Fehmi Koru: Tayyip Bey, etrafındaki büyük oyunun aktörlerini arıyor!..

Fehmi Koru: Tayyip Bey, etrafındaki büyük oyunun aktörlerini arıyor!..

AKP kulislerini iyi bilen gazetecilerden Fehmi Koru; kabine revizyonu, cezaevindeki gazetecilerin tahliyesini sağlayabilecek 4. yargı paketi ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Balyoz davasında tutuklu olarak yargılanan eski Genelkurmay 2. Başkanı Ergin Saygun'u ziyaret etmesini, "Tayyip Bey etrafında da 'büyük oyunun aktörleri'ni arıyor ve ortaya çıkaracak testler yapıyor olabilir" diye değerlendirdi. Koru, Türkiye'nin gazetecilerin tutuklanması ve askere karşı "intikamcı davranıldığı" görüntüsüyle dünyada sorgulanmasından duyulan rahatsızlığın "karargâh"ta değerlendirildiğine işaret etti.

"Karargâh" ifadesiyle AKP zirvesini ima eden Koru, "hükümetin, başarılarını gölgelemek isteyen birilerinin oyununa gelip gelmediğini sorguladığı" mesajını verdi.

Fehmi Koru, bu görüşleri "Taha Kıvanç" adıyla Star gazetesinde yazdığı "Kulis" köşesinde dile getirdi. Koru'nun "Olan şu: 'Büyük oyun'da sona yaklaşılıyor..." başlığıyla yayımlanan yazısında bazı bölümler şöyle:

"Türkiye’yi yurtdışında temsil edenlerin, ülkemizin dostlarının işini hayli zorlaştırıyor bu durum. Ülkemize yatırım kararlarını etkiliyor. Turizm amaçlı gezilere hevesi öldürüyor. Eskiden biri yazar, diğerleri sessiz kalırdı, şimdilerde Türkiye konulu haber veya yazıları ‘klişesiz’ yazanları taşa tutuyorlar...

NYT/IHT’da çıkan yazı onlardan biri işte. Dün burada aktardığım ABD-merkezli Türkiye övgüleri artık birer istisna olmaya başladı. Ülkemizi övmeye kalkanı, yapılanlara hayranlık bildireni lâfla dövüyorlar; “Ama Türkiye’de gazeteciler hapiste” sözleriyle...

“Efendim, bizde yargı bağımsız...” türü savunmalara kulak asan yok. İktidarın ‘güç’ kullanmayı bilmesi, özellikle Tayyip Bey’in olan-biten her şeyden haberinin olduğu görüntüsü, haksız hücumlara karşı çıkanların elini kolunu bağlıyor...

Geçtiğimiz on gün içerisinde meydana gelen ve çoğu kişinin anlamakta zorlandığı bazı çıkışları, jestleri, karargâhta yapılan bir değerlendirmenin sonucu olarak görüyorum. Hükümet revizyonunu ve yeni atanan bakanların kimliklerini bile aynı karargâh değerlendirmesine bağlıyorum...

Bazılarının anlamakta zorlandıkları şu: Hiçbir siyasi kadro olağanüstü çabalarla gerçekleştirilmiş ve büyük çapta başarıya ulaştırılmış atılımların bir çırpıda gözden düşmesine izin vermez. Övgü almayı beklediği özgürlükler alanında Türkiye’nin ayıplı gösterilmesine müsamaha etmez. Dahası, kendisinin dışarıda hesaba çekilmesine sebep olan olayları yeniden gözden geçirip birilerinin oyununa gelip gelmediğini sorgulamaya başlar...

Karargâh değerlendirmesiyle bunun yapıldığını ve kendileri müdahil olmadan meydana gelmiş yanlış görüntüleri ortadan kaldırmaya karar verildiğini sanıyorum. Birbiri ardına Meclis’e sevk edilen ‘yargı paketleri’ yasalaşır yasalaşmaz ‘cezaevinde gazeteci’ kalmayabilir... Ağır hasta tutuklulardan başlayarak ‘intikamcı davranıldığı’ görüntüsünü tersine çevirecek türlü girişimler yapılabilir...

“Yazayım mı yazmayayım mı?” diye çok düşündüğüm bir ek tahminim de var. Yazıyorum: Tayyip Bey etrafında da ‘büyük oyunun aktörleri’ni arıyor ve ortaya çıkaracak testler yapıyor olabilir..."