Milliyet yazarı Doğan Heper, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın darbe girişimi soruşturmasıyla ilgili olarak ''At izi it izine karıştı'' şeklindeki değerlendirmesine dair ''Artık normalleşme heyeti kurulmalı'' diye yazdı. Heper, 50 binin üzerinde görevden alma ve binlerce tutuklamanın gerçekleştiği darbe girişimi soruşturmasıyla ilgili olarak, ''Türkiye altüst. Peki şimdi normale dönmek, iç güvenliği zarar görmeden sağlamak için ne yapmalı? Bence, bu iş için bir heyet kurulmalı. Adı da 'normalleşme heyeti' olmalı'' ifadelerini kullandı.
Doğan Heper'in Milliyet gazetesinin bugünkü (8 Eylül 2016) nüshasında yayımlanan 'Normalleşme heyeti kurulmalı' başlıklı yazısı şöyle:
Akıl almayan şeyler oldu. Bunlar liderler tarafından da söylenseydi, inanmazdık. “Nasıl olur, olamaz...” derdik. 10 binlerce kişinin işine son verildi, ihraç edildiler. İçlerinde hâkimler var, savcılar var, subaylar var, astsubaylar var, öğretmenler var, polis şefleri var, polisler var, çeşitli görevlerdeki memurlar var, işverenler var, hariciyeciler var. Çeşitli müesseseler kapatıldı. İçlerinde askeri işletmeler, alanlar var, askeri hastaneler var, askeri okullar var, sivil okullar var. Bankalar var, şirketler var... Mahkemeye verilenler var. Gözaltına alınanlar var. Tutuklananlar var. Kaçanlar var. Bunların çoğu bu millete ihanet etti. Buna, FETÖ ve FETÖ’cülük sebep oldu. Yani, Türkiye altüst. Peki şimdi normale dönmek, iç güvenliği zarar görmeden sağlamak için ne yapmalı? Bence, bu iş için bir heyet kurulmalı. Adı da “normalleşme heyeti” olmalı. O heyet bu işlerle uğraşmalı. Hükümete vekâlet ederek işi görmeli, götürmeli. Bakanlar kurulu artık mesaisini bu işe vermemeli. Olmaz mı?
Köprüye çıktım
Ben de yeni köprüden geçtim. Kadıköy’den eşimle beraber Levent’e, dönüyorduk. Arabayı kullanan Bilal “Bak istiyordunuz hadi yeni köprüden şimdi geçelim” dedi. Bizim de canımıza minnet, “hadi” dedik ve saptık. Köprü bağlantı yolu çok geniş, çok güzel. O yolun ormandan da geçilen kısımları var. Ama kesilen ağaçların yerine yenileri dikilmiş. Bravo. Bir süre sonra deniz göründü, köprüye vardık. Sağ tarafta yer yok. Yanaşan araçlardakiler hem resim çekiyor, hem de Garipçe ve Poyrazköy’ü seyrediyor. Biz de zorla yer bulup hatıra fotoğrafı çektirdik. Başka ülkede gibiyiz. Ama, kenarlarda intiharları önleyen fakat görüntüyü engelleyen parçalar konulmasa olmaz mıydı? Bunun dışında beğenmemek imkânsız. Yapanların eline sağlık.
Artık yeter
Adı ne olursa olsun birçok mahkûm özgürlüğüne bir süre önce kavuştu. Biri hariç, Deniz Seki. Ben onu bir sanatçı diye tanırım. Günahı uyuşturucu ile içli dışlı olması. Yalnız o mu, daha başkaları da var. Ama o günahını çekti. Hapiste aylarca yattı. Dersini aldı. Artık yeter. Bir süre önce çıkan kanun onu hürriyetine kavuşturmadıysa özel bir çare yok mu? Var. Evet, artık yeter.