15 Temmuz darbe girişiminin ardından sahte kimlikle yakalanan ve 'FETÖ'den tutuklanan Kozmik Oda savcısı Mustafa Bilgili Ergenekon dosyalarını aldığı yönündeki iddiaları reddetti.
Milliyet'ten Türker Karapınar'ın haberine göre, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) kararıyla meslekten ihraç edilen tutuklu Cumhuriyet savcısı Mustafa Bilgili’ye, faili meçhul cinayetler, 28 Şubat ve Kozmik Oda soruşturmalarını yürüttüğü dönemde, Ergenekon soruşturmasının binlerce klasörlük dosyalarının Ankara’ya gizli olarak getirilerek neden tarandığı soruldu.
Ergenekon dosyalarının kopyasını aldığı suçlamasını kabul etmeyen Bilgili, “Binlerce klasörün İstanbul’dan Ankara’ya gizli olarak getirilip götürülmesi ve taramalarının yapılması mümkün değildir” dedi. Savcılık, Kozmik Oda soruşturmasının, Ergenekon’la birleştirilmek üzere başlatıldığı ihtimali üzerinde duruyor.
‘Kozmik Oda’ dosyası nedeniyle tutuklanan Bilgili, 6, 7 ve 8 Aralık tarihlerinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ifade verdi. Bilgili’nin ifadesi 33 sayfa tuttu. Bu ifadelerin büyük bölümünün kamuoyuna yansımadığı anlaşıldı.
Bilgili’ye, sorgusu sırasında FETÖ soruşturmasındaki bir şüphelinin ifadesi okundu. Şüpheli, ifadesinde, 28 Şubat, faili meçhul cinayetler ve Kozmik Oda soruşturması sürerken Bilgili’nin isteği üzerine Ergenekon dosyalarının tarandığını, tarayıcının sık sık arızalanması üzerine görevlendirildiğini, üç zabıt katibiyle birlikte çalıştıklarını, Bilgili’nin tarama işlemi bittikten sonra kendi hard DİSKini gönderip taranan dosyaları hard diskine kopyalamasını istediğini, kopyaladıktan sonra kopyaları geri dönüşüme imkân vermeyecek Free Eraser adlı programla sildiğini anlattı.
Şüphelinin bu ifadesini kabul etmeyen Bilgili ise, “Ergenekon dosyası binlerce klasördür. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na bu dosyalar hiçbir zaman istenilmedi. Zira bu dosyalar herşeyden önce gizlilik kararı olan dosyalardır. İstenilse dahi gönderilmez. Soruşturma ve yargılama İstanbul’da yapılmıştır. Ben uhdemde bulunan bir dosya için sadece iddianamenin CD’sini istediğimi hatırlıyorum. Binlerce klasörün İstanbul’dan Ankara’ya gizli olarak getirilip götürülmesi ve taramalarının yapılması da mümkün değildir” dedi.
Bilgili’ye, soruşturma kapsamında tanık O.Ç.’nin ifadesi okundu. O.Ç., ifadesinde, iki kozmik odada yapılan aramanın ardından ‘devlet sırrı’ bilgilerin bulunduğu imaj hard disk ve belgelerin saklandığı Karargah Destek Komutanlığı odasında Bilgili’nin darbe girişiminin bir numaralı şüphelilerinden eski Genelkurmay Adli Müşaviri Muharrem Köse ile birlikte yaptığı aramaya ilişkin şunları anlattı: “Muharrem albay ile birlikte Karargâh Destek Grup Komutanı Faik Karadeniz albayın odasına gittik.
Kasayı açtım. Çift mühürlü çuval içindeki imajları olduğu gibi kasa içerisinden çıkarttım. Muharrem albayla Ankara Adliyesi’ne giderek imajları mahkeme kararı doğrultusunda adli emanete alınmak üzere Bilgili’ye teslim ettik. Muharrem Albay, Savcı Bilgili’ye incelemeye ne zaman başlanabileceğini sordu. Bilgili 28 Şubat iddianamesinin hazırlıklarını yapıyordu. Odasının her tarafı klasör doluydu. Muharrem Albay’a ‘bu iddianameyi tamamlamam lazım, odayı boşaltmam lazım, sonra incelemeye başlarız’ şeklinde cevap verdi.”
Tanık O.Ç. karargâhtaki ikinci aramayla ilgili de şunları anlattı: “Bu arama esnasında Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili’nin önceki aramalar Hâkim Kadir Kayan tarafından yapılmış olmasına rağmen Kozmik Oda içerisinde ne olduğu konusunda önceden bilgi sahibi olduğu izlenimi edindim. Çünkü neleri alacağına ilişkin önceden karar vermiş gibi bir hali vardı. Zaman zaman şöyle bir belge olması lazım, şu renk bir disket olması lazım gibi cümleler kullanıyordu.” İddiaları kabul etmeyen Bilgili ise “Bilgisayar ve dijital malzemelerin tarafıma verilmesi benim tarafımdan hiçbir zaman istenilmemiştir. Dijital malzemelerin tarafımca fazladan olarak savcılığa istenmesi olamaz. Zaten bir imaj savcılıktaydı. Böyle bir talep ve işlemim olmamıştır. Tutanak incelendiğinde ifade sahibinin beyanlarının doğru olmadığı görülecektir” dedi.