Çaykur Rizespor-Fenerbahçe maçının ardından havalimanı yolunda sarı lacivertli takımı taşıyan otobüse yapılan silahlı saldırı sonrası olağanüstü toplantı yapan Fenerbahçe Yönetimi, basın toplantısı düzenliyor. Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Deniz Aytöre, "Bu silahlı saldırı Trabzon-Fenerbahçe odaklı değil, bir terör eylemidir" dedi. Aytöre, "Bu eylem Fenerbahçe'ye yönelik bir suikasttır. Bizim liglerin ertelenmesi gibi bir talebimiz yok, can güvenliği sağlanmalı. Bizim bu terör eylemi aydınlanana ve failleri bulunana kadar futbol oynama niyetimiz yok" ifadelerini kullandı.
Türkiye Futbol Federasyonu'nun Süper Lig'in 1 hafta süreyle ertelendiğini açıklamasını da değerlendiren Fenerbahçe Yönetimi "Doğru bir karar, herhalde jest yaptılar" yorumu yaptı.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük ve bazı yöneticiler toplantıyı, dinleyici sırasından takip ediyor. Kürsüde ise yöneticilerden Mahmut Uslu, Deniz Tolga Aytöre ve Şekip Mosturoğlu yer aldı.
Uslu'nun açıklamaları şöyle:
Biliyorsunuz iki gün evvel, Türkiye ve Fenerbahçe için çok önemli günler yaşadık, yaşamaya devam ediyor. Bu sadece Fenerbahçe'ye yapılan bir olay değil, çok ciddi bir olay. Olayın özetine gelince, tamamen şoföre yönelik bir atış bu. Bazı kamu görevlileri bunun taş olduğunu savundu ancak böyle bir durum yok. Hepimiz itidalli davrandık, provakasyona gelmiyoruz ve bekliyoruz.
İnsanları öldürmek istiyorlar ve bazı insanlar bunu anlamakta zorlanıyor. Yalnız bizim otobüs değil hemen önümüzdeki medya mensupları da ölüm tehlikesi atlattı. Bu iş planlanmış bir iştir ve aydınlatılması lazım. Hocamız İsmail 20 cm ile kurtuldu, can kaybı olmadı diye konuşuyorlar, böyle bir durum yok. Bir otobüs var, Fenerbahçe otobüsü de değil ve bu biliniyor. 110 km hızla gidiyoruz ve ateş ediyorlar. Futbolcuların psikolojisi hiç iyi değil. Sow ile ilgili bir takım yazışmalar var, Sow da hocasından izin aldı ve Fransa'ya gitti.
Mahmut Uslu'nun konuşması ardından mikrofonu alan Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Deniz Aytöre'nin açıklamlalarından satır başları şöyle:
Yaşadığımız olayların arifesinde yönetim kurulu toplantısını yaptık, değerlendirme ve kararları herkesle paylaşmak için buradayız. Bu eylemin amacı çok acıktır, 41 kişi öldürülmek istenmiştir. Bu olay Fenerbahçe'ye düzenlenen bir suikastır. Fenerbahçe Yönetim Kurulu olarak bu eylemi, bir bölgeye, kendi insanımıza mal etmek ibi bir düşencemiz yoktur. Bu Trabzonspor odaklı bir eylem değildir, terör eylemidir. Yönetsel olarak, sadece Fenerbahçe camiasının can güvenliği bizim sorumluluğumuzda değil, tüm futbol unsurlarının can güvenliği sorumluluğumuzda. Artık bu müsabakaları oynamanın anlamı yok, anlatmak istediklerimizin temelinde bu yatıyor. Sakat futbolcuların iyileşmesi için erteleme talep ettiğimiz yönünde haberler var, bunlar sığ düşüncelerdir.
