Danıştay, çevreciler ve bölge sakinlerinin itirazlarına karşın Akkuyu Nükleer Santralı projesinin önünü açtı. Mahkeme Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporudaki eksiklikleri tespit etti ancak buna rağmen “bazı eksiklikler tespit edilmiş ise de, bu eksikliklerin raporu sakatlamayacağı ve projenin uygulanmasına engel teşkil etmediği” notunu düşerek ‘ÇED olumlu’ kararının iptaline yönelik davayı reddetti.
Cumhuriyet'ten Hazal Ocak'ın haberine göre Fukişima felaketinin 7. yıl yıldönümü yaklaşırken Türkiye’nin geleceğini tehdit edecek, mahkeme kararına imza atıldı. Danıştay 14. Dairesi, doğa savunucularının ve bölge sakinlerinin tüm itirazlarına karşın Akkuyu Nükleer Güç Santralı projesinin önünü açtı. Mahkeme, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporundaki eksiklikleri tespit etti ancak buna rağmen “bazı eksiklikler tespit edilmiş ise de, bu eksikliklerin raporu sakatlamayacağı ve projenin uygulanmasına engel teşkil etmediği” notunu düştü.
Santral için verilmiş “ÇED olumlu” kararının iptaline yönelik açılan davayı reddetti. Mahkeme, Göksu Deltası ve nesli tükenmekte olan Akdeniz foklarının santral yapımı ve sonrasında tehlike altında kalacağına ilişkin, sadece bu duruma önem verilmesi gerektiği konusunda uyardı. Nükleer Karşıtı Platform (NKP) Dönem Sözcüsü avukat Alpay Antmen hukuki mücadeleye devam edeceklerini belirterek, “Kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar taşıyacağız” dedi.
Davanın takipçilerinden Avukat Arif Ali Cangı da “Söz konusu nükleer santraldir, eksiklikleri belirlenen ÇED raporunun uygun bulunması, projenin Akkuyu’nun, bölgenin ve Akdeniz havzasının geleceği için yaratacağı risklerin hafife alınması, çevre hukukunun temel ilkesi olan ihtiyat ilkesine, anayasanın 17. ve 56. maddeleri ile Türkiye’nin imzalamış olduğu çevre koruma sözleşmelerine, açıkça aykırıdır” değerlendirmesini yaptı.