Fehmi Koru*
Olacak şey değil, fakat oldu: Pek çok dünya liderinin özel olarak uzak durduğu, görüşenlerin de kendisini ayıplamak üzere bir araya gelmeyi kabul ettiği Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman’ı (MbS) görünce, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, derhal yanına gidip ‘‘Çak 5’’ samimiyeti gösterdi.
Bütün dünyanın gözlerinin üzerinde olduğu sırada, Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te düzenlenen G-20 Zirvesi’nin açılışında.
Dünyanın en güçlü ekonomilerini temsil eden liderlerin buluşmasından akıllarda kalacak en renkli görüntü, herhalde, Putin ile MbS’nin ‘Çak 5’ hareketi olacak…
MbS Buenos Aires’e, öncesinde Mısır ve Tunus’a da uğrayarak, diğer liderlerden iki gün önce gelmişti. Uğradığı her ülkede geniş protestolarla karşılaştıktan sonra…
Henüz daha bir mahkeme MbS’yi de kapsayacak bir yargı süreci başlatmış değil; ancak bugün herkesin adını bildiği, ülkesinin simgesi haline dönüşmüş gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın uğradığı vahşi cinayetin onun talimatıyla işlendiği bir genel kabul haline gelmiş bulunuyor.
Cemal Kaşıkçı’yı ihtiyacı olan resmi belgeyi yaşadığı Washington’da teslim etmeyip İstanbul’a yönlendiren, Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonslosluğu’na girdiği zaman cinayeti işlemek üzere oraya özel olarak 15 kişilik bir infaz ekibini gönderen irade olarak biliniyor MbS…
Dünya böyle biliyor.
Türkiye belli başlı ülkelerle paylaştığı cinayete ait bilgiler ve infaz anıyla ilgili ses kayıtlarından Putin’i de haberdar etmişti. ‘Çak 5’ olayı buna rağmen gerçekleşti.
Putin de kendi ülkesindeki gazetecilerden memnun değil. Rusya’da da gazeteciler güvenli sayılmaz. Bugüne kadar sayısız gazeteci görevlerini yaptıkları için hayatlarını kaybetti Rusya’da. Rusya’da gerçek anlamda gazetecilik yapmak namlunun ucunda hayat sürmekle eş değerde.
’Çak 5’ görüntüsü ikilinin gerçek hislerinin dışa vurumu anlamını taşıyor.
MbS ile görüşmeyi kabul eden liderlerden biri Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’du. Elysee Sarayı’nın görevlileri, ikilinin arasında geçen görüşmeyi, hemen ardından duyurmayı ihmal etmediler.
İkilinin arasında geçen görüşmenin şöyle olduğu anlaşılıyor:
MbS: ‘‘Endişe etme’’
Macron: ‘‘Ediyorum. Endişeliyim.’’
MbS: ‘‘O da bana söyledi. Teşekkür ederim.’’
Macron: ‘‘… istemiyorum’’
MbS: ‘‘Hayır’’
Macron: ‘‘Sen beni hiç dinlemiyosun’’
MbS: ‘‘Elbette dinleyeceğim’’
Macron: Ne dediği anlaşılmıyor…
MbS: ‘‘Tamam, Onu halledeceğim’’
Macron: ‘‘Ben sözümün eriyim’’
İşte o görüşmenin videosu:
Her yönüyle ilginç bir görüşme. Neredeyse şifreli.
Suudi Arabistan ve tabii MbS, gazeteci cinayetinin üzerini kapatmak niyetinde. Para gücünün bunu sağlayabileceğine inandıkları belli oluyor. Ellerinin altındaki çok sayıdaki gazetelerde çıkan yazılara ve televizyon kanallarında yapılan yorumlara bakılırsa, MbS’nin gözünden olaya yaklaşan tipleri bulmakta da zorlanmıyorlar.
Ülkemizde işlenen cinayetle ilgili Arap medyasının genel yaklaşımına gözlerimiz kapalı; oysa konunun bu boyutu da bizi ilgilendiriyor.
‘‘Türkiye ile Katar birlikte bu kampanyayı başlattılar; Suudi Arabistan ve MbS aleyhindeki kampanyayı, Tunus’taki el-Nahda hareketi ile Hamas’tan da destek alarak yürütüyorlar’’şablonu, MbS gözetimindeki medyanın Kaşıkçı cinayetine genel yaklaşımı.
Peki ya cinayetin kendisi? İstanbul’a gönderilen 15 kişilik infaz ekibi? Onları yönlendirdiği için bu gruba eklenmiş üç kişi? Suud Başsavcısının bile bu 18 kişiyle ilgili -5’i için idam talep eden- soruşturması?
Onu da unutturmaya çalışıyorlar…
G-20 Zirvesi sırasında Macron’dan başka MbS ile görüşen ve görüşmeyi kabul eden diğer liderler şunlar:
Cumhurbaşkanı Moon Jae-In (Güney Kore) Cumhurbaşkanı Xi Jinping (Çin) Cumhurbaşkanı Enrique Pena Nieto (Meksika) Cumhurbaşkanı yardımcısı Jusuf Kalla (Endonezya) Başbakan Narendra Modi (Hindistan) Başbakan Theresa May (İngiltere)
MbS’nin ABD Başkanı Donald Trump ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile de görüşmek istediği biliniyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan talebi hemen reddetti, Trump da Zirve’de ondan uzak durmayı yeğledi. [Suud medyası ‘‘Görüştüler’’ iddiasında, Beyaz Saray suskun.]
*Bu yazı fehmikoru.com'da yayımlanmıştır.