Hiçbir şampiyonluk, bir candan daha önemli değil. Bizim bu ligleri şu kadar erteleyin diye bir talebimiz yok, şampiyonluğun da bir önemi yok. Önemli olan bu sporun can güvenliği altında yapılmasıdır. Yaşanan olay bizim açımızdan unutulmayacak bir olaydır. Bu olayda Fenerbahçe Spor Kulübü üstüne düşeni en iyi şekilde yapmıştır. Beklentimiz bu olayların takibinin aynı ciddiyetle sonlandırılmasıdır. Biz bu olay aydınlanana kadar futbol oynama niyetinde değiliz.
Çok iyi biliyorsunuz ki, bunun Trabzonspor - Fenerbahçe hesaplaşmasıyla alakası yoktur. Tekrar ediyorum, bu saldırıyı bir camiaya ya da bölgeye mal etme gibi bir düşüncemiz yok. Terör örgütünün beslendiği bazı fay hatlarını ortadan kaldırmamız gerekiyor. Amaçlanan her ne olursa olsun, bir toplumsal zıtlaşmanın hiçbir yerinde Fenerbahçe olmayacaktır. Camiları, toplumsal zıtlaşmanın parçası yapmamak için elimizden geleni yapacağız, bugüne kadar da yaptık. Terörize eylemleri ortadan kaldırmak için elbirliği ile bir şeyler yapmamız gerekiyor. Soruşturma çok sıcak ve çok net ifadeler de kullanmak istemiyoruz. Öncelikle Fenerbahçe ayrımcılığını bir kenera bırakmak lazım, daha da öteye gidiyoruz Fenerbahçe faşizmini ortadan kaldırmak lazım.
Fenerbahçe Spor Kulübü uzun bir süredir yargılama süreci içerisinde. Bu tip eylemlerin beslendiği bir diğer kaynak da burasıdır. Biz, burada verilecek olan karara saygılıyız. Bu yargılama aşamasında her türlü kaynaktan beslenenler olduğu gibi, bu sürecin uzaması Fenerbahçe ve Türk sporuna zarar vermektedir. Yargının vereceği karara saygılıyız ancak bu karar bir önce verilmelidir.
Endüstriyel futbol yaklaşımı ile taraftarları sevdikleri renklerden koparttılar, insanları yalnızlaştırdılar. Bir yetkimizi kullanacaksa, renklerin birbirlerine yabancılaşmaması için kullanmalıyız. Yetkileri doğru yönde kullanmalıyız. Baba Hakkıların, Lefterlerin, Metinlerin yerine baronları koymaktan, bahis şirketlerini koymaktan vazgeçmeliyiz. Toplumsal değerlerimizin karşısına makro ekonomik gerçekleri koyduğumuz zaman bu tip sorunlar ile karşılaşıyoruz. Bizim için liglerin ertelenmesi, maçların ötelenmesi ya da bu tür alınacak geçici tedbirlerin hiçbir önemi yok. Biz can güvenliğinden bahsediyoruz, biz camiaların birbirlerine kutuplaşmasından bahsediyoruz. Toplantı sonrası "Kaç hafta erteleme istediniz" diye sorarsanız; "Bizim bu yönde talebimiz yok" şeklinde cevap vereceğiz.
Deniz Aytöre'nin ardından sözü alan Şekip Mosturoğlu'nun açıklamaları şöyle:
Başkanımız 3 Temmuz sonrası, "Bu sadece bir şike olayı değil" derken bugünleri kastediyordu. Biz demokratik çizgimizden taviz vermeyeceğiz. Bu olayı kaşıyanların, özellikle sosyal medyada kaşıyanların takipçisiyiz. O yüzden herkes yazdıklarına çizdiklerine dikkat etsin. Bu, yanan bir odundur. O yüzden kimse dokunmasın. Bizim davamız da diğer davalar gibi kumpastır. Bu kumpasın ortaya çıkmasını sağlayan da bizim taraftarımızın dik duruşudur. Eğer bu olay bir terör eylemi ise, bu yolla toplumun sinir uçları kaşınıyorsa herkesin tepki göstermesi gerekir.