TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanvekili ve AK Parti Bursa Milletvekili Kani Torun, Gülen cemaatinin Kanada'daki yapılanmasına ilişkin olarak "Bunlar kendilerini, eğitim ve hayır işleri ile uğraşan bir organizasyon gibi göstermişler. Buradaki önemli devlet görevlilerini de Türkiye'ye ve daha başka yerlere bedava tatillere, gezilere götürmüşler" iddiasında bulundu
Darbe girişimi ve sonrasında yaşananları, Batı kamuoyuna anlatmak üzere Kanada'ya giden TBMM Dışişleri Komisyonu üyelerinden oluşan heyet, temaslarını tamamladı. Başkanlığını Kani Torun'un yaptığı heyette, TBMM Türkiye-Kanada Dostluk Grubu Başkanı ve AKP Yozgat Milletvekili Yusuf Başer, AKP Karaman Milletvekili Recep Şeker, CHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın ile MHP İstanbul Milletvekili İzzet Ulvi Yönter yer aldı.
Kanada Ontario Eyaleti Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanı Laura Albanese'yi ziyaret eden heyet, daha sonra Dışişleri Bakanı Stephane Dion'un Parlamento Sekreteri Liberal Parti Toronto Milletvekili Omar Alghabra ile bir araya geldi.
Torun, görüşmelerinin ardından yaptığı açıklamada, Kanada'daki temaslarında "FETÖ'nün gerçek yüzünü anlatma fırsatı bulduklarını" belirterek, gerçeği muhalefet partilerinin milletvekilleri ile anlatmalarının etkili olduğunu söyledi.
Türkiye ile Kanada arasında suçluların iadesi anlaşması bulunmadığını ifade eden Torun, şöyle devam etti:
"Terörist başının Kanada'ya iltica edebileceğine ilişkin Türk basınında çıkan haberlerden, buradaki yetkilileri haberdar ettik. Görüştüğümüz tüm yetkililere, ikili ilişkilerin bundan ne kadar zarar göreceğini, ilişkilerimiz açısından bu konunun bir mayınlı alan olduğunu anlattık. ‘Bunu yaparsanız, Türkiye-Kanada ilişkileri çok ciddi bir şekilde zarar görür. Biz sizi şimdiden uyarıyoruz. Bu kişi Kanada'ya vize almadan gelemez. Vize alması da devletin buna müsaade etmesi demektir' şeklinde konuştuk. Kendileri de bunun ciddi bir konu olduğunu ve daha üst makamlarla bunu görüşeceklerini söylediler."
Torun, Kanada'da ciddi bir FETÖ yapılanması olduğunu dile getirerek şunları kaydetti:
"Bunlar kendilerini, eğitim ve hayır işleri ile uğraşan bir organizasyon gibi göstermişler. Buradaki önemli devlet görevlilerini de Türkiye'ye ve daha başka yerlere bedava tatillere, gezilere götürmüşler. Bu gezilerin parasını da, milletten himmet diye topladıkları yardım paralarından ödemişler. Meclis Dostluk Grubu üyelerinden bazıları, birkaç kere Türkiye'ye bu şekilde gitmişler. Bu kişiler, FETÖ'nün böyle bir şey yapmayacaklarını beyan ettiler. Bu konuda aramızda ciddi tartışma da oldu. Bu durumu görüştüğümüz herkese söyledik. Dedik ki ‘Bu bir çeşit rüşvettir. Niye sözde bir hayır kurumu, bir milletvekilini tatile götürsün ki? Eğer götürecekse imkanı olmayan fakirleri götürür.' Bu açıkça bir rüşvettir. Umarım bundan sonra Kanada'daki yetkililer, FETÖ ile ilişkilerinde daha dikkatli olurlar çünkü uzun vadede, bu tür rüşvetleri almak, aslında hukuken suç olmasa da bütün demokrasilerde olduğu gibi, Kanada demokrasisinde de siyaseten kişinin siyasi hayatını bitirecek bir davranış şeklidir."