Fehmi Koru*
Demek başka bir şey dileseymişim, o da olacakmış…
“Adil Öksüz ve Abdulgadir Masharipov mutlaka bulunmalı, canlı ele geçmeli” tezini işleyen yazımı okumanızın üzerinden ne kadar zaman geçti?
En fazla 48 saat.
Yılbaşı gecesi 39 kişinin canını alan eylemi işlediği belirlenen Özbek asıllı Masharipov, dün gece, İstanbul/Esenyurt’ta yapılan bir operasyonla CANLI olarak ele geçti.
Tam da umutlar sönmek üzereyken…
Önemli bir gelişme bu.
Dr. Kimble artık kaçamaz
Her şeyden önce bir gerçeği hepimize gösterdiği için önemli…
Güvenlik güçleri, araç, gereç ve teknik imkânlar açısından, Türkiye’de de, bu alanda en dikkatli ve ileri ülkenin düzeyinden daha aşağı değildir gerçeğinin…
Biraz daha eski bir yazımda (5 Ocak 2017) tek kanallı ve siyah-beyaz televizyon döneminde gecelerimize heyecan katan Amerikan dizisi ‘Kaçak’ı hatırlatmış ve bugünün dünyasında Dr. Kimble’ın öyle haftalar ve aylar boyu yakalanmadan kaçabilmesinin imkânsızlığına dikkat çekmiştim.
Nasıl kaçabilir ki?
Köşe başlarında ‘CCTV’ de denilen sokak kameraları bulunan, uzayda kepçe kulaklı istihbarat uydularının dolaştığı, kullandığımız her türlü cihazla doğrudan temas imkânı yüzünden arkamızda sürekli elektronik iz bıraktığımız bir dünya bu…
Bilgisayarın bir tuşuna basarak her türlü bilgi alınabiliyor.
Devletlerin elinde ortak programlar vasıtasıyla birbirleriyle konuşan bilgisayar altyapısı olduğunu da unutmayalım.
Nereye kaçarsa kaçsın, Dr. Kimble, çok kısa zamanda ele geçerdi bugünlerde…
Masharipov 15 günde geçti işte.
Terör, karşısında ne yapacağını bilmez, çaresiz görüntülü kurumlar bulduğunda, o tür devletleri kendisine hedef olarak seçiyor. Tuhaf gelse de bu da bir gerçek…
Kendini feda etmeye hazır, başkalarını öldürürken kendisinin de öleceğini bildiği halde hain saldırılarda görev alabilen insanların çıkması gibi soğuk ve yalın bir gerçek…
Reina eylemcisi yakalanmasaydı, ülkemize yönelik terör eylemleri daha da azacaktı.
Bu noktada, güvenlik güçlerinin hakkını teslim etmemiz gerekiyor…
Terörle veya teröristle mücadele nankör bir iştir. Ne kadar tedbirli olunursa olunsun, ne kadar önleyici tedbirler alınırsa alınsın, terör eylemlerinden bütünüyle kurtulmak mümkün olmuyor.
Alınan tedbirler sayesinde engellenen, eğer engellenmeseydi çok can alabilecek ve arkasından çok konuşulacak nice eylem.. terörle mücadele öyle gerektirdiği için bilgisi paylaşılmadığından.. kamuoyu tarafından bilinmiyor…
Eylem olduğunda ise.. bütün dikkatler.. görevi dolayısıyla güvenlik güçleri üzerinde yoğunlaşıyor.
Masharipov’un yakalanması bu bakımdan da iyi oldu.
Güvenlik güçleri bu yakalamayla moral bulacağı için…
Adil Öksüz, Akıncı Üssü’nde
Adil Öksüz, biliyorsunuz, Türkiye için yakalanması ‘ulusal güvenlik sorunu’ haline gelen bir kaçak…
15 Temmuz uğursuz darbe girişiminin en önemli ismi.
Önemi, ele geçtiği Akıncı Üssü’ne kadar giderek, gözü dönmüş darbeci askerleri yönlendirdiği darbenin ardından devletin en yetkili ağızları tarafından ifade edilmesinden kaynaklanıyor.
‘Havacıların imamı’ imiş ve Pensilvanya’dan aldığı darbe talimatını askerlere iletme ve üs’te kalarak darbeyi izleme görevi onunmuş…
Bir gazete haberine göre, kendilerinden Gülen’in iadesi talep edilen Amerikalılar, Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği’ndeki muhataplarına, “Adil Öksüz’ü yakalayın.. Darbe talimatını Pensilvanya’dan aldığına dair tanıklık etsin.. Gülen’in iadesi işini hızlandıralım” teklifinde bulunmuş…
Yani, yakalanmasıyla Türkiye’yi rahatlatacak bir isim…
O sebeple de yakalanmasının Türkiye için ‘ulusal güvenlik sorunu’ olduğunu söylüyorum.
Neden yakalanamıyor o halde?
Aslında “Yakalanamıyor” demek hatalı. Çünkü, darbe gecesi bulunduğu üs’te yakalandığını biliyoruz. Fotoğrafları var. Önüne çıkarıldığı savcının “Evet, bize geldi, dosyası boştu, ama yine de tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk ettik” dediğini, bu sözler TV’de söylendiği için, hepimiz işittik.
Ne olduysa, 30 saate yakın tutulduğu Akıncı Üssü’nden elini kolunu sallayarak çıktı Adil Öksüz…
Sanırsınız ki, modern bir Arsen Lupen..
Kendisini gören yok. Neredeyse bütün akrabaları ve yakınları gözaltına alınıp tutuklandığı halde nerede olduğunu bilen de yok.
“Gâiplere karıştı” denirdi eskiden, aynen öyle oldu. Sanki buharlaştı.
Darbe girişiminin üzerinden dolu dolu altı ay geçtiği halde.. Öksüz’ün hâlâ kaçak olması.. yalnızca güvenlik güçleri için bir nakise teşkil etmiyor.. yazıya dökülmese bile etrafta olmadık söylentilerin dolaşmasına da yol açıyor…
Anamuhalefet partisi lideri onun ‘MİT ajanı’ olduğunu iddia etmedi mi?
Reina eylemcisinin yakalanması Adil Öksüz konusunda da bir rahatlama meydana getirmeli ve ilgililer onunla ilgili olarak tek bir müphem nokta bırakmayacak şekilde kamuoyunu bilgilendirmeli.
İlgili bakan, Bekir Bozdağ, “Radara düşmedi, birileri saklıyor olabilir” dedi, ama işte Masharipov’da gördük, birilerinin sakladığı kaçak da bulunabiliyor…
Yurtiçi-yurtdışı fark etmez; bütün kaçaklar bulunur…
Hiç değilse bunun neden bulunamadığını açıklasınlar.
Bakalım Masharipov sorgusunda neler anlatacak?