Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, 31 Mayıs'a kadar Finansal Fair Play(FFP) nedeniyle gelir elde etmek için kampanyaya başlayacaklarını belirterek, "31 Mayıs'a kadar 60-65 milyon Euro gelir yaratamadığımız takdirde FFP konusunda Avrupa'ya gitme sıkıntısıyla karşı karşıyayız. Bu ne demek? Avrupa Kupası'na, Şampiyonlar Ligi'ne katılamamak söz konusu" dedi.
Fenerbahçe Spor Kulübü tarafından düzenlenen basın yemeğinde konuşan Koç, Fenerbahçe'nin spor ekonomisi tarihinde bir ilke imza atacağı Fenerbahçe Spor Kulübü'nün projesi "FENER OL"un detaylarını paylaşarak, Fenerbahçe'nin mali durumu, yönetimin oluşturmak istediği mali altyapı ve finansal yönetiminin sürdürülebilirliği konularına değindi.
Koç, Türk futbolunun geleceğinde maddi anlamda büyük bir sıkıntı olduğunu aktararak, "Ben ve ekibim Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanlığı'na aday olurken zaten bütün seçim süreci boyunca içinde olduğumuz mali sıkıntıları hep gündeme getirdim. Bu mali sıkıntıları aşmak için kimsenin elinde sihirli değnek olmadığını, bu sıkıntıların 1 gecede oluşmadığını ve 1 gecede çıkılamayacağını, kısa, orta ve uzun vadede planlar gerektiğini ve Fenerbahçe özelinde bir seferberlik ruhu içinde herkesin çorbada tuzu olacak şekilde bir anlayışla çıkılabileceğini, büyük fedakarlıklar yapılmasını gerektiğini, elimizi taşın altına koymamız gerektiğini ifade ettim." diye konuştu.
"FENER OL" kampanyasının orta vadeli hedefler açısından çok önemli olduğunu dile getiren Koç, Finansal Fair Play (FFP) konusuyla ilgili Türk takımlarının sıkıntısı olduğunu anlattı.
Koç, FFP'nin sadece Türkiye'ye değil, Avrupa'daki birçok ülkeye uygulandığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunun asıl amacı finansal sıkıntıda olan kulüpleri, finansal yapılarını doğru istikamete çevirebilmek. Bununla beraber ikinci bir konu da var. Çok zengin kulüpleri, çok büyük paralar ödeyerek haksız rekabet yapmamasını sağlamak. Fenerbahçe Spor Kulübü, FFP konusuyla ilgili 3 yıllık bir anlaşma yaptı. Yaptığı bu anlaşmaya göre, denk bütçe denen bir durum söz konusu... 3 senenin sonunda, bu 31 Mayıs itibarıyla olacak, Fenerbahçe Spor Kulübü'ne müsaade edilen rakam eksi 30 milyon. Yani 3 senenin sonunda Fenerbahçe Spor Kulübü'nün gelir-gider dengesine bakıldığında eksi 30 milyon veya altında kaldığı zaman bu anlaşmaya uyulmuş olacak. Şu an eksi 95 milyon rakamındayız. Yani 31 Mayıs'a kadar 60-65 milyon Euro gelir yaratamadığımız takdirde FFP konusunda Avrupa'ya gitme sıkıntısıyla karşı karşıyayız. Bu ne demek? Avrupa Kupası'na, Şampiyonlar Ligi'ne katılamamak söz konusu. Dolayısıyla bizim hedeflediğimiz, başarı için önemli bulduğumuz 4 ayaklı planın en önemli ayaklarından birinin etkileniyor olması demek."
Bu nedenle kampanyanın büyük önem arz ettiğine dikkati çeken Koç, bu kampanyanın gelir yazılabileceği konusunda UEFA'dan da olumlu cevap aldıklarını söyledi.
Koç, kampanyada en önemli hedeflerinin 31 Mayıs'a kadar bu rakama ulaşabilmek olduğunu ancak kampanyanın 31 Mayıs'ta bitmeyeceğini aktararak, "FFP'nin 2 ayağı daha var. Biri; oyuncularınıza yani futbol organizasyonuna ödediğiniz ücretlerin ya 85 milyon Euroyu geçmeyecek ya da gelirinizin yüzde 60'ını geçmeyecek. Bu rakam geçen sene 92 milyon Euro iken bu sene 79 milyon Euroya düştü. İşin o tarafını da tatmin ediyoruz. Sattığın kadar alabilirsin bu süreçte. Yani oyuncu sattığın kadar oradan yarattığın gelir kadar oyuncu satın alabiliyorsun. Bizim hem sezon başı hem de devre arası yaptığımız transferlerin toplam maliyeti yaklaşık 24 milyon Euroya geliyor ama yazın 25 milyon Euroluk transfer satışı gerçekleştirmiştik. Bu kritere uyduk" şeklinde konuştu.
