Fehmi Koru*
Galiba karar verildi gibi; büyük ihtimalle AK Parti bu defa da seçim barajını aşağı çekme yoluna gitmeyecek…
Demokrasilerde ‘temsilde adalet’ ilkesinden de fedakârlık edilmeden ‘yönetimde istikrar’ için seçime ‘baraj’ engeli konulabiliyor; çoğu ülke istikrarı yüzde 5 barajda buluyor.
Hollanda’da seçim barajı sadece yüzde 0.67…
Baraja takılan partilerin varlığı en fazla oyu almış partiye yarıyor; bu da ‘istikrar’ için gerekli sayılıyor.
En yüksek seçim barajı Türkiye’de; 12 Eylül (1980) darbesini gerçekleştiren askerler, siyasi hayata geçme kararı verdiklerinde, ‘2 partili sistem’ öngörmüş, bunun için de barajı yüksek tutmuşlardı.
O zaman istenileni vermedi baraj; askerlerin biri iktidar diğeri anamuhalefet olsun diye yolunu açtıkları icazetli iki parti arasından sıyrılan Turgut Özal’ın ANAP’ı iktidar olmayı başardı.
AK Parti’nin oyların yalnızca üçte birini (yüzde 34.29) almasına rağmen Meclis’in üçte ikisini oluşturacak sayıda milletvekili çıkararak 2002’de iktidar olması da yüksek baraj sayesindedir.
‘Rus ruleti’ gibi bir şey bizde baraj; oyları yüzde 10’un birazcık altında kalmış partiler Meclis’te temsil edilemedikleri için…
AK Parti’nin iktidara ilk ulaştığı 2002 genel seçiminde DYP 0.44 eksikle baraja takılmıştı (Oyu yüzde 9.56’da kalmıştı). MHP (8.35), Genç Parti (7.26), DEHAP (6.23) ve ANAP (5.12) baraja takılan diğer partilerdi.
Baraj yüzde 5 olsaydı.. aynı seçimde oyların yüzde 19.38’ini almış olan CHP ile birlikte.. Meclis’te temsil edilen partilerin sayısı.. 7 olacak ve AK Parti tek başına hükümet kuramayacaktı.
Yüksek baraja rağmen 7 Haziran (2015) genel seçiminde sandık 4 partiye Meclis’te temsil yetkisi vermiş, seçim 5 ay sonra yenilenmese o Meclis kompozisyonu ile de tek partinin hükümet kurması mümkün olamayacaktı.
“Baraj bizde Rus ruleti gibi” dememin sebebi bu işte.
Önümüzde yine seçimler var ve her parti hesaplarını mevcut duruma göre yapıyor.
MHP lideri Devlet Bahçeli ile partisinin sözcüleri ‘barajın düşürülmesi’ konusunu tartışmaya açtılar, ama daha önce barajın yüzde 7’ye –hatta yüzde 5’e– düşürülebileceği izlenimini veren AK Parti siyasi hayattaki stratejik destekçisine bu yolda umut verme yoluna gitmedi.
Son anda ondan da vazgeçmezse, MHP için, ‘ittifak’ seçeneğini tercih edecek görüntüsünde AK Parti…
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kurmaylarına “İttifak yolunu kolaylaştırmak için yasal değişiklikler konusunu araştırın” talimatı verdiği kulaklara geliyor.
İttifak için yasal değişikliğe ihtiyaç yok zaten; partiler 1980 sonrasındaki seçimlerde birkaç kez o yolu denediler…
En bilineni 1991 genel seçimidir; o seçimde, Necmettin Erbakan ile Alparslan Türkeş, yanlarına Aykut Edibali’yi de alarak gerçekleştirdikleri ‘üçlü ittifak’ ile, önceki seçimlerde sürekli baraja takılmış partilerini (RP, MÇP ve IDP’yi) Meclis’te temsil edilir hale getirdiler.
Daha zayıf parti daha güçlü partinin listelerinden aday göstererek seçime girebiliyor ittifaklarda. İki seçim üst üste genel seçime katılmayan partilerin kapatılması öngörülüyordu; 2015 yılında yapılan ve parti kapatmayı zorlaştıran yasa değişikliğiyle bu engel de ortadan kaldırıldı.
AK Parti, isterse, MHP’li isimleri kendi listelerinden aday göstererek seçim ittifakı yoluyla Meclis’e taşıyabilir.
Ya da, bu hafta Meclis Grubu önünde yaptığı konuşmada, “MHP’nin baraj maraj sorunu asla yoktur” diye meydan okuyan Devlet Bahçeli’yi, aynı konuşmada “AK Parti ile Cumhurbaşkanlığı hükümet etme sistemini 2019’da tam manası ile tesis etme maksadıyla sonuna kadar birlikte mücadele” edeceği sözüyle başbaşa da bırakabilir AK Parti.
İttifakın kendisine ne getirip kendisinden ne götüreceği hesabına bağlı olarak…
MHP’nin kâğıt üzerinde baraj sıkıntısı yok. 7 Haziran’da yüzde 16.29 olan oy miktarı 1 Kasım’da yüzde 11.9’a, çıkardığı milletvekili sayısı da 80’den 40’a düştü, ama sonuçta 5 ay arayla kendi adaylarıyla girdiği iki seçimde de barajı aşabildi MHP…
Sorun yeni kurulan İYİ Parti rekabetiyle başlıyor.
2002 seçiminde Genç Parti MHP’nin oylarını aşağıya çekmişti; bu defa da İYİ Parti başka partilerle birlikte –hatta diğerlerinden de fazla– MHP’nin oylarına talip.
Anadolu’dan alınan haberler, Meral Akşener’in seçmende bir karşılığı olduğuna işaret ediyor.
Yüzde 2’lik bir oy azalması MHP’yi barajın altında bırakabilir.
Daha önce burada (13 Ağustos 2017) Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP lideri Bahçeliarasındaki ‘cumhur-başkanlık sistemi’ üzerinde yürütülen destek görüşmeleri sırasında seçim ittifakı konusunun da görüşülmüş ve mutabakatı sağlanmış olabileceğini dile getirmiştim.
MHP açısından bunun seçim sathı mâiline girilmesinden çok önce, mümkünse şimdilerde, deklare edilmesinde yarar var ve MHP de bunu zorlamaya çalışıyor galiba.
Önümüzdeki günlerde siyasete hareket ve heyecan gelecek.
*Bu yazı ilk kez fehmikoru.com'da yayımlanmıştır.