Fehmi Koru*
Kapitalist sistemin mantığı rekabete dayanır. Hemen her alanda tekele müsaade edilmez, bu da ya tekel durumuna gelmiş olanı parçalayıp bölerek, ya da onun karşısına rakibinin çıkabilmesini kolaylaştırarak sağlanır.
ABD’de henüz cep telefonları çıkmadan önce şimdilerde ‘sabit telefon’ dediğimiz sistemde tekel durumu vardı; AT&T veya Bell adlı firmanın ta 1880’lü yıllarda elde ettiği haberleşme alanındaki tekel 1970’lere kadar sürdü. Sonunda toplumda tekelci yapıya karşı beliren huzursuzluğu yatıştırmak üzere devreye Kongre girdi ve çıkarılan bir yasayla firma bölünmeye zorlandı (1982).
Cep telefonu alanında da her ülke birden fazla şirkete lisans hakkı tanıyarak tekelleşmeyi en baştan engelliyor.
ABD’de rekabet bütün alanlarda hükmünü sürer. Coca Cola yanında Pepsi Cola vardır. TIME dergisinin karşısına Newsweek çıkmıştır. New York Times – Washington Post rekabeti gazeteciliğe seviye getirmiştir.
Sözün kısası, tekel kötü, rekabet iyidir.
Bizde de bir zamanlar bazı alanlarda tekelci yapı vardı, hatta devlete ait bir kurumun adı da TEKEL’di. 1980 sonrasında geçilen yeni ekonomik düzen gereği her alanda tekelci yapılar kırıldı, rekabete açıldı.
Rakı ve sigara gibi ürünlerden bile tekel o dönemde kaldırıldı.
Yeni sistemin korunmasını 1994 yılında oluşturulan Rekabet Kurumu sağlıyor.
Girişin sebebi, şu sıralarda henüz pek az kişinin ilgi alanına giren, ancak kullanım alışkanlıklarımız yüzünden aslında nüfusumuzun önemli sayılabilecek bir bölümünü yakından ilgilendirmesi gereken bir yeni gelişme.
Rekabet Kurumu’nun ‘Google’ arama motorunu üreten firmayla sorunu var. Özellikle android denilen ve kısaca “Apple firması ürünü olmayan” diye tanımlayabileceğimiz cep telefonlarında ‘tekelci’ bir konumda bulunduğu gerekçesiyle ‘Google’ firmasına ağırca bir ceza kesildi, bu arada yeni satın alınacak telefonlara Google ürünü olan programların üretim sırasında topluca yüklenmesi de yasaklandı.
Samsung başta olmak üzere android sistemiyle çalışan yeni bir cep telefonu alanlar cihazlarını kullanmak üzere ilk açtıklarında Google arama motorunun, GMail, Google Harita, Chrome ve Yahoo gibi programların var olmadığını görecekler.
O programları ‘Play Store’ adlı dükkandan tek tek kendilerinin indirmeleri gerekecek.
Google firması hem kesilen cezaya itiraz ediyor, hem de bu yeni uygulamayı kabul etmeye yanaşmıyor. En büyük cep telefonu üreticilerinden Samsung da bu yeni uygulamada ısrar edildiği takdirde Türkiye pazarından çekilmeyi düşüneceğini duyurdu.
Nereden ve nasıl bu noktaya gelindi?
Rusların Google’a rekabet etsin diye kurup yaygınlaşmasına gayret ettiği Yandex programının yapımcısı Rekabet Kurumu’na tekel şikayetinde bulunmuş ve konu kurumun ilgi alanına o sebeple girmiş.
Yandex’in Türkiye temsilcisi Mehmet Ali Yalçındağ işini sıkı tutan bir yöneticidir. 2015’ten önce yapılmış tekel iddialı başvuru reddedilince o yıl mahkemeye red kararını kaldırtmak ve iki yıl sonra (2017) soruşturma açılmasını sağlamak ve nihayet şimdilerde (2019) rekabete alan açma kararının çıkmasını sağlamak onun eseri olmalı.
Kendisini tebrik etmemiz gerekiyor.
Öyle ya tekelin kırılması önemli bir gelişme.
Peki de neden yalnızca android cihazlar hedefte?
Topluca ve hazır olarak tüketiciye sunulmayı engelleyip herkesi programları tek tek indirmeye zorlamakla tekel nasıl önlenmiş olacak?
Google’un arama motoru ve haritasını indirmeyecek de Yandex’in arama motoru ile haritasını indireceği mi düşünülüyor buna zorlanan tüketicinin?
Yoksa, yoksa Google kullanımının bütünüyle yasaklanacağı günlere doğru mu gidiyoruz?
Endişem var
Wikipedia’nın başına geleni hatırlatayım: Her gün milyarlarca insanın bilgi edinmek, araştırma yapmak üzere başvurduğu internet ansiklopedisi Wikipedia’ya erişim bizim ülkemizde mahkeme kararıyla yasaklandı. “Tek ülkeyiz” diyeceğim, ama belki Kuzey Kore’de de yasaktır, o sebeple diyemiyorum.
Aralarında Türkçenin de bulunduğu 290 ayrı dildeki bilgi deposuna dünyanın dört bir tarafında yaşayan herkes kolayca ulaşabiliyor, biz Türkler bu kolaylıktan yararlandırılmıyoruz.
Milyonlarca başlık altında sunulan bilgilerden bazıları sakıncalı bulunduğu için…
Ülkemizle veya ülkemiz kişileriyle ilgili ‘sakıncalı’ bilgileri bütün dünya hem de kendi dillerinden okuyabiliyor, bizler ise o birkaç madde içerisindeki bazı cümleler bir mahkeme tarafından sakıncalı bulunduğu için, ihtiyacımız olan bütün bilgilere erişimden mahrum bırakılabiliyoruz.
Ne zaman Wikipedia konusu aklıma gelse eş-zamanlı olarak zihnime başını kuma gömmüş bir devekuşu görüntüsü üşüşüyor.
Şimdi de Ruslar istedi bahanesiyle Google kolaylığından mahrum bırakılabileceğimiz endişesine sahibim.
Aslında bizim de Google’a alternatif olarak üretilmiş yerli ve milli bir arama motorumuz var: Türkcell tarafından geliştirilmiş ve isteyenin indirebileceği Yaani programı…
Bazılarımızın özel görüşmeler için tercih ettiği WhatsApp’a alternatif olsun diye yine Türkcell tarafından üretilmiş bir haberleşme programımız da var: BİP…
Herhalde Wikipedia’nın yerini alacak bir ansiklopedi programı yapmak zor bir iş olduğu için onun yerli ve milli bir alternatifi yok.
Umarım Google ile olan ihtilaf onu bütünüyle yasaklamaya kadar varmaz.
Öyle bir şey olursa tekelle uğraşacağız derken tekeli kendi elimizle oluşturmuş oluruz da ondan.
*Bu yazı fehmikoru.com'dan alınmıştır.