşacak diye Kongre’ye o gün senatörler ve Temsilciler Meclisi üyelerinin hepsi ve bakanlar kurulu üyeleri ile devletin bütün organlarının tepesi katılır.

Hani bir şey olur da devlet başkansız kalabilir düşüncesiyle.. bakanlardan birinin o gün Kongre’ye gitmemesi ilkesi varmış…

O bakana verilen ad işte ‘designated survivor’… Yani, önceden belirlenmiş hayatta kalacak son kişi…

Darbe de zaten böyle planlanıyor: O gün, devlet Kongre’de toplanmış iken, müthiş güçlü bir bomba patlatılıyor ve herkes orada hayatını kaybediyor. ‘Designated Survivor’ olarak ayrılmış bakan yemin ederek başkanlığı üstleniyor…

İşte size ‘darbe’…

Ancak dizideki esas darbe daha derinde.

Bir bakıyorlar, ‘ulusa sesleniş’ sırasında Kongre’de bulunan Temsilciler Meclisi üyelerinden biri de nasıl olmuşsa sağ kalmış; yeni başkan o kişiyi derhal yardımcısı olarak atıyor…

Darbecilerin başkan olarak görmek istedikleri esas kişi o; zaten patlamada sağ kalmasını da o sebeple sağlamışlar…

Onun başkan olabilmesi için ‘designated survivor’ iken başkan olmuş kişinin ölmesi gerekiyor.

Evet, bildiniz, yeni başkana karşı suikast planlıyorlar…

Henüz devam ettiği için dizi, bütün bunlara ne için katlandıklarını bilemiyoruz. Aradaki konuşmalardan ‘dünyanın en güçlü devleti’ diye anılan ABD’nin başına başka türlü gelemeyecek biri için bütün bu zahmetlere katlandıklarını anlıyorsunuz.

Ancak bizim ‘designated survivor’ dişli biri çıkıyor; ayrıca ABD devletinde kuralların çiğnenmesine karşı çıkmayı görev bilen güvenlik bürokratları da var ve o sayede suikast işi sonuca ulaşamıyor. Kumpas atlatılıyor…

Ne görüyoruz: ‘Kumpas var’ diye cadı avı başlatılmıyor… Gizli-kapaklı yürütülen soruşturmalar bile.. zamanı geldiğinde.. kamuoyuyla paylaşılıyor…

CHP’de Agatha Christie okuru yok mu?

Darbe girişiminin kilit isimlerini ifade vermeye zorlayamadığına göre.. CHP’ye düşen.. hiç değilse Adil Öksüz kimliğinin peşine düşmek olmalıydı. “Türkiye’de ve saklıyorlar” açıklamasını yapan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, en son, “Öldürülmüş olabilir” dedi adam için…

Önemli bir bilgi bu; herhalde bakanın bir bildiği var ki, böyle konuşuyor…

İnsanları denize dökmeye meraklı milletvekili bulunduğunu öğrendik CHP’de… İçlerinde bir tek bile.. hafiyeliğe meraklı.. polisiyeden hoşlanan.. kendisini gri beyin hücrelerini çalıştırarak muammanın üzerine giden Hercule Poirot’nun yerine koyacak.. milletvekili yok mudur?

Araştıracak ve “Resmi açıklamalar doğrudur” veya “Doğru değildir, doğrusu şudur” sonucunu açıklayacak?

Yoksa, CHP dışından kafası çalışır birilerini de mi devreye sokamıyorlar?

O zaman susun be birader…

* Bu yazı Fehmikoru.com'da yayınlanmıştır