Hümeyra PARDELİ/ERZURUM, (DHA)- ERZURUM 4\'üncü Ağır Ceza Mahkemesi\'nde görülen FETÖ/PDY davasında havacı asker ile onlara imamlık yapan 26 sanıktan 23\'ü itirafçı oldu. \'Mümtaz\' kod adlı imam Y.K., \"Halim-Salim kodlu H.N., hava astsubaylarının kullandığı mavi renkli bir askeri kazağı biz öğretmenlere gösterdi. Kazağın üzerine profesyonelce yerleştirilmiş, gömlek düğmesi büyüklüğünde gizli kamerayı göstererek, kazağı askeri personele giydirdiğini, askeri birliklerden görüntü aldıklarını söyledi\" dedi.Erzurum\'da FETÖ/PDY\'nin mahrem yapılanmasında yer alan asker ve onlara imamlık yapanlara yönelik geçen yıl operasyon düzenlendi. Soruşturma kapsamında 1\'i tutuklu, 26 sanık hakkında 4\'üncü Ağır Ceza Mahkemesi\'nde dava açıldı. Havacı uzman çavuş ve onlara imamlık yapan sanıklardan 23\'ü, etkin pişmanlık kapsamında ifade verdi. 25 Kasım 2017\'de tutuklanan ve 1 ay sonra tahliye olan mahrem imam Mümtaz kod adlı Y.K.\'nın \'silahlı terör örgütü kurma veya yönetme\' suçundan 22,5 yıla kadar hapsi istendi ve etkin pişmanlık yasası kapsamında verilecek cezasında indirim yapılması talep edildi.\'ASKERİ BİRLİĞİN KROKİSİNİ ALDIK\'Örgüt ile bağının ortaokulda başladığını anlatan Y.K., 2004 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü\'nü kazandığını belirtti. Üniversitede örgütün yurtlarda yaptığı toplantılara katıldığını söyleyen Y.K., 2009\'da Erzurum\'daki bir okula atandığını bildirdi. Bir süre sonra Hava Meydan Komutanlığı\'nda görevli astsubaylara sohbet vermeye başladığını ifade eden Y.K., personelden himmet topladığını aktardı. 2012 yılında Halim-Salim kod adlı H.N.\'nin hava astsubay ve uzman çavuşlardan sorumlu müdür yardımcısı olduğunu vurgulayan Y.K., \"H.N. benden, uzman çavuş A.T.\'den çalıştığı işyerinin krokisini almamı istemişti. A.T. de kendi çalıştığı işyerinin krokisi ve giriş ve çıkış bölümlerini yaptığımız toplantı esnasında örgütün biz öğretmenlere aldırmış olduğu küçük laptopa bu bilgileri ve birliğe ait krokiyi beraber çizerek girdik\" dedi.\'ÖRGÜTÜN MÜDÜR YARDIMCISINDA KAMERALI KAZAK VARDI\'Örgütün deşifre olmasına yönelik çarpıcı bilgiler de veren mahrem imam Y.K., itiraflarını şöyle sürdürdü:\"Toplantının birinde Halim-Salim kod adlı H.N., hava astsubaylarının kullandığı mavi renkli bir askeri kazağı biz öğretmenlere gösterdi. Kazağa dikkatli bakmamızı istedi ve kazağın üzerine profesyonelce yerleştirilmiş, gömlek düğmesi büyüklüğünde gizli kamerayı göstererek, kazağı askeri personele giydirdiğini, askeri birliklerden görüntü aldıklarını bizlere söyledi. Bu kameranın video çekme kabiliyeti olduğunu anlatarak, bu kamera ile askeri birlik içerisinde çekilmiş, o dönem Hava Meydan Komutanlığı\'nda F. isminde albay olan şahsın yapmış olduğu balık çiftliği, hayvan kümesi ve Erzurum\'a geldiği dönemde ev eşyalarını taşıyan kamyonun kaza yapması sonucu kırılan mobilyalarına ait fotoğraf ve video görüntülerini bize izletti. Bu kazak H.N.\'de bulunuyordu. Hangi askeri personellere giydirdiğini bize söylemedi. Ayrıca Rus savaş uçağının düşürülmesi esnasında görevli olan personelden uçağın rotasının radar görüntüsünün de kendisine görevli personel tarafından söylendiğini bize anlattı. İstişare toplantılarda H.N. biz öğretmenlerden, hava radarlarının bulunduğu bölgeler, Hava Meydan Komutanlığı\'nda bulunan savaş uçaklarının bulunduğu hangarların yerleri, Erzurum\'da bulunan savaş uçak sayısının belirlenmesini, örgüte muhalif personeller hakkında kendisine bilgi getirilmesini isterdi.\"\'İMHA ETTİKLERİMİ FARKLI ÇÖPLERE ATTIM\'17/25 Aralık sonrası tedbirlerin arttırıldığına işaret eden Y.K., 16 Temmuz 2016\'da saat 06.30 sıralarında H.N.\'nin evine geldiğini anlattı. H.N.\'nin kendisine imamlık yaptığı askeri personeli gezmesini istediğini aktaran Y.K., \"Darbe girişimi başarısız olduğundan, bu yapıya mensup askeri personelin devletin yanında olduğu hissi vermek amaçlı işyerlerine gitmelerini istedi. Ben de uzman çavuş A.T.\'nin evine gittim, durumu izah ettim. H.N., askeri personellerle irtibatı kesmeyeceğimizi, bu şahıslarla da ayda bir görüşme yapmamız gerektiğini söyledi. Örgütün bize aldırmış olduğu ve örgütsel olarak kullandığımız laptopları kırmamızı ve imha etmemizi istedi. Ben de bana ait olan ve örgütsel kullandığım laptopu kırdım, üzerinde bulunan hard diski söktüm, içindeki bilgilerin yazılı olduğu metal plakayı kırdım ve hepsini çöpe attım. H.N. kendisine ait 3 hard disk ve bir laptop verdi. Bunları da imha ettim ve Dadaşkent\'te parça parça değişik çöp konteynerlerine bıraktım. Artık toplantıları ayda bir yapmaya başlamıştık. Örgütün Yıldızkent\'teki evini 2016 yılının Ağustos ayında boşalttık. Evde bulunan eşyaları öğretmenler arasında paylaştık. Ben bir miktar mutfak eşyası ve birkaç halı aldım. Ancak para vermedim, halen kendi evimde koli içerisinde bulunmaktadır\" diye konuştu.