Kampanya ile Fenerbahçe'nin bir ilk gerçekleştirmiş olacağını vurgulayan Koç, kampanyaya 4 Nisan'da başlayacakları bilgisini verdi.
Koç, kimsenin telefonla aranmayacağı ve nakit para toplanmayacağı noktasında dolandırıcılara karşı dikkatli olunması gerektiği uyarısında bulundu.
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, kampanyaya en küçük desteği verenlerin de en yüksek rakamla katkı sunanların Fenerbahçe tarihinde yer alacağını söyledi.
Koç, "31 Mayıs'a kadar gelir gider dengesini eksi 30 milyon Euro'ya getiremezseniz B planı olarak gelir artırıcı başka projeleriniz veya kampanyalarınız olacak mı? Eksi 30 milyon Euro'ya getiremezseniz Avrupa'ya gidemeyeceksiniz" sorusuna karşılık şu cevabı verdi:
"Orada şunu anlatmaya çalıştım; Gidip gitmemeye sen karar vermiyorsun, sen şartlara uymak zorundasın, gidip gitmemene UEFA karar veriyor. Oradan çıkması gereken olay ne? Biz böyle şeyle karşı kaşıya kalırsak o zaman biz de gözümüzü karartırız, Türkiye liginde şampiyon olmak için o sınırları aşarız. UEFA cezalandırmak için pozisyon almış bir kurum değil. İnanın bunu sadece Türkiye için söylemiyorum; UEFA, kendisi benzer ilişkiler veya anlaşmalar içerisinde bulunan tüm kulüplerin sıkıntıdan çıkması için yol gösteriyor. UEFA, bizim ne devraldığımızı ve bununla beraber ne yaptığımızı gayet iyi biliyor."
Koç, UEFA'nın, bugüne kadar yaptıklarını, finansal durumdaki olumlu gelişmeleri, kulüp ve taraftarlar arasındaki sevgiyi-saygıyı çok iyi takip ettiğini kaydederek, "Onlar, Fenerbahçe'nin bu sene Türk futbolunda kendisini pozisyonlama şeklinin, devraldığı duruma göre yaptıklarının gayet farkındalar. O yüzden bu yönde bize olumlu bakıyorlar. Ama sonuçta UEFA'nın uyguladığı kurallar var. O kuralları da kimse için özellikle esnetme gibi bir zorunluluğu yok. O yüzden bu kampanyaya onlar da çok önem veriyorlar" diye konuştu.
Rekabetçi bir Türkiye'nin UEFA'nın da değerine değer katacağını dile getiren Koç, Türkiye'de futbolu milyonların takip ettiğini, her kulübün 12-14 milyon sosyal medya takipçisinin bulunduğunu aktardı.
UEFA'nın Türk takımı cezalandırma isteğinde olmadığını ancak ortada verilen sözlerin bulunduğunu bildiren Koç, UEFA'nın kurallarına uymanın öneminden bahsetti.
Koç, "Ama niyetine de çok önem veriyor. Olumlu bir noktaya gelebileceğimizi düşünüyorum. Ancak sizlerin de ifade ettiği gibi olmadığı takdirde Fenerbahçe için çok ama çok büyük bir sıkıntı teşkil edeceğini de görmek lazım. Onun için bizler devraldığımız tabloyu en iyi şekilde yapıp, konuları aşabilmek için çok ama çok şeffaf davranıyoruz" ifadelerini kullandı.
Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Burhan Karaçam da yaklaşık 600 milyon Euro gibi bir borç yükünün altına girdiklerini belirterek, yabancı oyunculara yapılmış sözleşmeler nedeniyle de 100 milyon ilave bir yükümlülük içine girdiklerini anlattı.
Bunların stok olarak devraldıkları yükümlülükler olduğunu belirten Karaçam, 2018 yılında 1,5 milyar TL operasyonel gider, 800 milyon TL gelir elde ettiklerini söyledi.
Bankalardan alınan kredilerin eski borçlara harcandığını aktaran Karaçam, "Kampanya'da 100'e yakın gönüllü ve profesyonel çalışıyor" dedi.
Kampanyanın detaylarını anlatan Karaçam, "25 milyonluk taraftarımız var. 16 milyon aktif taraftarımız var. 5 milyonun aktif olarak katılabileceğini düşünüyorum. Bugüne kadar hiç denenmediği için kesin bir görüş söylemek mümkün değil ama milyonların üzerine çıkacağına inanıyoruz" diye konuştu.
