"Fethullah Gülen, 15 Temmuz'dan sonra Yavuz Sultan Selim'in kaftanını giyip gelecekmiş”

"Fethullah Gülen, 15 Temmuz'dan sonra Yavuz Sultan Selim'in kaftanını giyip gelecekmiş”

Turizm bakanı olduğu dönemde, Osmanlı padişahlarından Yavuz Sultan Selim’e ait kaftanın restorasyon için ısrarla ABD’ye götürülmek istendiğini ifade eden AKP Sözcüsü Mahir Ünal, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin arkasındaki isim olduğu belirtilen Fethullah Gülen’in planının o kaftanı giyerek Türkiye’ye dönmek olduğunu söyledi.  

AKP’nin Kahramanmaraş İl Başkanlığı'na seçilen Ömer Oruç Bilal Debgici'ye hayırlı olsun ziyaretinde bulunan Ünal, partililerle yaptığı konuşmada, Suriye’nin kuzeybatısındaki Afrin bölgesinde gerçekleştiren, Zeytin Dalı Harekatı’yla ilgili, "Eğer biz bu mücadeleyi Fırat Kalkanı'yla, Zeytin Dalı'yla bu mücadeleyi vermeseydik onlar bu mücadeleyi, bu yangını evimizin içine taşıyacaklardı. Eğer biz Cerablus'a, El Bab'a gitmeseydik, eğer biz Afrin'e gitmeseydik onlar ne yapacaklardı? Onlar buraya geleceklerdi, onlar buraya gelip bu yangını bizim evimizin içerisinde çıkaracaklardı. Dolayısıyla şu anda gerçekten hem sınır güvenliğimizi korumak hem iç güvenliğimizi korumak adına büyük bir mücadele veriyoruz" dedi.

"Bu, 15 Temmuz'dan sonra Türkiye'ye gelirken o kaftanı giyip gelecekmiş"

Daha sonrasında Türkiye Gençlik Vakfı Kahramanmaraş Şubesi tarafından düzenlenen ve İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ekrem Demirci ile birlikte yapacağı 'Gençlerin medeniyet tahayyülü' konulu söyleşi için Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi'ne geçen Ünal, Osmanlı padişahlarından Yavuz Sultan Selim ile hocası İbn-i Kemal arasında geçen kaftana çamur sıçrama hikayesini anlattı. Asırlar önce gerçekleşen kaftan hikayesinin Kültür ve Turizm Bakanı olduğu dönemde de devam ettiğini kaydeden Ünal, şunları söyledi:

"Çaldıran seferine giderken İbn-i Kemal'in atının ayağından Yavuz'un kaftanına çamur sıçrar ve bir an İbn-i Kemal tedirgin olur, çünkü Yavuz Saltan Selim Han'ın celaleti çok yüksektir. Bunu anlar Yavuz, 'Hocam sizin atınızın ayağından sıçrayan çamur bizim için onurdur' der ve o çamur sıçrayan kaftanını hocasına hediye eder ve bir de vasiyette bulunur, der ki 'Bu kaftanı öldüğümde sandukamın üzerine örtün.’ 

"Peki hikaye orada biter mi? Hikaye orada bitmez. Bakanlığım döneminde ısrarla bu kaftanı Amerika'ya götürmek istiyorlar. Diyorum ki 'Bu kaftanı Amerika'ya niye götüreceksiniz?' 'Efendim kaftan eskidi, kumaş restoratörlerine kaftanı restore ettirmemiz lazım.' Ben de inat ettim dedim ki 'Bu kaftan Amerika'ya gitmeyecek. Burada kumaş restoratörü bulun, burada yaptırın.' Kumaş restoratörünü buldurduk, Amerika'ya göndermedik kaftanı. Sonra Amerika'ya neden götürmek istedikleri ortaya çıktı biliyorsunuz. Bu, Pensilvanya'daki... O kaftan aynı zamanda hilafeti de temsil eder çünkü, o seferde biliyorsunuz Memlukluları 3 tane büyük devleti ortadan kaldırmış ve hilafeti Yavuz Sultan Selim Han İstanbul'a getirmiştir. O kaftan da aslında bir nevi hilafetin sembolüdür. Bu, 15 Temmuz'dan sonra Türkiye'ye gelirken o kaftanı giyip gelecekmiş. Öyle bir hikayesi var, bu da daha sonra ortaya çıktı."