Fenerbahçe Futbol Takımı’na Rize- Trabzon karayolunda yapılan silahlı saldırının 86. gününde faillerin hâlâ bulunamamasına yönelik tepkiler devam ederken hukukçular olayı, ‘birden fazla kişiyi kasten yaralama’ suçuna çeviren savcıya tepki gösterdi. Saldırının planlı ve canavarca bir hisle tasarlandığına vurgu yapan ünlü spor ve ceza hukukçusu Ali Rıza Dizdar, “Ne yazık ki Cumhuriyet Savcısı’nın yasaları yanlış yorumlaması söz konusu” dedi.
Cumhuriyet gazetesinde yer alan “Katliam değil, yaralama girişimi” başlıklı habere dikkat çeken Dizdar, “Fenerbahçe’nin futbolcularını devlet karayolunda taşıyan araca ateş edilmesi bir yaralama teşebbüsü asla değildir. Çünkü doğrudan doğruya, şoför mahalline ateş edilmiştir. Bunun yasamızda 2 sonucu vardır: İlki, adam öldürmeye teşebbüs veya yaralama kastı ile yapılmışsa kastın ağırlaştırılması suçu ve veya olası kasıtla teşebbüs suçu meydana gelir. Kısa bir örnekle Tunus’taki kurşunlar topluluğa doğru, rastgele atıldı. Burada da insanların olduğu topluluk içindeki araca birden fazla kurşun sıkılıyor. TCK’nın 82. maddesinin birinci fıkrası ikiye ayrılır; biri tasarlayarak, diğeri canavarca hisle eziyet çektirerek işlenen suç ve bu iki durumda da cezalar ağırlaştırılıyor. İşin ucu ağırlaştırılmış müebbete kadar gidiyor. Ölüm yoksa teşebbüsten indirim söz konusu olabilir. İşte bu yüzden saldırıya yaralama suçu denemez. Dava bu noktaya geldiyse Cumhuriyet Savcısı’nın yasaları yanlış yorumlaması söz konusu. Topluma karşı planlı, tasarlanarak, canavarca bir hisle saldırı var. TCK 82 ve 35. uygulanması gerekir” dedi.
Tuğrul Biga (Avukat): Bu olayın öldürmeye teşebbüs olduğunu düşünüyorum. Saldırının gerçekleştiriği bölgeye bakıldığında takım otobüsüne uçurumlu bir yolda ateş açıldığını gözden kaçırmamak gerekir. Ateş direkt olarak şoföre ediliyor ve otobüsün içindeki herkes için ölüm tehlikesi var. Bu da öngörülebilir bir tespit. Saldırının kesinlikle yaralamaya teşebbüs olduğunu düşünmüyorum. Bu değerlendirme büyük bir yanlış. Her ne kadar şoföre ateş açıldıysa da hedef orada takım otobüsü ve içindekiler. Kaza anında zaten otobüs bariyerlere çarparak zar zor durdurulabiliyor. Ancak mahkeme ölüme teşebbüse karar verirse ek savunmalar alınacak. Bu tamamen mahkemenin takdirine kalmış bir durum.