Karaçam, "Fenerbahçe.org" sitesinde belirtilecek yöntemlerle ödemelerin alınacağını belirterek, en düşük 20 liralık ödeme alınmasını planladıklarını ancak 1 liralık katılımın mümkün olmasını da düşündüklerini anlattı.
Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Erol Bilecik ise kampanya için 1 milyar TL ve 1 yıl süre için izin alındığını belirterek, "Her katılımcının karşılığını bulabileceği bir anımız da olacak." bilgisini verdi.
Hem gerçek kişilerin hem de kurumların kampanyaya "bağış", "sponsorluk" ve "reklam" şeklinde katılabileceğini aktaran Bilecik, kampanyayla ilgili tüm detayların 4 Nisan'da açıklanacağını anlattı.
Verilen bilgiye göre, FBSK bir önceki dönemden 3 milyar TL’yi aşan bir borç yükü devraldı. Bu borç yükünün büyük bölümünü finansal borçlar (bankalar ve factoring şirketleri) oluşturuyor.
Bu finansal borçların yaklaşık yüzde 80’i yabancı para cinsinden borçlar. Bu borçlar sonucu FBSK yaklaşık 300 milyon dolar civarında açık döviz pozisyonu taşıyor. Bu açık pozisyon ile birlikte kur artışlarındaki 1 TL artışın maliyeti mali tablolarımıza 300 milyon TL ilave yükümlülük olarak yansıyor.
2018 yazında yaşanan mali piyasalardaki çalkantılar sonucu, kur artışları yüzde 35‘lere, TL faizler ise yüzde 20 seviyelerinden yüzde 35’lere geldi. Her iki artışın (kur + faiz) mali durum üzerindeki etkileri son derece olumsuz oldu.
Fenerbahçe’nin döviz cinsinden yabancı para borçları sadece bankalardan almış olduğu döviz kredileri değil aynı zamanda futbol, basketbol, voleybol ve diğer tüm branşlarda Fenerbahçe’yi temsil eden tüm yabancı sporculara olan yükümlülükler için de geçerli. UEFA ile 2016’da yaptığı üç yıllık anlaşma gereği Fenerbahçe Futbol AŞ'nin mayıs ayında üç yıllık gelir/gider tablosu en fazla eksi 30 milyon Euro vermek zorunda.
Stadyumun 10 yıllığına 90 milyon dolara satılan isim hakkı ilk senesinden peşin olarak harcanmış. Yayın geliri, Passolig geliri gibi birçok gelir kalemi temlik altına alındı. Önceki dönem ve yıllık giderlerin yanı sıra 100 milyon Euro da uzun vadeli sporcu sözleşmeleri ile taahhüt edilmiş durumda.
Ali Koç yönetimi kulübe 140 milyon dolar yeni kaynak temin etti. Yeni yönetim Futbol AŞ’deki sermaye artışına, FBSK Derneği’nin katkısı olarak 50 milyon dolar, borçların yeniden yapılandırılması için 50 milyon dolar, yeni reklam ve sponsorluk anlaşmalarıyla 25 milyon dolar ve diğer faaliyetlerden de 15 milyon dolar olmak üzere toplam 140 milyon dolar yeni kaynak sağladı.
Fenerbahçe taraftarı 9 aylık süreçte 200 binin üzerinde forma satın aldı. Fenerbahçe tarihinin bir sezonda en fazla forma satılan ikinci sezonu. Fenerbahçe taraftarı ayrıca 2018-2019 sezonunda satın aldığı kombinelerle nerdeyse stadın tamamını kapattı. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün hayata geçireceği kitlesel kaynak oluşturma projesi dünyada da bir ilk olma özelliğini taşıyor.
Projenin amacı Fenerbahçe’nin geleceğini yeniden inşa etmek. Bu proje mali açıdan bağımsız bir Fenerbahçe yaratmanın ilk adımı. İlk hedef, UEFA’nın Finansal Fair Play kriterleri konusunda kulübe nefes aldırmak. Diğer adımlar ise Şampiyonlar Ligi’nde mücadele etmek, Fenerbahçe’nin kendi öz kaynağından yetiştireceği ve keşfedeceği oyuncuları parlatıp değer yaratarak Fenerbahçe’nin geleceğini inşa etmek. Projede yer alan her taraftarın desteği aynı derecede önemli, bir lira ya da bir milyon lira fark etmiyor. Önemli olan taraftarın aktif katılımı ve katılımcı sayısının artması. Projenin başlamasıyla birlikte ilk aşamada 37 ilde binlerce gönüllü sahada destek verecek.