Fehmi Koru: Savaş ve seçim kararlarının daha çabuk alınabileceği yeni bir sisteme doğru...

Fehmi Koru: Savaş ve seçim kararlarının daha çabuk alınabileceği yeni bir sisteme doğru...

Fehmi Koru*

Garip olan, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin AK Parti tarafından kaç yıldır arzulandığı bilinen ‘başkanlık sistemi’ konusunda yumuşaması ve “Getirin anayasa değişikliği teklifinizi, Meclis’te oylayalım, millet de destek verirse, biz MHP olarak milletin vereceği her karara saygılıyız” demesi değildir…

Esas garip olan, bu açıklamanın neden konu ilk gündeme geldiğinde yapılmadığıdır…

Özellikle de, MHP ile AK Parti arasındaki farklılıkların ortadan kaybolduğu 1 Haziran 2015’te yapılan seçimin ardından…

1 Kasım 2015’ten sonra her an bu açıklama yapılabilirdi.

AK Parti’nin bu çıkışa verdiği tepki beklendiği gibi: Daha önce CHP’nin de katılımıyla üç partinin üzerinde uzlaştığı maddeler ile AK Parti ve MHP’nin üzerinde birleşebileceği ortaya çıkan ‘başkanlık sistemi’ne dair olanlar, en kısa sürede Meclis’e taşınacak…

Daha önce üç partinin üzerinde anlaştığı 60 madde içerisinde MHP’nin ‘kırmızı çizgi’ ilân ettiği maddeler bulunmadığı için sürecin işlemesi zor değil. İki partinin Meclis’teki üye sayısı halkoylamalı bir anayasa değişikliği için yeterli. AKP’nin 316 parmağına MHP’den 14 parmak katılırsa 330 rakamına ulaşılıyor…

Zaten AK Parti yöneticileri, Meclis’teki oylamadan 367 veya üzeri oy çıksa bile konuyu halkoylamasına götürmek niyetinde olduklarını açıkladılar.

Bu durumda 60 küsur maddelik değişiklik paketinin Meclis’ten geçmesine ‘oldu’ gözüyle bakabiliriz.

Sevinelim mi?

Türkiye’de sistem Cumhuriyet’le başlamadı

Kararı vermenize yardımcı olmak üzere tarihi arka-planı sunayım.

Türkiye Cumhuriyeti ‘parlamenter sistem’ olarak kuruldu. Cumhuriyeti kuran, o noktaya varmayı sağladığı için ‘Gazi’ sıfatıyla onurlandırılmış Büyük Millet Meclisi’dir zaten…

Sonradan önüne ‘Türkiye’ sözcüğü de eklenecek ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) adını alacak Meclis, işgal altındaki İstanbul yerine toplantı yeri olarak belirlenen Ankara’ya geçmeyi ve oradan İstiklâl Savaşı’nı yönetmeyi tercih etmiş Meclis-i Mebusan üyeleri ile, savaş şartlarında seçimle varlık bulmuş Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti üyelerinin katılımıyla oluşmuştu.

‘Parlamenter sistem’ ülkemize ilk kez Cumhuriyet ile gelmedi. 1876 yılında ilân edilen ilk anayasa olan Kanun-u Esasi ile birlikte kabul edilen ‘Meşrutiyet’ (parlamentolu saltanat) yönetiminin bir gereği olarak kısa sürede yapılan seçimler sonucu 19 Mart 1877 tarihinde İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı’nda çalışmalarına başladı.

Meclis-i Mebusan yanında, bir tür Senato görevi görmek üzere, üyeleri Padişah tarafından atanan bir de Ayan Meclisi öngörülmüştü.

Ömrü bir yıl sürse de, parlamentolu sistem, 1908 yılında ( II. Meşrutiyet) yapılan seçimlerle yeniden canlandırıldı.

Parlamentolu sistemi Sultan’ın yetkilerini kısıtlama çabası getirdi

Tahmin etmişsinizdir, ama ben yine de yazayım: Mutlak yetki sahibi iktidarı elinde tutan kişilerde hep görüldüğü üzere, Osmanlı döneminde de, sultanların yetkilerini başkalarıyla (parlamento ile) paylaşmaya yanaşması kendiliğinden olmadı.