Fehmi Koru*
Venezuela’da ekonomik sıkıntılar had safhada. Ülkede son birkaç yıldır kitlesel göçlere de yansıyan yanlış bir şeyler yaşandığı kesin. Yüksek bir enflasyon var ve hayat pahalılığı herkesi etkiliyor. Bütün bunların üzerine de siyasi bir kriz bindi.
Halkı ‘Açız’ diye sokaklara döken de bu zaten…
Dünyanın en zengin petrol rezervine sahip ülkesinde kitleler açlık ve sefaleti tadıyor hayli uzun bir süredir.
Yine de bu tabloda bir sorun var.
Özellikle de enflasyon tablosunda.
Türkiye’de henüz Venezuela diye bir ülkenin varlığı ve dertleri konuşulmazken ülkeyi yakın takibe almış durumdayım. Yabancı reyting kuruluşları bizim notumuzu birbiri ardına düşürürken, henüz ortada doların yüksek ateşle Türk lirası karşısında ani değer artışıyla karşılaşılmamışken, 2016 yılının Ekim ayında, Venezuela’da yaşananları buraya taşımıştım.
O günden bugüne içinde Venezuela sözcüğü geçen yazı adedim hiç de az değil.
Hemen hepsinde Venezuela’da yaşanan sıkıntıyı enflasyonuna da dikkat çekerek değerlendirmişim.
Bakın 2,5 yıl önceki yazımda o konu nasıl yer alıyor:
“2001 yılında, darbenin kısa süre öncesinde, enflasyon yüzde 12,5 iken, hemen ertesinde başlayan gerilim, ekonomiyi zorladı. Bugün enflasyonun yüzde 700 üzerinde olduğu sanılıyor; bazı ekonomistlerin tahmini yüzde 1000’i buluyor.”
Yine de insaflı bir oran vermişim. O günlerde de, şimdi olduğu gibi, Venezuela’nın enflasyon oranını yüzde 2000’lere kadar tırmandıran haber ve yazılar okunabiliyordu.
Fırına ekmek almaya giderken ödenecek paranın ancak valizlerle taşındığına dair değerlendirmeleri gazetelerde okuduğumu da hatırlıyorum.
Sorunlu tablo demem bu noktayla ilgili.
Prof. Hanke..
Gözümü açan, ABD’nin en itibarlı üniversitelerinden Johns Hopkins’de 75 yaşına rağmen hala öğretim üyeliği yapan, geçmişinde Ronald Reagan‘dan Bill Clinton‘a kadar bir çok başkana danışmanlıklar bulunan Prof. Steve Hanke oldu.
Bir vesileyle tanıştığımız Prof. Hanke ekonomi dünyasının yakından izlediği Forbes dergisinde yazılar yayınlıyor, onları gönderdiği dostları listesinde ben de bulunduğum için hiçbirini kaçırmamaya çalışıyorum.
Prof. Hanke son bir kaç yazısında üst üste “Venezuela ekonomisi kötü olmasına kötü, ama enflasyon oranının yüzde binin üzerinde, 2500’lerde olduğu da tam bir safsata” tezini işliyor.
Kendisi ‘hyperinflation’ (aşırı enflasyon) konusunun yetkin uzmanlarından biri. Asistanlarıyla birlikte konunun iktisatçıların takibine düştüğü 1920’li yıllardan bugüne dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşanan aşırı enflasyon listesini çıkarmışlar. En tepede her 15 saatte bir parasının değeri yarı yarıya düşen 1946 Macaristan’ı, hemen altında 2008 Zimbabve’si yer alıyor. 1923’te Almanya’da (yüzde 29500) , ertesi yıl Yunanistan’da (yüzde 13800) yüksek enflasyonları da ilk 10 içerisinde.
Almak istediğiniz bir malı o an almazsanız, Macaristan’da bir saat sonra bir misli fiyat ödemeniz gerekiyordu 1946 yılında. 1923 Almanyası’nda bir malın fiyatı bir misline dördüncü gün çıkıyordu.
Ya Venezuela?
Latin Amerika’nın bu talihsiz ülkesi listede 23. sırada. Onun biraz üstünde üç ülke (21, 22 ve 23 olarak) yer alıyor: Rusya 1992 Ocak, Bulgaristan 1997 Şubat ve Moldova 1992 Ocak aylarında aşırı enflasyonla yüz yüze gelmişler. Yüzde olarak enflasyonları Rusya’nın 245, Bulgaristan’ın 242 ve Moldova’nın 240 imiş…
Evet anladınız; Venezuela’nın bugün yaşadığı aşırı enflasyonun oranı onların altında: Prof. Hanke ülkenin 2016 Kasım ayındaki -en yüksek olduğu dönem- enflasyonu yüzde 219 olarak hesaplıyor.
Yine de çok yüksek, ama yüzde bin veya 2500 oranında bir yükseklik değil. Ancak şimdiye kadar dünyanın görüp yaşadığı aşırı enflasyonlar arasında en uzun süreni; tam 27 aydır yüksek enflasyona maruz Venezuelalılar…
[Konuya uzmanlık derecesinde ilgi duyanlar Prof. Hanke’nin enflasyon hesaplarını nasıl yaptığını merak ediyor olabilirler. Yazısında yöntemini uzun uzadıya anlatıyor. Okuyabilirsiniz.]
İyi de, hassas bilinen insanların dilinden güvenilir sanılan gazetelerin haberlerine kadar yansıyan müthiş aşırı enflasyon rakamı nereden çıkıyor?
Amerikalı profesör suçluyu ilanda zorlanmıyor: IMF… Hatta lafını hiç esirgemeden parmağıyla bir isim de veriyor: IMF’nin Latin Amerika bölgesi sorumlusu Alejandro Werner…
Werner‘in birimi Venezuela’nın enflasyonunu ölçmüyormuş. Ya ne yapıyormuş? Hanke‘nin ‘bilimsel literatürde yeri olmayan bir yöntem’ dediği ve parmağını ıslatıp rüzgarın hangi yönden estiğini anlamaya benzettiği bir biçimde öngörüde bulunuyormuş…
Ölçmüyor, ama öngörüde bulunuyor… Nasıl oluyorsa bu…
İşte o öngörünün tablosu:
2018 Ekim ayında Venezuela’nın enflasyon oranını yüzde 12,874 olarak öngörmüş IMF…
“Bazı gazeteler bu rakamın öngörü olduğunu belirttiler, bazıları ise belirtmediler” diyor Hanke ve ekliyor: “Ben 2018’deki yıllık enflasyonu yüzde 80 olarak buldum.” [Hesabına göre 29 Ocak 2019 tarihinde enflasyon oranı yüzde 112.]
IMF‘nin bu ali cengiz oyunu ABD’nin komşusuna açtığı ekonomik savaşın bir parçası hiç kuşkusuz.
ABD neden Venezuela ile uğraşıyor?
Bunun cevabı o kadar karmaşık değil: Donald Trump Amerikası Çin ve Rusya ile didişme halinde ve Venezuela’nın ekonomisinin bütünüyle ölmesini önleyen de açtıkları kredilerle bu iki ülke. Venezuela’nın 100 milyar doları bulan toplam borçları içerisinde bu iki ülke en büyük payın sahibi.
Gerisini siz hesap edin.
*Bu yazı fehmikoru.com'dan alınmıştır.